ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
fifa'yı klavye ile oynamış efsane nesil
-
(bkz: fifa 2002)'de santradan gol atmış nesildir. dünya kupası versiyonunda topun arkasından alev de çıkıyordu.
online ingilizce eğitimi
-
üç ay kadar önce online ingilizce öğrenme serüvenime başladım. bu serüvende neler denedim ve nelerin faydasını gördüm sizlerle paylaşacağım.
1- online bire - bir eğitim platformları
bu siteleri verimliliklerine göre sıralayacağım.
- preply: her sertifikalı eğitmenin kendi ücretini belirleyip 30 - 45 - 60 dakikalık dersler alabileceğiniz, ucuz (40 - 100 tl/saat) ve aşırı kullanışlı bir platform. ilk eğitime özel %70 indirim kullanabilirsiniz. ben ingilizcemi bir üst noktaya buradaki eğitimlerim sayesinde taşıdım. konu hakkında uzunca yazdığım yazımı okuyabilirsiniz. (bkz: #138464521)
- englishcentral : eğitim içerikleri kusursuz bir site ve öğretmenler kaliteli. iyi öğretmen bulmak için bir kaç sefer denemeniz gerekebilir ama bulunca da iyi ve faydalı vakit geçirirsiniz. rakibi cambly'e göre çok daha ucuz bir alternatiftir.
- cambly : ben nedense hiç bir zaman sevemedim. her zaman çok pahalı ve verimsiz gelmişti. çevremde de çok severek kullanan da görmedim. heralde çevrem de benim gibi fakir.
2- discord kanalları
faydaları: büyük discord kanalları mevcut ve bu kanallarda çeşitli seviyelere göre speaking yapabiliyorsunuz. yanı sıra sırayla okuma yapan kitap okuma kanalları da mevut.
zararları: özgüven zedeleyici durumlarda kalabiliyorsunuz. yeni başlayanlar için cehenneme dönüşebiliyor.
örnek discord kanalları : https://disboard.org/…/servers/tag/english-learning
bu board'dan istediğiniz kanalın linkini alıp katılabilirsiniz.
3- udemy eğitimleri
faydaları : konuyu çok iyi bilişsel öğrenme metodlarını kullanarak anlatan hocalar mevcut. kurallara uyarsanız ilerleme kaydedebilirsiniz.
zararları: süreklilik zor. motivasyon kaybolduğunda uzun aralar verilebiliyor.
örnek udemy kursları;
serdar hoca : anlatımı iyidir. türkçe takip edebilmesi kolaydır. bilişsel metod uygular.
ersak önler : bu işin piri diyebilirim. cümleler konusunda herşeyi 15 saatlik bir eğitim ile size sunmaktadır.
luke pridy : ingilzice olarak eğitim almak isteyenler için kesinlikle tavsiye ederim.
4- video platformları
youtube bunun için cennettir. takip ettiğim kanalları aşağıda paylaştım
https://www.youtube.com/c/fklanguage
https://www.youtube.com/c/speakenglishwithtiffani
https://www.youtube.com/c/teachervanessa
https://www.youtube.com/c/learnenglishwithjessica/
podcast tavsiyeleri
- rock n' roll english
- luke's english podcast
- conan o'brien needs a friend
- ted talks daily
- the joe rogan experience
diğer kaynaklar
- sözlük : https://dictionary.cambridge.org/tr/(https://dictionary.cambridge.org/tr/)
- her konu hakkında sorular : http://iteslj.org/questions/ (a1-b1)
- genel karışık sorular : https://conversationstartersworld.com/…o-ask(a2-b2)
- ielts speaking için genel başlıklar ve sorular : https://engoo.com/…eparation/p6-s6hpmeemrul__rarmkw (a2-c1)
- konuşmak için konu başlıkları : https://ieltsliz.com/…-free-lessons-essential-tips/](https://ieltsliz.com/…-free-lessons-essential-tips/
- konuşmak için konu başlıkları : http://iteslj.org/questions/
edit: çok soru dm geldiği için bire bir dersler üst bölüme alındı.
11 şubat 2015 özgecan aslan cinayeti
-
ben gönüllüyüm.
bunu yapanları cehennemin dibine göndermeye gönüllüyüm.
trollük yapmak değil amacım.
41 yaşındayım, iyi bir hayatım ve mesleğim var.
üniversite hocasıyım, doktorum, akademik ünvanım da var.
biri kız, biri erkek iki küçük çocuk babasıyım.
neyse cezamı söyleyebilirsiniz peşinen, çekmeye de razıyım.
verin o adamları bana, ne yapacağımı biliyorum. ciddi söylüyorum.
bugün bunu yaparım, yarın da eğer benim çocuklarıma yapılırsa ben cezaevindeyken, bu hayvanlara cezayı verecek adamlar çıkar böylece.
bekliyorum.
verin o adamları bana.
tepkisiz kalmak istemiyorum.
adalet ve hukuk bir oyun, bu olayda yapacakları birşey yok.
boşanma, miras, mali suçlar ve kaçakçılık suçları hukukla çözülmeli.
bu olayın mahkemesi olmaz, olamaz.
debe editi: (bkz: #49205870)
tarihteki muazzam ayarlar
-
zaman ve mekan : cumhuriyet ilanı sonrası uluslararası davetlilerle dolu pera palas balo salonu.
kişiler : yugoslavya kralı ve atatürk
sahne : yemek yenmiş ve şömine başında sohbet edilmekte.
olay :
yugoslavya kralı : ... bidibidi hede hödö.. ve işte mirim sizin bu zaferden önce ingilizler, yunanlar, fransızlar hep gelip bize yalvardılar sizde türklere karşı savaşa girin diye.. ama biiiizzzz... girmedik..
atatürk : (yerinden kalkar.. kralın yanına kadar gider.. elini sıkar.. ve gözlerinin içine baka baka...) "verilmiş sadakanız varmış, geçmiş olsun ekselansları" der.
umut sarıkaya
-
hayatım çok iyi durumda değil, çoğu günüm "eh işte" olarak ifade edilebilir. sabah akşam hüzünlü ama motive edici parçalar dinleyip herşeyin daha iyi olacağına dair umudumu korumaya çalışıyorum ve bu şekilde bütün bir haftayı geçiriyorum. evet belki daha iyi olması için çalışabilirim, bazen çalışıyorum da ama yine de tadım yok...
çarşamba günleri 1.5 lira vererek uykusuz dergisi alıyorum. genellikle tüm yazar çizer kadrosunu beğenerek okuyorum ama tüm dergi bittiğinde üçüncü sayfaya dönüp hala okumadığım işimdeyim gücümdeyim köşesini açıyorum. burada çok yardırıyor, koparıyor olarak ifade edilen türden bir etkisi olmuyor üzerimde.
dergiyi katlayıp derin bir "offf" çekiyorum çünkü:
-üniversite yıllarında kareli gömlek içine t-shirt giymiş mühendis benim.
-odtü de okumuş top sakallı ve çerçevesiz gözlük takan bir yığın arkadaşım vardı.
-otobüste en arkaya oturup sonra binen güzel kızları beyhude yere kesmeye çalıştım.
-maaşa mayış denilen yerlerde çalıştım.
-bulgar ya da arnavut göçmeni değil eğirdir li olduğum için asla ilgi görmedim.
-kitapçılarda saatlerce "belki" diyerek hakkında bir şeyler bildiğim kitaplar okuyan kızları kolladım(bir kaç kere de hamle yaptım ama bugün üstünden 10 yıl geçmiş olsa bile utanarak hatırladığım sonuçları oldu)
bunlar harici bir çok şeyi yaptım çünkü umut sarıkaya ile yaşıt bir adamım. aynı yıllarda büyüdük, benzer okullarda okuduk, ortamlarımız benzerdi dolayısı ile de benzer şeyler yaşadık. ben bunlardan kurtulmak için zihnimin en derinliklerinde bir çelik kasa oluşturdum ve sanki 1987 yılında doğmuş gibi, hiç oduncu gömleği giymemişcesine bir hayat kurdum kendime. o ise sürekli bu kasanın bulunduğu yere dadanıyor her hafta.
hayatım çok da iyi değil demiştim hatırlarsanız. haftada bir gün, toplamda akşamları bir saatliğine beş altı adet karikatüre bakarak "aslında herşeye rağmen çok güzel şey yaşamak" diyorum. ki kıymetini bilen için fazla bile.
yedi numara'nın hiç de komik olmaması
-
yedi numara kahkaha atarak izlenecek bir dizi değildir. yedi numara daha çok izlerken mutlu olduğun, samimiyeti hissettiğin, içine sıcak bir tebessüm dolduran, orada o karakterlerle birlikte yaşamak istediğin; bizden, geçmişimizden, eski bir dost, güzel bir anıdır.
yedi numara aslında eski ve güzel günlerin bir zamanlar var olduğunun bir kanıtıdır.
los angeles
-
https://www.youtube.com/watch?v=eqf7fdeuepa
ortalama istanbul'lunun sorunu da bu. ankara'ya gider, ankara'yi begenmez. izmir'e gider, izmir'i begenmez falan filan... tersi de dogru. temel mesele, ankara'ya gidip istanbul'u ariyor ya da istanbul'a gidip izmir'i ariyor olmaniz oysa ki. cok dogal olarak, bulamayacak ve hosnut kalmayacaksiniz.
los angeles'da insanlar sabahin dordunde iskembe corbasi icmeye gitmezler, sabaha kadar eglence adi altinda da tepinmezler (bu cumleden los angeles'da club yok anlami cikarani kaale almiyorum). malibu'da surf yaparlar, venice beach'de drum circle'a katilirlar, sunset boulevard'da comedy club'a giderler, santa monica mountains'da trekking yaparlar, gecenin ilerleyen saatlerinde islak hamburger ya da iskembe corbasi tuketmezler gidip food truck'tan mexican yerler vesaire vesaire... zira her yerin aliskanligi, kulturu ayri.
bir los angeles'li da istanbul'a gelip "lan burada surf yapilmiyor, ne boktan yer" dediginde agzina terligin tersi ile vurulmayi ne kadar hak ediyorsa, los angeles'a gelip de "burada sabaha karsi iskembeciye gidilmiyor, ne boktan memleket" dediginizde pek farkli konumda olmuyorsunuz.
"abicim sen sabahin korunde iskembe iceceksen istanbul'da kalsaydin ya? kaplumbaga misin ki gittigin yere bir sehirden beklentilerini, aliskanliklarini goturuyorsun ?" deseler diyecek cok da mantikli birseyleriniz olmadigini farkettiginizde los angeles'dan da haiti'den de zanzibar'dan da tad alabilirsiniz. aksi taktirde tum dunyada bos yere istanbul'u arar durursunuz.
kaldi ki tum dunyada bosa aradiginiz o istanbul cidden pek de oyle ahim sahim bir yer degil.
çaresizliği anlatan en iyi cümle
wi-fi şifresini isteyen komşuyu savuşturma yolları
-
çözümü basittir aslında ;
- ya komşu sizin wifi şifresini alabilir miyim?
- sebep?
- ..
8 aralık 2022 misvak paylaşımı
-
ya bi güruhun her hareketi, her sözü bu kadar iğrenç ve itici olabilir mi sorusunun cevabıdır.
görsel