42 entry daha
  • ihracat yapan firmalarımızda gayet olağan karşılanan, yılların gerçeği. üretilen ürün -artık gıda olur, tekstil olur vesaire - kalite gruplarına göre ayrılır ve en iyi kalite ihraç edilir, bunun bir altı iç piyasaya sanki ihraç edilenle aynı kaliteymiş gibi verilir ve kimsenin ruhu duymaz, diğer alt kalitelerse durumuna göre outlet, defolu, ihraç fazlası gibi isimlerle ucuzundan satılır. istisnalar ise kaideyi bozmaz.

    yani aynı markanın, aynı fabrika çıkışlı, aynı ambalajlı ürünlerinde bile atıyorum italya'dan satın alınan ile buradan alınan arasında fark var. bu yeni bir şey değil.
  • mesela nescafe. almanyadan teyzemin getirdiklerinin yaninda bizimki tatsız, aromasız.
  • kesinlikle katıldığım önerme. şöyle destekleyeyim. yurtdışından gelen eş/dost/akrabalar valizlerini açtıklarında burnunuza çalınan o kokuyu hatırladınız mı? üç aşağı beş yukarı herkesten aynı koku gelir. tüm kıyafetleri misss gibi kokar. neden mi? kullandıkları yumuşatıcıdan. türkiye'de denemediğim marka kalmadı ama nerdeyse makinesen çıkarmamla beraber koku felan kalmıyor. ama adamların kıyafetleri -abartmıyorum 2-3 ay dolapta kalmasına rağmen aynı kokuyu muhafaza ediyor.

    buradan anlıyoruz ki burada satılan ürünler dünyaca ünlü markalar bile olsa kalitesi değil 2, 3. hatta 4. sınıftır. net!

    şuraya da o kokuyu duymanızı sağlayacak yumuşatıcıyı bırakayım da yurtdışından gelen akrabalarınızdan isteyin. lenor yumuşatıcı
  • ilaç otomobil ve bazı endüstriyel ürünlerde bariz bir kalite farkı olduğu gerçektir.
  • 0 aldığım asus i7 dizüstü bilgisayarın usb girişlerinden biri geldiği günden beri çalışmıyor. servisle kavga edecek enerjim olmadığından ve usb girişi çok da lazım olmadığından öyle kullanıyorum..
    sadece gıda değil birçok alanda böyle bence...
  • en basit örnek (bkz: volkswagen)
  • köprümüzü kıskandıkları için bize kötü mal gönderiyordur bu ecnebiler.
  • ciddi ciddi bu ülkeye ancak biz sahip çıkıp bir şey haline getiririz. nereden olursa olsun. yaptığı işi seven ve hakkını veren her türlü insanın cinsiyetine, diline, dinine bakmaksızın elinden geleni ardına koyması lazım. okuyan kitle olarak yurtdışına gitme fikri mantıklı gelebilir bazılarımız için. lakin mevzu şu ki biz o okulları dışarıya mukayese edip buradan gidelim diye değil, aksine burada düzgün işler yapalım diye okumaya başlamadık mı?

    biz kendimiz, kendimize bu saygıyı gostermedikçe elin adamından beklememız epey bir ıronik oluyor.

    bahsi geçen önerme teknik olarak doğrudur. üst mesajları okuyunuz.
  • onlarca yıldır devam eden kapitalizmin küçük numarası.listenin başını gıda,teknoloji ve tekstil alır.almanya'dan aldığınız çin'de üretilen adidas ile türkiye'den aldığınız çin'de üretilen adidas arasında en az 3 kat iplik kalite farkı vardır.aynı şey amerika'da nike için geçerli.yine aynı şekilde abd'de satılan samsung ledtv'ler ile tr'de satılan aynı model ledtv arasında hatrı sayılır kalite farkı mevcuttur.
  • herkesin hemfikir olduğu ancak başlarına geldiğini iddia ettikleri deneyim dışında hiç bir geçerli argüman sunamadığı yanlış tanımlanmış başlık.
209 entry daha
hesabın var mı? giriş yap