• bir milyon, zibilyon nedeni olmakla birlikte (silah kontrolu, vb), konuyla ilgili basligi bulmusken bir iki ekleme yapayim. bir kismi kendi gozlemlerim, o yuzden ne kadar dogru bilmiyorum. bir kismi yeni fonlanan arastirma projem, o bilgilerin kesinliginden eminim. kendi gozlemlerimle baslayayim:

    1. asagidaki grafikteki "individualism" kisminda yatiyor.
    https://resmim.net/f/6kc2jr.png

    amerika'nin bireysellik puani 91 iken, turkiye'nin puani 37. ıyi yonleri de, kotu yonleri de olan bir durum bu. turkiye bir uca daha yakin. amerika direkt diger ucta. turkiye'de bireyselligin az olmasinin sonuclarini akrabalarin, tanimadigimiz insanlarin, vb. hayatimiza karismasi olarak goruyoruz. ornegin, turkiye'de bir akraban sana "maasin kac yegenim" diyebilir ama amerika'da bu soruyu arkadaslar dahi birbirine sormaz, kimse kimsenin maasini bilmez. ayni sekilde, turkiye'de hic tanimadiginiz biri size "yasin gecmeden evlen" diye akil verebilir ama amerika'da bunu soylerseniz gorgusuz damgasini yersiniz.

    ancak amerika'nin bu 91 puani bireysellesmenin de otesinde, yalnizlasmaya gidiyor. hatta, amerika'nin yalnizlasma sorunu oldukca sik gazete makalelerinde ve arastirmalarda yer alan bir konu. ornegin,
    https://www.marketwatch.com/…ess-problem-2018-05-02
    https://www.nationalreview.com/…tnam-bowling-alone/
    https://www.independent.co.uk/…-alone-10143206.html

    hatta bircok kere friends, how ı met your mother gibi dizilerin populer olma nedeni, boyle arkadaslar edinmenin zorlugu, hatta bazilari icin hayal olmasina baglandi. hatta, linkini bulunca yerlestireyim; friends'le ilgili "ayni hareketleri arkadaslariniza soyleseniz ve yapsaniz hepsini kaybedersiniz ama dizide bu davranislar arkadas olmanizi sagliyor. absurdlugu burada" gibi bir yaklasim vardi.

    gecen gun, 20 yildir burada bulunan bir hirvat amerikalilara patladi "ozel hayat, ozel hayat diye diye yapayalniz oleceksiniz" diye. yalniz olmeyen cok tabii ki ve arkadasliklar da az degil de, bu yalnizlik konusu buyuk sorun olmaya basladi.

    arkadasliklar var tabii ki, siki dostluklar da var ama turkiye'ye gore cok yuzeysel kaliyor. bir arkadasina arayip "ben geliyorum" demek buyuk bir olay.

    ınsanlar cok kibar ama buralarda ara ara "otobus duraginda bekleyen yasli adamin iki gun once oldugu belirlendi" gibi haberler cikiyor. yani, dusun ki otobus duraginda biri oluyor ve uc gun fark etmiyor.
    https://www.google.com/…8.0..0j0i19k1.0.k0grow6mjle

    2. yetistirme sekli: turklerin aile yapisi, buralarda "asya tipi ebeveynlik", "kaplan tipi ebeveyn" kavrami olarak geciyor. anne-babalar cocuklarina turk ebeveynler duskun degil. hatta, turk ebeveynleri fazla helikopter kaciyor. bu yine hem iyi, hem kotu. turk ebeveynler genelde sefkat dolu. anneler saci supurge ediyor.

    soyle ornekler vereyim. bir ogrencim 19 yasinda, annesi onu evden atmis "yasin yeterince buyudu, babanla istedigimiz gibi sevisemiyoruz senin yuzunden. evliligimiz bitmeden ayaklarinin ustunde durmayi ogren" diye. kimse de bunu garipsemedi.

    baska bir yeni is arkadasim 23 yasinda. universiteyi burslu okumus. ailesine kira veriyormus 4 yildir. annesinin yemeklerine dokunamiyormus, buzdolabinda rafi ayriymis ve kendi yemegini oraya koyuyormus, ailesi de onun yemeginden yemiyormus. biz "nasil yani, annenin yemeginden yiyemiyor musun" deyince, "tabii ki yemiyorum, bundan bir adim sonrasi annenin sana yemek yedirmesi zaten" dedi, ortamdaki iki turk olarak "cocuklugunda elma soyup bicak ucuna takarak vermediler mi hic" muhabbeti yaparak abarttik biraz; garip garip bakti. "ben kendi parami kendi kazanan bir bireyim. annemlerle bir ev arkadasligi iliskimiz var" dedi.

    hatta gecenlerde 5 yasinda cocugunun harcligini brut verip sonra kira ve faturalari kesen bir ebeveyn ustune cok tartisma dondu.

    bir anlamda gercekten buyuyup birey oluyorlar ama o yolda acimasiz ve sefkatsiz yetisiyor; kendileri de o hale geliyor. her guzelligin bir bedeli var.

    bu iki maddeyle, amerika kulturunun cirkin yuzunu "dusenin dostu olmaz" ve "her koyun kendi bacagindan asilir" ile ozetleyebiliriz (baska yuzleri de var elbette). turkiye'de bu iki atasozu cok naif kaliyor, amerika'da kapitalizmin kucagi olarak kokune kadar hissedilebilen iki atasozu bu. ergenken ve yeni yeni dunyayi ogrenirken cocuk dunyasindan bu dunyaya gecis yapmak kolay degil. bunun yanina bir de, bir afrika atasozu vereyim:

    koylulerin sicakligini hissedemeyen cocuk, isinabilmek icin koyu yakar.

    amerika'da olan aslinda tam da bu. ısinamayan bir suru cocuk var; isinabilmek icin koyu yakiyorlar.

    buradan biraz teorik kisma geceyim. bireysel bir saldirinin gerceklesebilmesi icin, uc seye ihtiyac var: 1) niyet, 2) yetenek, 3) olanak. konuyla ilgili makale isterseniz,
    http://www.csis.pace.edu/…12eisic/data/4782a197.pdf

    niyetin bircok alt kirilimi var ve 0-1 bir olusum degil. ornegin, alt kirilimlarindan biri takinti (fixation). cogunlukla siyasi kapsamda kullaniliyor bu (ornegin, alt-right zihniyetin gocmenleri kafaya takmasi gibi). siyasi terorde bu baglamda kullanilan kelime, bireysel saldirilarda kendilerine zorba davrananlardan intikam alma duygusunun takinti haline gelmesi olarak kullaniliyor. bir diger psikolojik etmen ise kendini tanimlama. ıntikam duygusuyla birlikte kisi kendini savasci, kahraman, adalet dagitici olarak goruyor. bunun gibi birtakim ozellikler ile kisi artik harekete gecmeye basliyor.

    harekete gecme niyeti oldugunda, ilk once sirada yetenek var. ornegin, silah kullanabiliyor mu. bircok bireysel saldiridan once saldirganlarin hayvan avina gitme ya da mahalle kavgalarina katilma gibi sekillerde kendi yeteneklerini test ettikleri, boylece saldiriya hazir olduklarini gordukleri belirtiliyor.

    en son kisim da olanak elde etme. ıste burada da silahlara ulasimin kolayligi var. niyeti var, yetenegi var, silahi da var; "ne duruyorsun, helva yapsana" oluyor bundan sonrasi.

    ancak, burada da ilginc bir konu var. freakonomics'te bircok calismayi ozetleyerek sunu anlatiyorlar (%100 ayni hatirlmaiyorum, ozetini anlatacagim)
    silah kontrolu zamaninda cok onerildi ve uygulanan bazi minik yerler de oldu, ama sonuc cok fazla degismedi. yani, tabii ki bir azalma oldu ama beklendigi kadar olmadi. suc oraninin ve bireylerinin kitlelere saldirisini uzun vadede en aza dusuren etmen sasilacak bir sekilde kurtajin yasallastirilmasiydi. kurtaj yasallasmadan once mutsuz aileler, issiz gucsuz anneler cocuklarini dogurmak zorunda kaliyorlardi (illegal yollari denemeyenler). bu cocuklar mutsuz ailelerde ve zorluklarla buyuyerek egitimsiz kaliyorlardi. bu yuzden de, suc orani kurtajin yasal olmadigi yerlerde cok fazla yukseliyordu.

    genel olarak, kendi gozlemlerim ve projemizden bir parcam bu sekilde. bir yerlere vardiysa ne mutlu bana!
  • (bkz: elephant)
  • bizdeki "okulun önünde bekleyen çocuk" vs olayından farklı olan durum. bizdekilerin amacı "bak şimdi şunu dövcem o kız bana hasta olucak* xdxd" gibi çok dar ölçülerdeyken, onların düşüncesi sanırım "hepsinden nefret ediyorum, anasını siktiğimin orospu çocukları, tü orospu çocukları" şeklinde yani nefrete dayalı.
  • sebebi, okulların en kısa sürede en çok insan öldürülebilecek yerler olmasıdır. "neden okul" konusunda başka sebep aramaya gerek yok. ruh hastası bir kişi, en büyük katliamı yapmak, en fazla insanı öldürmek istediğinde bunu en kolay bir okulu basarak yapar. bir sınıfa girdiğinde çıkana kadar 20-30 kişiyi öldürebilir. bazı korkak köpekler işi iyice abartıp ilkokul basar ki en ufak direnç ihtimali bile ortadan kalksın.
  • 20 yaşındaki adam lanza isimli bir genç tarafından abd'nin connecticut eyaletinde gerçekleştirilen katliam üzerine gündeme gelmiş gelenek. yanlış bilmiyorsam öldürülen 26 kişinin 20si çocuk. bir insan hangi gerekçeyle böyle bir işe kalkışabilir aklım fikrim almıyor doğrusu.
  • kendinizi korumak için tabanca yeteceği yerde muharebe tüfeği dahi alabilceğiniz bir ülke olmasındandır. 6 yaşında bir çocuğun bedeninden 7.62 çekirdeği çıkması nerede nasıl olabilir? 6 yaşındaki çocuk nizami harbin ortasında mı kaldı da cepheli bir savaş için üretilmiş olan silahın çekirdeği bu çocukların bedeninden çıkıyor. ve bu ülke dünyanın en büyük teknoloji devlerinin bulduğu 1. ülke. abd nin hala bu kadar vahşi olması gerçekten gereksiz ve saçma.
  • turkiye`de böyle olaylar olmuyor çünkü henüz insanların silaha erişimi bu kadar kolay degil. bu seviyede psikopat bir bireyi anne babasının dizginleme ihtimali yok.
  • çevresi tarafından sessiz, sakin, zeki olarak anlatılan insanımsıların gerçekleştirdiği gelenektir. hatta öyle ki, bu tanıma uymayan kişiler gerçekleştirirse gelenek bozulmuş kabul edilir.

    http://www.ntvmsnbc.com/id/25406546/
  • hergün, kadınları tecavüz ederek öldürmenin gelenek olduğu bir ülkede yaşayanlarca anlam verilemeyen hadise. hayvan heryerde hayvan.
  • milyarlarca dolarlık silah sektörünün muazzam lobisi ve propaganda yeteneği karşısında barack obama gibi amerikan başkanlarının bile çaresiz kalmasından kaynaklanan acı gerçektir.

    obama, sadece otomatik silahların, taktik tabancaların ve askeri tipte tüfeklerin satışına kısıtlama getirmek ve bu silahlara verilecek ruhsat için aranan psikiyatrik şartları daha eleyici hâle getirmek istemişti.

    bu talebi şiddetle reddedildiği gibi bir de alay konusu yapıldı.

    ingiltere'de işlenen bıçaklı cinayet ve yaralama olaylarının yaygınlığı örnek gösterilerek, suçun silahlarda değil insanlarda olduğu hipotezi hem medyada, hem de senatoda hararetle savunuldu.

    bu yüzden obama gibi halkın büyük desteği ile seçilmiş bir başkan bile, silah lobisinin muazzam gücü karşısında tutunamadı.

    psikiyatrik hastalıkların, uyuşturucu kullanımının ve olması gereken çok daha ucuz olan alkollü meşrubatlara ulaşmanın bu kadar yaygın ve kolay olduğu bir ülkede süper marketlerde taktik saldırı silahlarının parayı bastıran herkese satılması bir felakettir.
hesabın var mı? giriş yap