hesabın var mı? giriş yap

  • açıklaması çok basit, korkulmaması gereken* bir olay:

    rüya görüldüğü zaman, beyin ile vücut arasındaki iletişim bloke edilir ki rüyada yaptığınız hareketleri vücudunuz gerçek hayatta da yani yatağın ya da her nerede uyumuşsanız orada yapmayasınız diye.

    uyanmaya başladığınız sürede ise bu bloke olma durumu kaybolur, gözlerinizi açıp hayata devam edersiniz.

    karabasan denilen nane de işte bu bloke olma durumu kaybolmadan uyanmanızdır. e doğal olarak vücut hala bloke durumda olduğundan hareket edememeniz normaldir ki, aniden bir kabustan hedeee şeklinde uyanmışsanız, kanınızdaki adrenalinin verdiği gazla yanınızdaki portakal sıkacağını bile freddy sanabilirsiniz.

    normale dönmeniz çok zaman almaz, sinir bozduğu doğrudur, kıpırdanmaya ayak parmaklarından başlamanın, çözülmeyi hızlandırdığı söylenir.

  • ilk olarak manda ve himaye kısmını araştırıyoruz. daha sonra emperyalizm kısmını araştırıyoruz. arkasından da fransız ihtilali ile başlayıp yükselen milliyetçilik-ulusçuluk kısmını araştırıyoruz. azıcık akıl ve mantık süzgecinden geçirdikten sonra şu kanılara varıyoruz;

    1- toprakları işgal etmek kolay, elde tutmak zordur.
    2- elde tutamayacağın toprağı işgal etmemen gerekir.
    3- işgal edemeyeceğin yerlerde kukla yönetimler kur ve kendine bu şekilde bağla.
    4- kukla yönetim başarısız olacak ise azınlık bölgelerini isyana teşvik et ve sana borçlanmalarını sağla.
    5- sana borçlanan devletin kaynaklarını sömür.
    6- işgal etmene gerek kalmadı.

    konuya dönecek olursak;
    almanya doğu ve batı olarak 2'ye ayrılmıştır. doğu almanya sscb'nin güdümünde, batı almanya ise abd güdümünde kalmıştır. nitekim batı almanya kendini iyice toparladıktan sonra ve de sscb'nin dağılmasından sonra almanya tekrar birleşmiş, gücü eline almıştır.

    yani, topluma empoze edilmeye çalışılan "türk'ün tek dostu türk'tür." anlayışı hatalıdır. zira ülkeler çıkarlarına göre hareket ederler. eğer çıkarlarınızı dünya ile çatıştırmazsanız ve dış politikanızı güzel oturtursanız; kimse size saldırmaz, işgal etmez, kukla devlet kurmaya çalışmaz. siz topluma sürekli bizi işgal edecekler diye korku salmaya çalışırsanız, toplum bir yerden sonra kanıksayacak ve de bu durumun olmasını bekleyecektir.

  • kadının %100 haklı olduğu durumdur.

    sizce iş gücü maliyeti ürüne yansımayacak mı?

    deniz zeyrek bundan üretici şikayetçi mi demiş üreticinin tuzu kuru kardeşim umrunda olur mu işçinin maaşını %40 arttırsa ürüne %70 zam yapar işine bakar.

    laf olsun torba dolsun diye atılmış bir tweet ve üzerine bunu entryleştiren bir yazar olması bile komik

    ekleme: başlığı açan şahıs şöyle bir entry daha girmiş başlığa #131090409 bilal'e anlatır gibi yazıyım.

    biz kimsenin maaşına zam gelmesin demiyoruz, nevşin hanım da aynı şekilde. bizim dediğimiz sistem ve düzen öyle bir batış batmış ki maaşa gelen zam misliyle yine o maaşı alana girecek. bu sefer 2800 lira maaşla aldığı şeyleri 5000 lirayla alacak yani emeği değer kazanmayacak. kadın maaşa zam yapmakla mı kurtulacak bu ülke tek sıkıntı maaşların düşük olması mı yoksa o maaşlar niye gün geçtikçe azalıyor köklü bir çözüm bulunmalı diyor asıl ama senin gibilere her şeyi kelimesi kelimesine anlatmak gerektiği için anlamıyorsunuz.

  • benim kedi bahçeye inip oynuyormuş gibi yapıp meğerse mahalledeki esnafı tek tek ziyaret ediyormuş. takip ettim demin, "kolay gelsin ağa, naptınız" der gibi bilgisayarcıya girdi, biraz yattı, çıktı, terziye girdi, terzi buna kaşar verdi biraz, yedi, kendini sevdirdi, çıktı sucunun dükkanına girdi. biraz sucuyla sohbet etti miyav miyuv, o da buna poğaça ve su verdi... dışarı çıkıp beni gördü, "miki" dedim, çığlık çığlığa koştu geldi yanıma, beraber eve çıktık. bu var ya, esnafı kandırıyor, her biri kendi kedisi olduğunu, dükkanda olmadığı zamanlar bahçede oynadığını sanıyorlar. ben de evde olmadığı zaman bahçede oynuyor sanıyordum çünkü. hepimizi idare ediyormuş meğerse.

  • kredi kartıyla işlem demek fiş kesme zorunluluğu demek.
    fiş kesme zorunluluğu demek vergi doğması demek.
    vergi doğması demek küçük esnaf/kobinin korkulu rüyası demek.

    yemek-tatlı-pasta yediğiniz, saçını kestirdiğiniz, ev kiraladığınız yerlerde asılıysa vergi levhasına bir bakın... günde binlerce lira kazanan işletmelerin nasıl da 2-3 bin lira yıllık gelir vergisi ödediğini. sonra gidin maaş bordronuzu inceleyin 1 ayda gelir vergisi diye ne kadar ödediğinizi görün.