• insanin dunyadaki varligini ve gelecegini sorguladigi, kabullenmesi cok zor ve ne yapilabilinecegini bilemedi durum. allah kimsenin basina vermesin.
  • dünyadaki varlıgı devam ettigi halde, arkadas olarak adlandırılan kisinin aniden sebepli veya sebepsizce sizinle olan ilisiğini kesmesi durumu. belli bir süre zarfında geriye dönüsü mümkün olmayan soguklukların araya girmesiyle, en önemlisi güvenin ve sevginin yitirilmesiyle uzun ve acılı bir sürec olabilecegi gibi, 200 metre ötenizdeki dügününe cagrılmadıgınızda kavranılan kısa ve acılı bir sürec de olabilir. kime cemkireceginizi sasırırsınız, siz artık onun arkadası değilsinizdir, bir arkadas daha böylece kaybedilmiştir.
  • (bkz: arkadaş kaybetmek)
  • bugün kimselere yok şikayetim… kendi kendime ağlayasım var sadece. çekilip de bir köşeye üzülesim geldi hayat. belki de kardeşim dediğimi elimden aldın diye… sabır olgunlaştırıyor amenna da; kardeşimin ardından ben de bir temenna var işte. öyle… yazılar yazsam kabaran duygularım sönsün diye; yine de çözüm değil… sen de gönülsün, gönüllüsün dert çekmeye işte… öyle…

    şu yazın terleten akşamında beni terleten sıcak değil sanırım. ciğer yangısı diyorlarmış buna… telefonda konuştuğun neşe dolu adam yok artık, nefes almamakta ne yazık… gülen gözleri kapandı sonsuzluğa, ne kadar çaresizik…

    ne desem boş işte. ciğer yangısı bunun adı, ciğer yangısı…

    bugün kimselere yok şikayetim, yok ki ne diyeyim. asilce kenara çekilip ağlamak vakti gelmiş ne yazık. dönmeyeceğini bildiğim birine, cenazesine dahi gidemeyecek olduğum bir kardeşime uzaktan yanmaktayım. hayat acı işte, heyhat! elden gelen yok.

    sözler uzayıp gidecekse de; susmaktan gayrı yapacak, ölümden öte köy yok…

    allah mekanını cennet eylesin tamer kardeşim…
  • 2 ay kalmıştı sadece seni görmeye. maviş gözlerini, güzel yüzünü görmeye. beraber kahkahalar atmaya. araba sürmek ne zor ya yine de aldık valla ehliyeti sonunda diye klasik muhabbetimizi etmeye. çok özlicem seni güzel arkadaşım çok. iyi ki tanıdım seni iyi ki. bana olan güvenine, zor günlerimi güzelleştirmene, bana kattığın tüm güzelliklere minnettarım. umarım orada hak ettiğin bütün güzellikleri yaşıyorsundur canımın içi. mekanın cennet olsun. sana ne kadar şey yazsam az ama kelimeler düğümleniyor boğazımda, bir araya gelemiyorlar çünkü onlar bile şaşkınlar.
  • en son ne zaman görüştük hatırlamıyorum bile. bir-iki sene olmuştur en az. en yakın arkadaş olmadık hiç. ama beraber büyüdük. birbirimizin ailesini tanıdık. aynı basket takımında oynadık. aynı mahallede büyüdük, aynı yatakta uyuduk, kısacası beraber büyüdük. büyüdükçe yollarımız ayrıldı, gitgide daha az görüşür olduk. her görüştüğümüzde en içtendi sohbetimiz. eski günleri hatırlayıp ne çok gülerdik. bugün ortak arkadaşımızdan aldım haberi. çocukluk arkadaşımız şu anda önümde yatıyor dedi, beraber büyümüştük dedi. annesi, kız kardeşi hadi kaldırın oğlumu, döndürün 5 yaşına hep beraber oynayın yine demiş. hep güldük seninle. şimdi sen yoksun. benim gülesim hiç yok. huzur içinde uyu kardeşim.
  • nartan kılıç
  • bir arkadasa bakip cikicam diye bar bar gezmenize sebep olur. bir kosede ya birine yavsarken ya sarhos sizmisken bulunur eve goturulur.
  • (bkz: merhum sözlük yazarları)

    tanışmasak da hepsi arkadaşımızdı. bu başlık birkaç hafta önce beni çok ağlattı. umarım şimdi her nerdelerse huzurludurlar...
  • çok çıkarcıydın be bilader hatta işim düşünce bile mesaj atmazdım sana sen atımca sohbet ederdik hep. ama çok yakın arkadaşımdın, senin kişiliğin öyleydi o yüzdendi hep. birlikteyken çok güzel vakit geçirdik, birlilte şınav çeker selamlaşmamız bilek güreşi ile olurdu. yani yazmadığım çok fazla saçma ama anlamlı şey vardı işte herneyse. çok seviliyorsun arkdaşım. ah o motoru almasaydın da bırakmasaydın bizi. burda olsan da beni yine takmasan sen mesaj atınca konuşurum ben. ah burda olsanda yine cimriliğinle şaşırtsan beni. bu hayatta ki yaptığın en mantıklı iş yüzünden aramızdan ayrıldın. mutlu ayrıldın bizden bence. umarım huzurlusundur
hesabın var mı? giriş yap