• "18nci yüzyılda amerikalı 2 antroplog afrikanın balta girmemiş ormanlarında bir kabile keşfederler. kendilerini tamamen dünyaya kapamış olan bu kabileyle 1 hafta birlikte vakit geçirirler. herhangi bir dini inanca sahip olmayan bu kabilede insanın tüylerini ürperten olaylara şahitlik ederler. kan donduran ritüellerinden ötürü başlarda bunların animist olduklarını düşünürler fakat yanılırlar. zira kabile mensupları ruh, öbür dünya ve ahlak ile ilgili kavramlara çok uzaktırlar ve her ayın belirli günleri sabah güneşin doğuşuyla toplanıp insanlıkdışı canlı canlı bebek yeme ayinlerini gerçekleştirirler. antroploglar 1 hafta boyunca kabileye gözlemleyip amerikaya dönerler. ve bu kabile bilinen ilk ateist ilkel kabile olarak tarihe geçer. diyecek çok birşey yok. herşey çok açık ve net. yazıklar olsun ya. hani yaşlı yeseniz bir derece anlayabilirim ama bebek ya! yaziklar olsun!"

    -kaynak götüm demeyi unuttum

    edit:bilmiyorum son günlerde başlık mı rağbet görüyor nedir, entry durduk yere oylanıyor, hayır oylanacak bir entry de değil.

    tırnak içine aldığım, bir troll arkadaşın başlığa bıraktığı ilk entry idi. kaçıp gibince başlık başıma tabi.

    bilmem anlatabildim mi ?
  • + sizinki biraz irice duruyor.. dişleri filan da çıkmış, bebek değil çocuk yiyorsunuz resmen:/
    - biz agnostik'iz. davet ettiler geldik, bunu ikram ettiler.
    + anlıyorum. tatlı alır mısınız? özür olarak kabul edersiniz bunu az önceki hadsizliğim için :)
    - ne vardı tatlı olarak?
    + tüm gün blokflüt çalışan komşu çocuğu getirmiş arkadaşlar.
    - valla ben bi' parça alırım.
    + hemen ilgileniyorum :)

    ...
  • - siz bebekleri canlı canlı mı yiyorsunuz?
    - yok abi, öldürüp yiyoruz, sadece deistiz biz
    - hah tamam...
    - içeride agnostik arkadaşlar var, onlar pişiriyorlar da.
  • o çocukların kendi çocukları olması ve yemeden önce de ensest ilişki yaşadıkları unutulmamalı. insanın hayatından allahı çıkarınca böyle oluyor.
  • eğer yedikleri kendi bebekleriyse(ki öyle olması gerekir çünkü birinci argümana göre izole olmuş bir kabile bunlar) ve bunu bir ayda bir kaç defa gerçekleştiriyorlarsa nasıl oluyorda 18. yy'a kadar hala varlıklarını sürdürebildikleri merak konusu olan kabile.çünkü nüfusları çoğalamadan yokolup gitmeleri lazım böyle bebek tüketimiyle.belki de tavşan gibi ürüyorlardır kim bilir ama böyle bir şeyde ancak evrimle açıklanabilir gibi gözüküyor.
  • 17nci yüzyılda ispanyol 2 misyoner amerika kıtasının yakınlarındaki bir adaya giderler. kendilerini tamamen dünyaya kapamış olan bu kabileyle 1 haftadan çok daha uzun bir süre(yanılmıyorsam 4-5 ay) birlikte vakit geçirirler. herhangi bir dini inanca sahip olmayan bu kabilede insanın tüylerini ürperten olaylara şahitlik ederler. bu toplulukta herkes çıplak gezmektedir, herhangi bir ahlak sınırlaması yoktur, zira kabile mensupları ruh, öbür dünya ve ahlak ile ilgili kavramlara çok uzaktırlar. ve daha da korkuncu(!) bildikleri tarihleri boyunca hiç bir cinayet, tecavüz, gasp suçları işlenmemiştir. bu durumdan rahatsız olan ve meslekleri itibariyle ateist olmadıklarını anlayabileceğimiz misyonerler kabile içerisinde ilahi dinlerini yayma faaliyetlerine başlarlar. öncelikle çıplak dolaşmamaları gerektiğini belirtirler, insanlar ayıp kavramıyla karşılaştıkları anda bundan utanarak giyinmeye başlarlar. ikinci olarak misyonerler istedikleri kişilerle cinsel ilişkiye girmelerinin, zina olması sebebiyle günah olduğunu, evlenmeleri ve tek eşli olmaları gerektiğini söylerler. üçüncü olarak çocukların kabilenin bütünü tarafından yetiştirilmesinin çocuklara örnek olunmasını engellediği ve çocukların aile birikimlerini miras alamayacaklarını söylerler. bunun üzerine her aile kendi çocuklarına bakmaya başlar. ve bu kabile bilinen ilk ateist ilkel kabile olarak tarihe geçemez zira çok daha öncesinde ateist kabileler keşfedilmiştir.(işin özü 18.yy a fln daha çok varken ateist kabileler biliniyordu, götten sallamadan önce düşünmek gerek). iki ateist olmayan misyonerler bütün bunlardan sonra yaptıklarından gurur duyarak adadan tekrar gelmek üzere ayrılırlar, 1,5-2 sene sonra adaya çeşitli ticaret gemileriyle geri döndüklerinde, ada ilk geldikleri zamankinden çok farklıdır; mülkiyet, zina kavramları ve bir ilah anlayışıyla şekillenmiş olan yeni toplumsal yapı eskisini aratmaktadır, nitekim her gün hırsızlık olayları gerçekleşmekte(bir kaç yıl önce böyle bir kavram ve sorun yoktu), tecavüz vakaları yaşanmakta(aynı şekilde, eskiden böyle bir sorunla karşılaşılmıyordu) ve çok daha ilginci ada tarihinde hiç bir örneği hatırlanmayan cinayet vakaları görülmüştür. bu arada çocuklarla ilgili hiç bir not tutulmamış ama onları da yemeye başlamışladı deseler şahsen inanırdım(bu arada miras hikayesi yüzünden o güne kadar kollektif mal olan kabiledeki birikimlerin paylaşımının çok fazla sıkıntı çıkardığını, cinayetlerin bunlardan kaynaklandığını, eklemem gerekiyor.) bunların üstüne ben de; "diyecek çok birşey yok. herşey çok açık ve net." demek isterdim ancak maalesef ada bok olmuş diyecek çok şey var.

    ancak bu hikaye bize aslında hiçbir şey anlatmamaktadır. bu hikaye üzerine ben de sikkafalılık edip bakın ateistlere laf edilio ama asıl bok inananlarda diyebilirdim. ancak bunun asıl olarak toplumun iç dinamiklerine yönelik yapay müdahalelerden kaynaklandığı sonucuna da ulaşabilirim. yani oraya buraya bok atmak için saçma salak örnekler üretmeye gerek yok nitekim döner döner adamın kıçında patlar böyle sallamalar. canlı canlı bebek yiyen kabile olabilir mi? olur tabii ki. ancak hikayede kayda ilk geçen ateist kabile olarak bahsedilmiş olmaları bile tek başına konuyu salakça bir konuma düşürebiliyor. olayın bir ritüel ve bir inanç sistemi dahilinde olduğunu söylemiyorum bile.

    kısacası; bok atmaya bahane bulmayalım, sonuçta göz var izan var konuşmadan önce bi oturup düşünelim, gerzeklik etmek için kıçımızı yırtmayalım, iki saniye insan olup üsturuplu laflar edelim. saygılar.

    edit: yazarlar hakkında herhangi bir fikrim ve ilgim de olmadığı için, kim geyik yapıyor, kim ciddi bu konuda metin içerisinde çok bariz bir ipucu bulamadığım takdirde pek bilemiyorum haliyle. bu sebeple eğer bir geyiği ciddiye almışsam da afedersiniz. yine de şakaysa hiç komik değil ciddiyse çok komik derdik biz bi aralar..
  • başlıktan sonra fark ettiğim üzere airlangga'nın yazdığı bir şey olduğu için bir şey yazmayacaktım buraya fakat;
    gözümden bir şeyi kaçıramadığım bir tespittir.

    o iki antropolog arkadaşlara sorun bakayım bi, bir hafta boyunca inceledikleri kabilenin her ayın belli günlerinde bebek yediklerini nasıl anlıyorlar bakayım...

    -hafız bizim harcırah buraya kadardı,
    -eeee
    -e eeesi geri döneceğiz biz amerikaya...
    -e e e e ajan ne yapayım ya?
    -ya şimdi bir şeyler söylemek lazım oradakilere
    -anladım ne istiyorsun?
    -ya sizin böyle düzenli yaptığınız olay var mı?
    -ne gibi?
    -misal dün bebek yediniz ya!
    -evet
    -onu düzenli yapıyor musunuz?
    -biz bir daha yapmadan önce çağıralım mı sizi?
    -ya yok mail atsanız yeter
    tamam söyle mail adresini
    -pandikci@yahoo.com
    -tamam hacı...
    -hadi gömdüm
    -haydi ben de sana
hesabın var mı? giriş yap