hesabın var mı? giriş yap

  • mucize kurtuluşunu genelde üzerindeki teknoloji harikası kıyafetlere bağlamışlar, ama aslında kıyafet ikinci planda. kurtuluşa sebep olan esas teknoloji halo.

    bilmeyenler için:

    halohalo

    görsel olarak göz tırmaladığı doğru. bu yüzden şiddetle karşı çıkanlar vardı. böyle yarışlarda bu tür koruyucuların olmaması gerektiğini söylerlerdi. görüldüğü üzere milyonlarca kişinin gözünün önünde bir insanın hayatını kurtardı ve ne kadar gerekli olduğu konusu tartışmaya kapanmış oldu.

    dün halo'nun nasıl işe yaradığına dair bazı video ve görseller paylaşıldı. twitter'da radioestadio motor hesabı da konuyla ilgili bir video yayınladı. ben video'dan tek bir kare aldım. o zaten halo'nun grosjean'i nasıl yardımcı olduğunu net şekilde gösteriyor.

    çarpma anı

    eğer halo olmasa, grosjean direkt olarak bariyerlere çarpacak ve izleyenlerin bile uzun süre etkisinden çıkamayacağı bir trajedi yaşanacak. kaza anında "neden kazayı göstermiyorlar" diye sitem edenleri de anlamak güç. tam olarak bu sebepten göstermiyorlar işte. fia bu konuda çok katı ve çok başarılı. pilotların iyi olduğu bilgisi gelene kadar asla kazaya dair hiçbir şey göstermiyorlar. halo olmasa mesela, o anın videosunu izlemeye cesaret bile edemezdi kimse. yahut grosjean alevlerin içinden çıkamasa, o anı izleyip ne yapacaksınız?

    kaza sonrası fotoğraflarda grosjean'e açılan yaşam alanı daha net görülüyor.

    görsel

    barikatı parçalayan halo sapasağlam

    daha sonra ise evet, kıyafetleri ve kaskı sayesinde hafif yanıklarla alevlerin içinden çıkmayı başarıyor. tabi bir diğer husus da yarışın henüz başı olması nedeniyle medikal aracın hemen arkada olması ve olaya olabilecek en hızlı şekilde müdahale edebilmesi.

  • sebebi siyasi girişimlerde bulunmamak olmayan başarısızlıktır. daha düz bir ifadeyle, cem yılmaz başarısız olmuştur çünkü doğanın kanunu bu. siyasetle ilgisi yok. 2000’de güldüğün adama 2019’daki yeni gösterilerinde gülmen zor. hem o yaşlandı hem nesiller değişiyor. yenilik yapmaya çalışıyor gerçi ama artık tutmuyor. 20 senede bütün türkiye cem yılmaz oldu. hepimiz onun gibi espri yapıyoruz. o kafadan çıkabilecek bütün esprileri tükettik. artık yenilerinin gelmesi gerekiyor.

  • var böyle bir şey. hangi diziyi açarsanız açın (izlemeniz şart değil) kesinlikle abartılı bir zenginlik mevcut. her dizide en az bir (havuzlu) villa, bir iş merkezi/holding, birkaç iş adamı/kadını, lüks otomobiller, lüks hayatlar...

    abi, biz sıdıka, mahallenin muhtarları, bizimkiler, perihan abla, çiçek taksi gibi gündelik hayatta sıkça görebileceğimiz yaşamları ele alan dizilerle büyüdük ama son yıllarda belki de 2000'lerden sonra lüks hayat sürekli bilinçaltımıza itelenir oldu. bu dizilerde yoksul bir iki karakteri o yaşamın ortasına bırakıp hikâyeyi buna göre yürütüyorlar. genelde bu tipler de tüm zengin hayat önündeki engelleri alt eder, onlardan biriyle evlenip, kendisi de o zenginliğin bir parçası olur. doğu'da töreden kaçıp istanbul'da zengin iş adamlarının kucağına düşerler, batı'da kızın biri tam da bu zenginliğin içindeki adamın oğluna vurulur, üniversitede bitirmiş biri hemen bu holdinglerde iş bulur ve ne hikmetse patrona aşık olur... apartmanda yaşayan kimse mi yok aranızda amk ya! bi' biz miyiz fakir?

    lan, sıdıka'da evin içinde bir odun sobası vardı ve sıdıka annesiyle karşılıklı çamaşırları katlarken muhabbet ederdi; odasında bir ütü masası yer alırdı; kanepelerinin üstüne serili danteller mevcuttu. şimdiki diziler halkın yaşamından bu kadar uzakken bu kadar popüler olup reyting alabilmeleri tamamen fakir halkın o yaşama özentisinden başka bir şey olmasa gerek. neredeyse orta ya da alt tabakanın yaşamını ele alan dizi mevcut değil. sırlar dünyası filan vardı gerçi.*

  • tiyatrosunu izleme fırsatı bulduğum, ellerini tutup "ne kadar güzel olduğunu anlatabildiğim" heyecandan bacaklarımı titreten çok, çok özel insan.

    çolpan hanım dediğimde "çolpan abla, çolpan abla" demişti gülerek.

    allah nur içinde yatırsın, en büyük aşkına kavuştu tekrar.

  • akil insan olmak için sadece "artık kan akmasın" cümlesini ezberlemenin yeterli olduğunu hepimize gösteren kadın. bu akşamki aykırı sorular programında enver aysever karşısında konu hakkındaki bilgisizliğiyle gerçekten acınası bir haldeydi, nihat doğan'dan bir farkını göremedim.

    istanbul'a dikilen 11 milyon lale' ye aynı soruları sorsak illa ki bir tanesi dile gelir, elle tutulur bir şeyler söylerdi lan. bildiğimiz laleden bir farkın olsun be akil lale.

  • kendisinin 5.000.000 türk lirası değerinde kontratının olmasından daha şaşırtıcı olmayan durumdur.