• bir köpekle yaşamaya karar verildiğinde yapılacak en doğru şeydir. binlerce hayvan arasından bir tanesine mutlu bir yuva sağlamaktır.

    olayı kendim ve oğlum üzerinden değerlendirmek istiyorum.

    bazı şartların sağlanmış olmasıyla (ailenin iknası, ev koşulları vs.) bir köpeğin bizimle yaşayabileceğine inandık. fiziksel özellikler ve ruhsal yapı olarak bana en uygun köpek cinsi golden retrieverdı. barınaklar en güzel golden seçebileceğiniz yerler(!) bu kadar çeşidi bir arada başka hiçbir yerde bulamazsınız. üstelik 3 aylıktan 11 yaşına kadar bir yelpaze var(!) internette bobo'ya rastladım. hemen arkadaşımla barınak canları için de 3-5 bir şeyler alıp yanına gittik. yaşlı olduğu için kimsenin talip olmadığı bir köpekmiş kendisi. (barınağa girdiğimizde her yandan biraz kafasını okşamanız için çağıran canları görseniz hepsini alıp gidesiniz gelir.) bobo en dipte başka bir bölüme geçişin olduğu noktadaki kulübede kalıyor. yani onunla iletişim kurmak için biraz aralara girmek gerekiyor. kendisini sevdikten sonra bizimle ilgilenen görevliyle sohbete başlayınca havlayıp zıplamaya başladı. tek derdi biraz daha onunla ilgilenmemizdi. bobo'yla birbirimize karşı bir sevgi doğunca haftasonu annemle yanına gittik. normalde sahiplenmek için şartlar aranıyor, hatta eve bile kontrole geliyorlar. fatura vb. belgeler isteniyor. yağmurlu bir günde başvuru yapmak için gidince bobo'yla eve döneme şansımız oldu. bobo artık kırpık oldu.
    kırpık eve geldiği günden itibaren evin kurallarıyla yaşamayı öğrendi. daha önce verilen eğitimden kaynaklı hiçbir şekilde mutfağa ve ebeveyn yatak odasına girmedi. koltuklara çıkmadı. yemek masasına yaklaşmadı. sokakta ben bile versem yemek yemez. hiçbir köpekle kavga etmez. hiçbir insana saldırmaz. bir bebek goldenım olsaydı ve ben eğitseydim böyle şahane bir canlı olamazdı. 12 yaşına girecek olmasına rağmen hala yeni komut öğrenebiliyor.
    bobo ve kirpik arasındaki fark barınakla ev arasındaki farkı anlatıyor sanırım.
    kırpık çok sevilmesine rağmen hala terk edilmiş olma durumunu içinden atamadı. sahilde gezinirken bir an beni göremeyince panikliyor, biraz önümden gitse dönüp dönüp benim arkasında olup olmadığımı kontrol ediyor. eve dönmediğim gün ne yemek yiyor ne su içiyor.
    unutmayın ki barınaklar onlar için yarı açık cezaevi. bir canı oradan kurtarmak ve petshopa vereceğiniz parayala da birkaç can için bakım sağlamak çok daha değerli. barınaktan gelen bir dost size inanamayacağız kadar daha bağlı olacaktır.
    barınak hayvanlarına hastalıklı gözüyle bakan insanlar var. kırpık, babamın kanser* tedavisi sürecinde yanındaydı. babam en ufak bir enfeksiyon riski dahi yaşamadı.
  • yapilmasi gereken hareket.

    cok guzel aciklamis patlicangil. herkes sus icin alip hayvani, cani sikilinca sokaga oraya buraya atiyor. sonra da gelip eksi sozlukte hayvanseverlik tasliyor.
  • en güzel en asil hareketlerden biridir. biz barınaktan olmasa da, sahibinin terk ettiği köpeğimizi twitter aracılığıyla sahiplendik. vicdan yoksunu eski sahipleri çocuklarına oyuncak diye alıp, canları sıkılınca petshopa bırakıp gitmişler. o terk edilme, petshopta geçirdiği süreç onu o kadar yıpratmış ki, hala çok mutsuz. sürekli onu terk edecegimizden korkuyor, evden çıkmaya kalksak ortalığı yıkıyor. eski sahibi zahmet edip karnesini bile getirmedi defalarca istememize rağmen. böyle insanlardan nefret ediyorum. petshoplara gidip hayvan satın alan insanların ise hayvanseverliğin yanından bile geçemeyecek gösteriş meraklısı tipler olduğunu düşünüyorum. fındık'ın acil bir ihtiyacı olduğu için gitmiştim, bunu gözlerimle de görme şansım oldu. bu aralar goldenın yanında, bir chow chow (çin aslanı) modası var. herifin teki gelmiş güya hayvanı seviyo, dükkan sahibi de diyo ki buna, "abi bak herkes sana bakıyo, bu köpek tam bir vitrin köpeği çünkü. " bi sktrin gidin lan. ordaki köpeklerin hepsi bildiğin depresyona girmiş, hayvanlar mutsuzluktan ölmek üzere. bu adamlara para kazandıran, bu piyasaya talep yaratan adam da bildiğin gerizekalı vicdansızın tekidir.

    hayvan büyük bir sorumluluk. herkes iki kere düşünmeli. ama herkesin yapabileceği bir şeyler var bunu unutmayalım . şöyle ki;

    http://forum.petarkadas.com/…ar-besleme-gunu-ankara
    http://forum.petarkadas.com/…nagi-besleme-etkinligi
    http://forum.petarkadas.com/…etarkadas-etkinlikleri
  • büyük sevap işlemektir.
  • en asil duygunun insanının işidir.
  • geniş bir terasım var hayvanları da çok sevdiğimden yakın zamanda bir köpek almayı düşünüyordum. barınaktan alma düşüncesi bu eylemi hızlandırmama sebep olacak çok iyi bir fikir oldu desem yeridir.
  • her gittiğimde barınaktaki hallerini görüp o köpeciklerin hepsini alıp götürme hissi duyan bir insan olarak, son derece güzel bir davranıştır, keşke herkes bu bilinçte olsa, barınaktaki her köpeciğin bir gün yuvası olacak umudu verir insana.
  • olmasi gereken, gercek hayvanseverlere yakisan eylemdir.
  • iyi aile köpekleri olurlar ama onları iyice sahiplenmeden önce köpeği sığınakta defalarca ziyaret etmek gerekir. oradaki personele köpekle ilgili sorular sorulmalı , köpeği yürüyüşe çıkartıp aileyle tanıştırılmalıdır. özellikle köpek sığınakta bir kaç haftadan uzun süredir kalıyorsa havlama ve barınaktan ayrılmaya isteksizlik gösterebilir. ayrıca bazı barınak görmüş köpekler saldırganlık, korkudan ısırma veya kendisini sahiplenen yeni ailesine katı olabilirler. bu sorunların çözülmeside sabır gerektirir. tüm bunlardan sonra iyi bir dost edinirsiniz.
hesabın var mı? giriş yap