baba parası

• devlet memuru statusunde calisip da, giderleriniz gelirlerinizden fazla olunca, asiri ihtiyac duyulup, yag cekerek istenen para.
• (bkz: bilkent)
• en tatlı paradır. harcarken düşünmez insan, yer bitirir. sonra arada sırada vicdan denen sistem araya girer, düşündürür insanı, sonra yine başa döner hikaye^*.
• çok olduğu zaman, kişiyi tüm dünyevi sorun ve olaylardan muaf tutmak gibi subjektif bir lükse kavuşturan, tüketmesi feci zevkli maddi kaynak.
• girişimcilik ruhunun en önemli unsurudur. iş kurdurur dünyaya başka gözle baktırır.
• kimileri de yillar boyu bu kaynaktan beslenir, kurumaya yuz tuttugu zaman baska kaynaklara yonelirler. (bkz: kari parasi yemek) ve hatta israrla (bkz: kari parasi yiyen erkekler)
• bir yıldır kesilince, çalışıp kazanmanın zor olduğunu öğrendiğim, ulan keşke biriktirseydim dedirten para birimi
• para babalarının cocuklarının uzuuun dönemler bol bol harcadıkları, harcattıkları cinsten olan paradır.^*
  (bkz: para paradır)
• orta direk ve altı gelir seviyesindeki çocukların genellikle babayı aldıkları^* paradır.
• babanın parası, daha doğrusu ailenin parası/birikimi hakkındaki en büyük yanılgı; çocuk(lar) için bu paranın haybeden gelmiş, hakedilmemiş olduğunu düşünmektir. hem de türkiye gibi ataerkil düzenin ve aile denen zımbırtının bu kadar etkili olduğu bir coğrafyada böyle düşünüyor genelde insanlar. "mirasyedi" falan diye aşağılama ifade eden sıfatlar var. ilginç işler.
  
  oysa "babanızın parası" zaten sizin paranız demektir. çocuğunuz için de aynı şey geçerlidir, sizin paranız demek çocuğunuzun parası demektir.