ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
binali yıldırım'ın ğ harfini anlamaması
-
başbakan olmak için okuma yazma bilmek şartı yok muydu?
ankara'da çinli sanılan kadına linç girişimi
-
bu gidişle, çinçin semtinin yağmalanması yakındır.
debe edit:(bkz: ekşi sözlük donör oluyor kampanyası)
debe editine gıcık kapanlar için edit
her gün duş alan insan
-
yağlı kafayla gezmeyi sevmiyordu. pis kokmak istemiyordur. ayakkabıyı çıkarınca etrafı kokudan bayıltan, uyarıldığında da yok yav benim ayaklarım kokmaz diyen pişkin leş adamlardan olmak istemiyordur. ailesinden öyle görmüştür, standardı budur. sabahları tertemiz güne başlamayı seviyordur. vücudu ıslanmadan uykusu açılmıyordur. kirli vücuda temiz kıyafetler giymeyi sevmiyordur. yakın temas halinde olduğu insanlara saygı duyuyordur. yanında oturan, aynı odayı paylaşan, aynı araçta yolculuk eden insanları rahatsız etmek istemiyordur. uykudan 5 dakika daha erken uyanmaya üşenmiyordur. zamanında uyanıp duş alır, saçlarını kurutursa hasta olmayacağını biliyordur bünyesi zayıfsa akşamdan giriyordur suyun altına.
muhabbet kuşu
-
4 aylık bi tane var bende. konuşmayı çok kolay öğrendi. yemi dışında pek bir şey sevmiyor. biraz tarhana çorbası seviyor bir de her sabah benim çayımdan otlanıyor. sürekli oyun istiyor. şimdi bu elemanlar kafeslerine çok bağlıdırlar bilirsiniz. geçen arkadaşla konuşurken dedim ki, "ben şimdi bu şerefsizi besliyorum, oynuyorum, temizliyorum ama küçülsem de evsiz barksız kalsam kafesine sokmaz bu beni. iki lokma yem yedirmez tekme tokat dışarı atar." o da hak verdi, gıcık kaptık elemandan. allahın sopası yok demek ki dün sinüzitten geberiyordum. sağ gözümün üstünü matkapla deliyorlar sanki. ilaç falan da fayda etmiyor. kanepeye uzandım geçsin diye dua ediyorum. o sırada bu kafesinden çıktı, uçtu kafama kondu. doğrudan gelip gözümün üzerine oturdu. sıcacık karnı sağ gözümün üstüne öyle güzeldi ki. ağrım hafiflemeye başladı. bu sakin sakin hiç kımıldamadan yatarken uykuya dalmışım. uyandığımda yastıkta yanımdaydı ve başımın ağrısı tamamen geçmişti.
akşamın o saatinde çıktım ballı yemlerden aldım adamıma. bi gün önceki sözlerimi de geri aldım.
pierre-auguste renoir
-
yaşamının son üç yılında romatoid artrit hastalığı sebebiyle parmakları deforme olmuştu. kendisine bu acı veren durumda neden hala resim yaptığını soran genç matisse 'e ; "acı geçici, güzellik kalıcı" şeklinde cevap vermiştir. aşağıdaki 1915 yılında çekilmiş nadir filmde oğlu claude kendisine resim yaparken yardım ediyor...
(bkz: http://www.openculture.com/…uguste_renoir_1915.html)
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"en rahatı abdullah gül.adam zaten hiç konuşmuyor neyini dinleyecekler."
avrupaya giden doktorların pasaportu iptal edilsin
-
nasıl ekşici olduğu şüpheli yazar sıçmığı beyanı.
başbakanınız konuşuyor önce bunu bir dinle
-
münasip ortamda olmadığımdan ötürü göz yaşlarımı kulaklarımdan akıtmama vesile bir tayyip erdoğan azarı.
http://www.radikal.com.tr/…id=1083677&categoryid=77
ülkeyi hepten lise müdürü gibi kontrolüne aldı sn. başbakan. istiklal marşı öncesi okula fırça basıyor gibi.
"gülünecek bir şey varsa hep beraber güleriz" çıkışını bir sonraki toplantısına bırakmıştır diye düşünüyorum...
"allah tebeşir fırlattı" :)