ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
filmekimi 2022
-
seçkisinde yer alan filmlere gidemeyenlerin veya bilet bulamayanların üzülmemesi gereken sonbahar film etkinliği.
vizyona girecek veya dijital platformlarda izleyiciyle buluşacak filmler ve güncel gösterim tarihleri şu şekilde:
• the woman king – 14 ekim 2022'de vizyonda
• good luck to you leo grande – 21 ekim 2022'de vizyonda
• broker – 28 ekim 2022'de vizyonda
• emily – 28 ekim 2022'de vizyonda
• coupez – 4 kasım 2022'de vizyonda
• syk pike – 4 kasım 2022'de vizyonda
• the menu – 18 kasım 2022'de vizyonda
• bones and all – 25 kasım 2022'de vizyonda
• the fabelmans – 25 kasım 2022'de vizyonda
• call jane – 2 aralık 2022'de vizyonda
• holy spider – 9 aralık 2022'de vizyonda
• corsage – 16 aralık 2022'de vizyonda
• stars at noon – 23 aralık 2022'de vizyonda
• zhena chaikovskogo – 30 aralık 2022'de vizyonda
• white noise – 30 aralık 2022'de netflix'te
• the banshees of inisherin – 3 şubat 2023'te vizyonda
• aftersun – ilerleyen aylarda mubi'de
• close – ilerleyen aylarda mubi'de
• heojil kyolshim – ilerleyen aylarda mubi'de
• leila's brothers – ilerleyen aylarda mubi'de
• les cinq diables – ilerleyen aylarda mubi'de
• un beau matin – ilerleyen aylarda mubi'de
kilo vermek isteyenlere tavsiyeler
-
her kış 5 kilo alıp yaza kadar 5 kilomu vermem lazımcı tiplerin dramını okurken sinirleniyorum resmen. biz burada obezite ile mücadele etmeye çalışıyoruz, millet 60 kilo oldum kilolarımdan insan içine çıkamıyorum diyor. sanki 150 kiloyla morbid obezsin de yürüyemiyorsun anasını satayım yaa...
hangi bakış açısı sadece 50 kiloda fit olacağınıza inandırıyorsa sizi, gidin ona öfkelenin lütfen.
hala tartıda gördüğü rakam için delicesine bunalıma giren insanlar görüyorum ki asabım bozuluyor.
az ağırlık kaldırın ki kaslarınız güçlensin. her yaz aynı teraneler için kafa şişirip durmayın. kilo vermenin ve fit olmanın tek yolu temiz beslenip, spor yapmaktır. bugün kilo vermenizi sağlayan mamalarınızı (!) ömrünüz boyunca kullanamayacağınıza göre sürdürülebilir alışkanlıklar kazanmak yararınıza olacaktır.
special k, çilekli activia yiyip tatlı krizine girmeniz çok normal. kalorileri değil etiketleri okumaya başladığınız an doğru yola giriyorsunuz demektir.
gloria jean's vs starbucks
-
oturma duzenegi nedeniyle gloria'nin starbucks'dan daha sansli oldugu rekabet. gloria'da elinize verdikleri menuden begendiginiz kahveyi "ahanda şu olsun" diye gostererek isteyebiliyorsunuz, starbucks'da telaffuz etmek durumundasiniz :
- bana bi tane maçarotti..
- efendim?
- bi tane makivetti..
- nasil?
- nescafe var mi?
- yok maalesef..
- sittir, o zaman bi tane makamotti..
- ne?
- ver bisi iste canina yandigim..
elit kesimin çocuklara koyduğu sikimsonik isimler
-
geçen denk geldim. tanıdığın çocuğu oldu. adını mavi mira koymuşlar. bastım kahkahayı. (bkz: mavri mira)
ikinci çocuğun adını pontus rum mu koyacaksınız diye sordum. küstüler. konuşmuyoruz şimdi. çok skimdeydi gerçi. mavi mira ne lan. zararlı cemiyet ismi koydunuz, okula başlayınca tarih dersinde geçilecek taşak hiç mi aklınıza gelmedi.
facebook'ta tuhaf fotoğraflara tag'lenmek
-
benim kuzenler evlenmeye başladığında ben bacak kadar çocuktum. onun için hayatımda hiç ''olm kuzenle yarıldık gülmekten'', ''yine geçen yaz kuzenle...'' gibi hikayelerim olmadı, ağzımı yaydıra yaydıra ''kanka vuar yaa kuzeen bana bir karıa yuapmışş...'' gibisinden cümleler kuramadım. benim akranım iki tane kuzenim varsa da, bir tanesi müslüm gürses konserinde üstünü başını yırtıp kendini jiletleyen bir tip. diğeri de, denizli'de yaşayan kendi halinde, eline yareni versen ''gavurmalaa geynesın e-heyyy'' diye çalar, vermezsen ''nerde acep benim yarenim gaari'' demez, öyle mazbut gocıman bir çocuktur. yani öyle kuzenle ortamlara akalım gibi bir durumum olmadı hiç.
tabi bu evlenen kuzenlerin ilk geceden itibaren icraata geçmesi ile bizim hanede elektrik, su, telefon faturasının yanına sabit gider kalemi olarak küçük altın da eklenmeye başladı ki, artık babam ''söyle yeğenlerine kunnamasınlar artık! şerefsizim boşarım seni'' diyerek annemi tehdit etmeye başlamış hale gelmişti. e haliyle annem de yeğenlerine gidip ''az düzüşün enişteniz kızıyor bak'' diyemediği için bunlar çılgınca üremeye devam etti. misal bayramlarda bizim antre lc waikiki nin ayakkabı reyonu gibi olurdu, her aile ferdi sırtına dört tane çocuk alma ile mükellefti.
zaman ilerleyip geneli mütaasıp bir hayat süren kuzenlerimin çocukları büyüdükçe interneti kullanmaya başladı ve sülalenin batıya bakan ender yüzlerinden birisi olarak beni pek bi sevdikleri için internet faaliyetlerine beni de ortak etmeye başladılar. her gün facebook'tan onlarca arkadaş ekleme talebi geliyor, ben liseden berru'dur, eski işyerinden nihan'dır heyecanı ile açtıkça; safinaz ablamın 2 ve 4, ömer abimin 1 ve 3 numaralı çocuklarını arkadaş listeme ekleyip kendi içimde klanımı kurmaya başlıyorum. bazen bakıyorum bizim sabinin arkadaş durumu ne diye, listesinde 35 tane arkadaşı görünüyorsa bunların 22 tanesi mutual friend yani yaşları 13 ila 18 arasında değişen diğer yeğenler.
ulan bir bakıyorum içinde onlarca şirinlerin olduğu fotoğrafta şirin baba olmuşum. bir bakıyorum leğenin içine yerleştirilmiş bebeklerin en çirkini olmuşum. profilime giriyorum bir bakmışım jelibonlar sıraya dizilmiş, ben en öndeki mor ayıcık. düşünmüyor da eşşoleşşekler ''-bu adamın yaşındayken babamızın dört tane bebesi vardı, ne hakkımız var bu herifi bekar kaldı diye maymun etmeye?'' diye. birisi görecek de rezil olacam diye günde yirmi kere sayfamı kontrol ediyorum yeminlen.
kaç kere tehdit ettim sıpaları yine de beni çok sevdiklerini öne sürerek ısrarla yapıyorlar. alın şimdi de fıstık yeşili civciv olmuşum mınısikiim.
2m boru için binayı hiç eden çapsız usta
-
ulan 2 dirsekle çözmek daha kolay değil mi?
çıldıracağım sözlük. şu kirişi kırmak ve onun ortasından boru geçirmek çok daha zor.
(bkz: senin ben işçiliğine sokayım)
sofa
-
doğum günü şerefine bir anısını anlatmak istiyorum.
bizim sofa içmiş ankara'da arkadaşlarıyla bir gece. hesabı ödemişler, yeni mekanlara sekecekler, çıkarken biraz geride kalmış bu. arkadan çıkmış, bakmış arkadaşlarının hepsi az ötede bi dolmuşun başında dikiliyor. bizim sarhoş çözmüş hemen olayı, arkadaşları dolmuşu durdurmuş bunu bekliyorlar diye koşmuş dolmuşa, bakmış ön taraf boş, atlamış şöförün yanına ve "kızılay'dan geçiyor mu?" diye sormuş. adam buna bakmış bakmış "abla, bu köfte ekmek arabası yalnız" demiş. bi inmiş aşağıya arkadaşları köfte ekmek yiyor arabanın başında. "arabanın lastikleri bile yoktu lan, takozun üstünde duruyordu" diyor.
deist
-
ibadet yeri kalbidir.
17 yıl sonra edit: amma oylanıp durdu şu entrim..beğenildiğine memnunum, iyi okumalar.
çaya %43 zam gelmesi
-
o zaman içmeyin.
eskiden çay mı vardı bunlar hep çin'in oyunu büyük resmî gör yeğenim.
sözlük nick'lerinden meslek tahmini yapmak
-
kisa bisey olsun istemistim - sünnetçi
rus edebiyatı klişeleri
-
cebinde kalan son ruble.