hesabın var mı? giriş yap

  • avrupa'dan bakınca nasıl bir ülke olarak görüldüğümüzün ibretlik tablosu. sorsan hakimler savcılar adaleti sana bana bırakmazlar.

  • donk kasımpaşa'da oynarken sahaya giren ikinci topu gol pozisyonunda olan almedia'nın kontrolündeki topa atmış ve vurmuştu. çok komik bir ceza verilmişti diye hazırlıyorum.

    bir de fenerbahçe maçında bilica'nın penaltı noktasını eşeleyip tahrip etmesi ve beşiktaş'ın penaltısına mal olmasıdır. ona verilen ceza da o dönem çok komik bişeydi.

  • benim bir kedim var. öyle kaprisli ev kedilerinden değildir. sizi görür görmez yere atar kendini, açar karnını ve bekler. ister ki sevilsin, okşansın.
    bazı günler bakar ki gelip onu yerde seven yok, kalkar oturduğum koltuğa gelir. önce boynumun arkasına burnunu sürter, saçlarımı koklar ve hoppp diye kucağıma atlar. çok da güzel mırlar, açar motoru tor tor tor...
    severim ben de kedimi, o kadar zahmet etmiş, ayıp olmasın derim. ama o sırada başka bir odaya gitmek isterim. karnım açtır mutfağa gitmek isterim, hava sıcaktır duş almak için banyoya gitmek isterim. isterim de isterim!
    peki kediyi o mutlu, huzurlu ortamdan çıkarmak onu üzmeyecek mi derim içimden. daralırım, kalbim sıkışır.
    düşünürüm ve sonra yavaş yavaş sevginin şiddetini arttırırım. dokunulmasını sevmediği yerlerine dokunur, koltuktaki yerini daraltırım.
    önce bir afallar, sonra bana kızar, bazen pati atar hatta dişlerini de kullanıp şiddetin dozunu kaçırır ve bir hışımla kucağımdan atlatıp kaçar.
    "gitme" derim ama gider.
    ilişkileri bu tek kelimelik cümle ile bitiririm ve benim bitirdiğimi kimse anlamaz. bana kızan olmaz.
    bu yöntemi ben keşfetmedim, bir zamanlar keşfedenin kedisiydim.

  • trabzon maçında sarı kart görmeden önce üzerine doğru yumuşak gelen bir topu göğsüne alıp sürmek yerine omuzuyla ara pası atmaya kalktı, sinirden ayağa fırladım, kendini hala katar liginde zannediyor, çünkü porto’da böyle işlere kalkışmıyordu,
    ardından yusuf’un topu çizgiden mükemmel çevirmesine mukabil çift daldı, ya senin ne hakkın var adama çift dalmaya? sonra yusuf’u bir eliyle yerden kaldırır gibi görünürken aşağıdan ayağıyla tepikliyor, ikinci sarıyı o anda hak etti.
    ardından hakem düdüğü gözüne soktuktan sonra hakemi beklemeden 3. sarıyı hak ederek alıyor.
    porto’da 42 maçta 1 sarı kart gördü. orda 42 maçta 1 sarı kart görüyorken burada 60 dakikada nasıl 3 sarı kartı hakkedersin!?
    demek ki ortada bir ciddiye almama durumu söz konusu, cezası bitince şenol hoca direk sahaya çıkarmaz bir süre yanında oturtur,
    ki oturtması da gerekir..

    uğur meleke 24.08.2015 lig radyo.

    şu dünyada seninle aynı düşüncede birilerinin olduğunu görmek mutluluk verici.

    edit: imla

  • grant wood (1891-1942) tarafından yapılan amerikan gotik, amerikan sanatının en yaygın olarak bilinen eserlerinden biridir. resim çoklukla orta amerika’nın bir hicvi olarak görülmesine rağmen, ressamı tarafından öyle olmasına niyetlenilmemiştir.

    wood, 1930'da “marangoz gotik” olarak bilinen bir tarzda inşa edilen bir on dokuzuncu yüzyıl evi ile karşılaşır. evlerinin önünde duran bir çiftçi ile kızını hayal ederek kahverengi kağıt üzerine hızlı bir eskiz yapar ve birkaç fotoğraf çeker. wood, daha sonra kıza karşılık model olarak kız kardeşini, çiftçiye karşılık ise dişçisini kullanarak evde kompozisyonunu tamamlar.

    karakterlerin her ikisi de viktoryen döneminin tipik ciddi giysilerini giymişlerdi. çiftçinin elindeki çatallı uçları, evin pencere çerçevelerini tamamlar ve yuvarlak dibi ise iki yüzün oval şeklini tekrarlar. karakterlerin hareketsiz, taş gibi ifadeleri, erken dönem fotoğraflarda görülen, kişilerin uzun süreler hareketsiz kalmaları istenen anları hatırlatır.

    wood, chicago sanat enstitüsü’nde bir yarışmaya katılmak için resmi tam zamanında bitirir. onu şaşırtan bir sonuç olarak resim, bir bronz madalya ile 300 dolar ödül kazanır. bugün resim sanat enstitüsü’nde sürekli olarak sergilenir.

    * saman tırmığı erkekliğin, kötülüğün ve çiftçiliğin bir sembolü olarak yorumlanır.

    * resimdeki evin panjurları çekilidir ve pencereleri kapalıdır; bu detay, çiftin düşmanca ve korku duyan tavrını vurgular görünmektedir.