• bence kostantin levin gibi özenilecek kişileri barindirması okuyucunun olmak istediği kişiyi çok iyi anlatması ve tabiki kötünün aslın da kaybedip etmediği yani yoruma açık olmasıdır anna karenina ne kadar kaltakca şeyler yaptıysada sonuçta bir kere geldiği dünyada aşksız yaşamak istemedi her karakter böyle tolstoycuğum öyle güzel anlatmışki sanki tüm karakterler hem peygamber hem şeytan kısacası iyi ile kötünün savaşın da galibin yoruma açık olması ve tartışılabilir olması. suç ve cezada böyleydi fakat orada insan ölmüştü bu biraz daha zor tartışılabilir olabilir tabi. bu da böyle bir anımdır işte.
  • sevenlerin anlatabileceği,sıralayabileceği nedenlerdir.

    ben ''neden?'' bölümünde takılı kalanım.

    aldatma,aldatılma gölgesinde okuduğum için etkilenme hususunda bulunduğum açı acıklı.
    ...
  • yasak ve gizli olanın cazip olması, merak uyandırması.
  • anna karenina; kadınların radikal kararlar verme aşamasında kimi zaman yaşadıkları kafa karışıklıklarını, bu anlarda verdikleri bazı kararların mantıksızlığını ve kritik anlarda attıkları bazı adımların farkında olarak ya da olmadan etraflarındakileri nasıl etkilendiğini gösteren bir başyapıttır. zaten bu yüzden klasiktir.

    eserde klasik nedir? eserin az ya da çok herkese her çağda hitap edebilmesidir. herkesin hayatında en az bir sefer bulunmuştur yani bu kadın. herkes bilir anna'yı iyi kötü.

    genelleme yok. kadınları seviyoruz, çok seviyoruz. bi kısmının kafası çok karışık sadece. eskiden beri de değişmemiş bu. leo dayı da yazmış. budur.
  • bütün karakterlerinin gerçek hayatta her an karşımıza çıkacak kadar gerçekçi olması. çok güçlü aşk anlatımı. belki biraz da efendi adam yerine piç tercihinin yanlışlığının görülmesi.

    (bkz: anna karenina/@aadbkr eensfdria nnodigre uutml nuusm)
  • (bkz: emma bovery)

    (bkz: başka sinema)
  • anne gibi okunmasından. boyle anaç bi isim.
  • anna karenina'nın farklı bakış açılarına göre sevilme sebepleri de farklı olabilir. kitabı okuyanları bileceği üzere kitapta kendinden yaşça büyük ve tabiri caizse 'sıkıcı' bir adamla evli olan genç bir kadının yasak aşkı ve bu uğurda önce toplumdaki saygın konumundan,ardından da canından olması anlatılır. burada dikkat edilmesi gereken şudur: konu itibari ile aslında esas kadın kocasını aldatan,sevgilisi için çocuğunu bırakmayı göze alan,gayri meşru bir çocuk doğuran yani dönemin rusya'sı için 'ahlaksız' kabul edilebilecek bir kadındır. ancak yazar (bkz: tolstoy) anna'yı o kadar lirik bir şekilde işler ki yaptıkları ve hissettikleri için anna'ya kızmaz,ona acırsınız. düştüğü durumdan dolayı ona üzülürsünüz. yani kitap dışardan bakıldığında çok farklı şeyler düşüneceğiniz bir olayı size farklı duygular yaşatarak verir. tam bu noktada yazarın kusursuz dili ve anlatımını devreye girer. zaten eseri nu kadar yücelten ve anna'yı sevmemizi sağlayan da yazarın kendisidir.

    tabi kitabın sadece yasak aşk değil,dönemin toprak reformunu ve köylüsünü konu alan bir başyapıt olduğunu söylemekte de yarar var. bir aşk romanı arayıp eline karenina'yı alanlar aşkın yanında dönemin sosyal hayatını,şartlarını,insan profilini ve toplumsal yapısını bütün çarpıklığı ve gerçekliği ile görebilirler.

    tanım:herkes için farklı olmakla beraber bana göre tamamen yazarın başarısından dolayı ortaya çıkan nedenlerdir.
hesabın var mı? giriş yap