• yaman bir çelişki olmasının yanında, eğitmenlerin ve okulun aşçılarının, öğrenciler sırf daha hevesle yemek yapsınlar diye bilerek yürüttüğü bir politika da olabilir. özellikle gittiğiniz okul türkiye sınırları dahilinde değilse ve okulda verilen öğle yemeklerinde dünya mutfağından bin bir türlü garip yemek, bir de füzyon yaratılmış halleriyle (örneğin uyduruyorum, domuz paçası türlüsü, salyangoz sebzelisi vb) önünüze koyuluyorsa, içinde bir ton yemek pişen yerde aç kalabilirsiniz. nihayetinde damak tadınız, yemek kültürünüz değişir, memleketinizi ama en çok da annenizi özlersiniz.
  • şişman aşçı imajının müsebibi olabilir. zira çok aç kalıp birden yemek yemek kilo yapar, kıtlık alarmına geçen vücut her yediğini depolar derler. aşçılarımızı doyuralım.
  • italya'da eğitim aldığım okulumda sıkça yaşadığım durumdur. şöyle ki, tomurcuktombalak'ın da bahsettiği gibi; "domuz paçası ve domuz burunlu türlü, salyangoz pane, kurbağa bacağı, neredeyse çiğ pişmiş ahtapot (zira hareket ettiğine yemin bile edebilirim*)... vs vs gibisinden ilginç bir menüye sahip bu okul. tamam, her zaman menüde mutlaka makarna veya risotto oluyor. ama nedense, yemekhane mutfağına, okulda okuyan amerikalı öğrenciler girince, salak şeflerinin tercihi doğrultusunda bu ucubik lezzetleri bizlere sunuyorlar. işte o gün, aç kaldığım gündür. ayrıca, zaten az pişmiş et yapıyor bu avrupa milleti, ben hadi az çok alışkınım, ama bre italyan chef'ler, ne diye eti "daha az pişmiş" hatta "hiç pişmemiş" olarak sunarsınız? midemde bakteri kolonisi oluştu. her akşam ateş etrafında toplanıp, çiğ et partisi yapıyor namussuzlar. yeter beah!
  • bu tamamiyle bir hurafedir.
    yatılı aşçılık eğitimi aldığım yerde temel eğitim dersinde çorbalar bölümündeyiz ve her çeşit çorba yapıyoruz aklınız alamayacağı kadar yani neyse ben çorba sevmem kolay kolay da içmem (işkembe, kelle paça hariç:))
    bir de şu hayatta bezelyeden nefret ettiğim kadar da hiçbir şeyden nefret etmem.
    neyse ustam tutturdu bezelye çorbasını iç diyor yaptığın her şeyin tadına bakıcaksın. haklı da ama içmem arkadaş sevmiyorum
    adama diyorum ki ıslak bu içmem ayrıca içinde bezelye var kessen yine içmem.
    adam uzunca baktı sonra düşündü sanki heliofizik hakkında ne düşünüyorsun demişim gibi bakıyor.
    neyse bu ruh hastası zorla içirdi bunu bana. bütün gün bir şey yiyemedim.
    tabi gece acıktım. kalktım yanıma da iki arkadaş aldım gittik gece mutfağı patlattık. bir güzel kavurmalı yumurta yaptık miss.

    günün sonunda eğer bir aşçıysanız asla aç kalmazsınız. kalıyorsanız da üzgünüm ama salaksınız.
hesabın var mı? giriş yap