ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
emrah serbes
-
bu tip paylaşımlar kendisini seven küçük yaştaki insanlar için özendirici olabilir. bunun dışında kendi özelinin bizi ilgilendirmediğini düşünüyorum.
fotoğraftaki kadın yüzünden bu durumda olduğu çıkarımını yapanlar da tam bir mahalle teyzesi kafası. mezar fotoğrafı da var orda ve muhtemelen babası, onun için acı çekiyor olma ihtimali daha az magazinsel olduğu için kimse ihtimal vermemiş sanırım.
emrah serbes'in yarattığı tüm karakterler kendi içlerinde sorunlu ve henüz çözüm bulamamış, hayatın içinden ve hiçbirimize yabancı olmayan tipler. bu tiplerin hepsine kendinden bir parça koyduğunu düşünüyorum. yani paranın onu bozması söz konusu olamaz, en fazla kazandığı parayla ne yapacağını bilmeyebilir. ayrıca yanlış bilmiyorsam, behzat ç.'den kazandığı paranın nerdeyse tamamını alkole harcamıştır.
kendisinin edebi yönü tartışmaya açık olsa da "erken kaybedenler" kitabını yazan birinin bende bitmesi için insanlara zarar verecek çok önemli şeyler yapması gerekir.
25 aralık 2022 ayder yaylası'nın son hali
-
süper olmuş ben beğendim. karadeniz halkı mührü daha sert vurmalı bu seçimlerde.
mersin belediyesi'nden black metal'e tam destek
-
mersin'in öğlen sıcağında belki ölürler diye sahneye çıkartılmak suretiyle komple teorisine maruz bırakılmış bir black metal grubuna ev sahipliğini içermektedir.
türkiye'de 197 bin kişinin korona olacağı iddiası
-
eger 197 binde kalacaksak bence basarili olmus oluruz
lisedeki istismarı ortaya çıkaran zeynep öğretmen
-
sapıklara karşı sesini yükselten zeynep öğretmenin sesi olmamız gereken olay.
düğün pastasını önce annesine ikram eden damat
-
videoda akp'ye üç oy görüyorum.
cem uzan'a hapis şoku
-
(bkz: veliler bu habere dikkat)
(bkz: emeklileri bekleyen büyük sürpriz)
(bkz: böyle zulüm görülmedi)
(bkz: nasıl şöhret oldular)
(bkz: ünlü oyuncudan akıl almaz itiraflar)
muhalifler giremez tabelası asan köy
-
iktidar tarafından sikilmeye doyamayanların tabela astığı köy.
senden daha güzel'i ingilizce cover'layan çocuklar
-
sinan akçıl şarkılarından daha heyecanla dinledigim sevimli cover.
mrna aşılarının kanser pandemisine yol açması
-
(bkz: dezenformasyon)
(bkz: aşı karşıtlığı)
(bkz: yalan bilgilerle halk sağlığını tehlikeye atmak)
bu arada başlığı açan dezenformasyoncunun kaynak diye paylaştığı pubmed’de endekslenen makale retract edilmiş, yani geri çekilmiş, lol. zaten konuyla da ilgisi yok.
sevgilisini ukrayna'da bırakmak zorunda kalan türk
-
sevgilisinden çok köpeğini eve kitlemesini anlayamadım. köpeği bari sokağa salsaydın da belki yaşama şansı olurdu. köpek maması bitince koltukları mı kemirsin düşüncesiz hikmet?
memleketinin adını söylemeden anlat
-
nasıl sikko memleketse insan yakanı ve köpegi ile meshur.
okulda öğrenilmiş en unutulmaz bilgiler
-
(bkz: pi)
ilkokul öğretmenimiz bir gün önceden sıkı sıkı tembihledi "yarın herkes yarım metre ip getirmeyi unutmasın" diye.
neyse uzatmayalım... evet yarım metre yeterli.
ertesi gün heyecanla bekliyoruz ne olacak bu ip şimdi diye. matematik dersinde ; daha doğrusu aritmetik dersinde öğretmen beslenme çantalarımızdan ayran bardaklarımızı çıkarmamızı istedi. 7-8 yaşında olduğumuz için konu gitttikçe ilginç gelmeye başladı.
öğretmen herkes o ipi bardağının çevresine bir sarsın, sonrada başlangıç noktasına gelen yeri sıkı sıkı tutsun dedi. e yaptık .. şimdi de cetvelle ölçün bakalım ne kadar uzunluktaymış onu da defterinize yazın dedi.
len 7-8 yaşında sıralı komutlu el beceresine dayalı iş yapıyoruz hacı kolay değil o kadar. cetveli çıkarmak için ipi bırak, cetveli çıkar sonra gene ipi sar, yerini kaybetmeden ölç filan bi sürü iş. neyse sardık , ölçtük, yazdık.
öğretmen; "şimdi de bardağınızın en geniş yerini iple ölçün onu da yazın" dedi. bak çap demiyor kereta bardağınızın en geniş yeri diyor. e hadi onu da yaptık, yazdık. "şimdi o deminki sayıyı ölçtüğünüz uzunluğa bölün bakalım kaç çıkacak" diye de sordu. uzun işlemlerden sonra sınıfın her yerinden 3 ... 3.... 3... sesleri yükselmeye başladı. sanırsın ay-yıldızlı formaları ile bizim aslanlar macaristan karşısında farka gidiyor.
öğretmen " 3 ya tabi" dedi.. "3" ...
şaştık kaldık. arka sıralardan birisi "kesin ip var amk" dedi belli belirsiz.
öğretmen sınıfın üstünde kurduğu tam hakimiyetten memnun sordu.
"herkesin bardağı birbirinden fark lı mı?
- evvveeeeeeet..
"bölme işlemini yaparken birbirinize baktınız mı?""
- hayyıııııırrrrr
"işte" dedi öğretmenimiz, "hayatta yuvarlak neyin çevresini en geniş yerine bölerseniz 3 çıkar. bizde buna -pi- deriz .
bu muazzam tespitten sonra anladım ki hayatta birşeye hayret eden adam "piiiiiiii" derse benimle aynı eğitimden geçmiştir. yok len şaka yaptım. büyüdük, geliştik, serpildik mühendis olduk hala o "pi" yi unutmam.
million
-
yerebatan sarayi'nin tam yanında yer almakta olup aya sofya muzesi'nin karsi köşesinde tramvay yolunun yanında bulunur. italya'da roma şehrinde bulunan bir diğer anıt olan milliarium aureum ile aynı islevi gormektedir. bizans'ın yeniden inşaası ve başkent kimliğini kazanması esnasında yapılan birçok görkemli anıt gibi imparator i. konstantine tarafından 4. yüzyılda buyuk konstantin tarafından yerleştirildiği dusunulur.
milyon ilk yapıldığında dört yöne bakan bir kapı ve bu noktada kesişen yolların üzerine yükselen, dört sütun üzerine oturmuş bir kubbeden oluşmaktaydı. tetrapylon mimari ismi ile anılan bu yapılar roma kültürünün önemli öğelerinden biriydi. milyon anıtının ve kubbesinin üzerinde birçok bizans dönemine ait heykel ve kabartma bulunmaktaydı ve bu anıtın ihtişamını çok daha fazla arttırmaktaydı. 16. yüzyılda istanbul'a su taşıyan, kemerlerin genişletme çalışmaları esnasında yıkılıp, ortadan kaybolmaya başladığı tahmin edilmektedir. bu gun sadece kucuk bir parcasi kalmistir.