• 1962 doğumlu iskoç yazar. kronik yorgunluk sendromuna yakalanınca sevgilisiyle -kendisi de sevgilisi de kadın, bunun önemi varsa- hastalığı yenmek ve zihnini tamamen yazmaya vermek üzere cambridge'e yerleşti. nihayet üzerine çöken kasveti yazarak kaldırdı ve deneyimlerinden free love'daki hikayelerin itici gücü olarak yararlandı. hayatın görünmez taraflarını göstermeyi sever. bilinç akışı yöntemiyle yazdığı hotel world, rüya gibi incelikli bir roman, ölüm, hayat ve kapitalizmle ilgili. free love (1994), like (1997), other stories and other stories (1999), hotel world (2001), the whol story and other stories (2004)
  • '' size söylüyorum, bir ağaca aşık oldum. elimde değildi. çiçek açıyordu.''

    ali smith
  • girl meets boy isimli kitabi olan yazar.
  • autumn ile man booker adayı olan yazar.
  • bir yazar olsam benzeyeceğim kişi olabilir. belki proust gibi ağdalı cümleler kurmuyor. oldukça yalın bir dili var ama bende bir yerlere dokunuyor, dokunduruyor.
    iş bu entry hotel world'u bitirince güncellenecek tir.
  • elinde sonbahar kitabının pdfi olan varsa gönderebilir mi? baskısı tükendiği için hiçbir yerde bulamıyorum.
  • “"ülkenin dört bir yanında, insanlar bunun yanlış olduğu hissiyatı içindeydi. ülkenin dört bir yanında insanlar bunun doğru olduğu hissiyatı içindeydi. ülkenin dört bir yanında insanlar gerçekten kaybettikleri hissiyatı içindeydi. ülkenin dört bir yanında insanlar gerçekten kazandıkları hissiyatı içindeydi. ülkenin dört bir yanında insanlar doğru olanı yaptıkları ve diğerlerinin hata ettiği hissiyatı içindeydi. ülkenin dört bir yanında insanlar birbirine yavşak diyordu. ülkenin dört bir yanında insanlar güvende olmadıkları hissiyatı içindeydi. ülkenin dört bir yanında insanlar omuzlarında tarihin ağırlığını hissediyordu. ülkenin dört bir yanında insanlar tarihin hiçbir anlamı olmadığını hissediyordu. ülkenin dört bir yanında insanlar beş paralık kıymetleri olmadığını hissediyordu. ülkenin dört bir yanında insanlar başka insanları tehdit ediyordu. ülkenin dört bir yanında insanlar başka insanlara defolup gitmelerini söylüyordu. ülkenin dört bir yanında medya çıldırmıştı. ülkenin dört bir yanında politikacılar yalan söylüyordu. ülkenin dört bir yanında bir gecede her şey değişti. ülkenin dört bir yanında yapılanlar ve yapılmayanlar aynı kaldı.

    ülkenin dört bir yanında ülke parçalara ayrılmıştı. ülkenin dört bir yanında ülke parçaları akıntıyla sürükleniyordu. ülkenin dört bir yanında ülke bölünmüştü, şurada bir çit, burada bir duvar, şuraya çekilmiş bir çizgi, buraya atılmış bir çarpı.

    şurada aşmadığınız bir çizgi,
    burada aşmamanız gereken bir çizgi,
    burada bir güzellik hattı,
    şurada bir dans çizgisi,
    burada var olduğunu bile bilmediğiniz bir çizgi,
    şurada paranızın yetmeyeceği bir çizgi,
    yepyeni bir ateş hattı,
    savaş hattı,
    burada/şurada."

    düşüncelere tercüman olan bir hoş yazar.*
  • sonbahar ve kış kitapları benim için kötü ötesidir. tamam dili farklı da o meşhur "anlattığı şeyden ziyade anlatım tarzı okutuyor" mevzusu bende pek işlemiyor. istediği kadar farklı ve egzantrik bir anlatım tarzı olsun, bir noktadan sonra "ee ne anlatıyorsun abla/abi?" diyorum.

    neyse yine de ilkbahar ve yaz kitaplarını da okuyacağım, zaten onlar daha çok beğenilmiş. umarım onları okurken de ilk 2 kitaptaki kadar kendimi bıçaklamak istemem.

    edit: ben bu kadar ne anlattığından habersiz bir kitap/seri görmedim arkadaş. seri boyunca baştan sonra mülteci duyarı kasılmış. güya ırkçılık eleştirilmiş ama dönüp de bakmamış "lan bu mülteciler ne ayak" diye. ali smith gelsin türkiyede 2 gün yaşasın öyle yazsın bu kitabı.
hesabın var mı? giriş yap