• orta doğu ülkelerinde görülebilecek türden cerrahtır.

    düzelti: asdfghjkl gerçekten varmış böyle bir cerrah. varlığına inanmamış, inanmak istememiş sadece bir espri olarak düşünmüştüm. ama gerçekten varmış.
  • hastaya zarar vermediği sürece böyle bir şey yapmasında zerre etik problem yok. adam yemek borusu kanserine giriyor 3. saatte yorgunluktan ölüyor ve bir çay bir sigara içip 6-7 dakika sonra işinin başına dönüyor bir 3 saat daha cebelleşiyor. gayet makul, gayet insani. ha o sırada ameliyat durmuyor, asistan cerrah bir yandan devam ediyor. sonra cerrah geldiğinde diğer cerrahlar sırayla ihtiyaç molası veriyor. bir gofret yiyor, bir çiş yapıyor vs. anlayamazsınız oğlum siz bu işleri. çünkü kapasiteniz yok. he ortadoğu he.
  • ameliyatın ortasında sigara molası vermeyen cerrahtan evladır.

    splenektomi ameliyatındaki bir cerrahı hayal edin. cerrah dediysem de kafanızda şöyle birini canlandırın. ağzında sigara ameliyat yapıyor. yanında da ilk kez bir ameliyata giren asistan var. bir ara bıçağı asistana veriyor "al sen devam et" diyor, cebinden telefonunu çıkarıyor, ekşi'de doktorlar hakkında atıp tutan ergenin tekine ayar vermeye başlıyor. sigarasından son bir fırt alıyor ve kül tablası arıyor, bulamıyor... "cosss", "abi ne yaptın dalağı yaktın", "siktir et zaten alıcaz"
  • ortadoğu yazmayı bilmeyen, böyle komiklikler ile prim yapacağını sanan ortadoğulu bir yazar tarafından açılmış başlık.

    içecek tabi içmeyip de ne yapacak, ben ameliyata girsem ve cerrahım sigara tiryakisi olsa ameliyathaneden hiç ayrılıp da beni asistana teslim etmeden direk yanımda içmesini isterim.

    edit: tdk bazen saçmalıyor ortadoğu bitişik yazılır. bana ayrı yazılır diye mesaj atmayın. evet, tdk'dan daha iyi biliyorum.

    zedit: "ortadoğu" diyince herkes aynı şeyi anlıyor ise ve gerek basında gerekse günlük hayatta bu şekilde kullanılıyor ise bitişik yazılır, uzatacak bir durum değil.

    düdüt: yaw he he cahilim ben, o yüzden cahil iddiası ediyorum. türkçe dersinde türkçe öğrenmiş adam türkçe kitabı yazacak adama öğretmeye kalkıyor.
  • kadıköy'ün en bilindik göğüs ve kalp cerrahisi hastanesinde sene 2005'te yeni mezun idealist bir mühendis olarak iş icabı bulunmam gerekti. bulunduğum bir kaç gün benim hafızalarımda sanırım bir ömür unutamayacağım tuhaf anılar bıraktı.
    kasım ayıydı ve ilk anjiyo ameliyatıma girecektim. radyasyon yayan floroskopi cihazının olduğu ameliyathaneye doğru yürürken kapının sonuna kadar açıklığı bana içeride ameliyatın olmadığı düşündürdüğünden içeri horşşş diye dalmama sebep oldu. a aa ne göreyim o esnada ameliyat vardı. bi anlık şoktan sonra "kurşun önlüğünü giyseneee" diye azarlayan bir asistanın sesiyle irkilip hemen üzerime kurşun önlüğü kuşandım. sessizce kendimi kamufle edip asistanın yanına yanaştım ve kapıyı neden açık tutuyosunuz şuan radyasyon varken ortamda?! dedim , odayı havalandırıyorduk diye abuk bir cevap aldım :) ama ama radyasss.... derken ters bakışıyla sustum. ne de olsa geçici bi süreliğine ordaydım ve bir daha da bulunmaya pek niyetim yoktu, göze batmak istemedim, belki de üniversite 3.sınıftaki radyasyon dersini fazla ciddiye almıştım?!.ameliyat bitti hocalarla birlikte dinlenme odasına geçtim. yanımdaki şirketin eski hemşire satış elemanına doğru " eee halime bize 4 türk kahvesi yapsana yeaaa" dedi hocanın birisi. ben şaşkınca şirketimizin satış müdürüne bakıp , yapacak mısınız diye fısıldadım. görevim dedi. eyvallah sen yap ben kılımı kıpırdatmam dedim. kahveler yudumlanıp seviyesiz muhabbetlerini çektikten sonra ( gelen reprezant kızlarla kadınlı erkekli yavşak muhabbetler felan ) sıra diğer ameliyata geldi. hızlıca üzerime kurşun önlüğümü giyip cihazın yanına gidiverdim. ameliyat başladı, kasıktaki ana toplardamardan kalbe kadar kılavuz teli sokup ameliyata başlayan kadın doktorumuz asistanına "sigaramı getir" dedi. gözlerim faltaşı gibi açıldı ve istemsiz "şaka!?!" dedim. bi an dönüp baktılar hakikaten şoktaydım o esnada. asistan hocanın ağzına sigarasını verip yaktı, kül biriktikçe ağzından aldı ve gene verdi ağzına, gene aldı ve gene verdi ağzına. dayanamadım hocam ne yapıyorsunuz! dedim. nolmuş dedi ameliyatı anlık durdurup ; steril ortamda sigara içiyorsunuz böyle şey olur mu! dedim. gözlerimin içine bakarak , ağzının kenarındaki sigarayla , evet bu ortamda sigara içmek herkese yasak ben hariç! dedi. bi an lokal anestezi altında olan bitene şahit masadaki hastaya baktım ve acıdım. ameliyat biter bitmez ortamı terk ettim. bir hafta sonra da şirketten istifa ettim.
    siyami ersek'in şu anki durumunu bilemiyorum, belki kalite standardını yakalamışlardır, belki de o kafayı yemiş kadın doktor emekli olup siktirip gitmiştir.
hesabın var mı? giriş yap