hesabın var mı? giriş yap

  • "kız arkadaşım bilgisayar oyunlarımdan rahatsız.bu yüzden satmak zorunda kaldım. 60 kilo 170 boylarında yemek yapmayı biliyor. iyi kızdır"

  • takvimlerin,27 $ubat 1933 tarihi gösterdigi günün ak$amında almanya'nın berlin $ehrinde nasyonal sosyalistlerin ileri gelenlerinden joseph goebbels'in evinde ziyafet verilmektedir.davetliler arasında henuz yeni $ansölye olmu$ adolf hitler'de bulunmaktadır..yemek esnasında bir telefon gelir.telefondaki ki$i lakabı putzi olan ernst hanfstaengldir.hanfstaengl heyecanlı bir ses tonuyla telefonda "reichstag yanıyor..reichstag yanıyor.." diye bagırır..fakat goebbels bu iddiayı yeterince inandırıcı bulmaz ve ilk olarak durumu hitler'e bildirmemeyi daha uygun bulur.o sıralarda ise,ba$bakan yardımcısı evinde donemin cumhurba$kanı konumunda olan paul von hindenburg'u agırlamaktadır..onların bulundukları mevki ise reichstag'a oldukça yakındır ve dumanlar pencerelerden seçilmektedir..yangını gören ba$bakan yardımcısı,kendi arabasıyla hindenburg'u evine kadar emniyetli $ekilde ula$tırır.bu sırada durumu tekrar degerlendiren goebbels bir kaç telefon sonucunda reichstag'ın gerçekten alevler içerisinde olduguna emin olduktan sonra durumu hitler'e bildirir..ziyafet yarıda kesilerek anında reichstag'ın bulundugu yere gelinir*..hitler oldukça kızgındır.lakin ondan daha kızgın olan birisi varsa o da goebbels'dir..zira goebbels o gün,gestapo $efi rudolf diels'e döner ve "i$te komunist ihtilali ba$lıyor! bir dakika bile bekleyemeyiz.acımak yok.her komunist bulundugu yerde öldürülecek.bütün komunist vekilleri hemen bu gece sallandırılacak.." $eklinde emir verir..

    sonrasında nurnberg mahkemesinde dahi yangının,tam olarak iç yüzü aydınlatılamaz.fakat yangının naziler tarafından,kendi siyasi amaçları dogrultusunda çıkarıldıgına dair $upheye yer bırakmayan kanıtların mevcut oldugu su yüzüne çıkar..nazilere yönelik ve dogruluk payı yuksek olan iddialardan biri $udur;
    hitler'in yakınında bulunan isimlerden olan hermann goering'in oturdugu yer olan ba$bakanlık sarayından reichstag'a kalorifer borularını geçirmek için öncesinde bir tünel kazılmı$tır.sonrasında s.a isimli kıtaların lideri olan karl ernst,kendisine baglı hücum taburlarından birkaçını tünelden reichstag'a geçirir.ellerindeki bol miktardaki yanıcı ve kimyevi maddeyi reichstag'a dökerek geldikleri yoldan geriye dönerler.bu olayın birkaç gün öncesinde ise s.a'lardan birkaç ki$inin bar da rastladıkları bir kundaklama hastası,yarı kaçık hollandalı komunist marinus van der lubbe'yi ise ufak tefek parçalar yakması için içeri sızdırırlar.buldukları ki$inin komunist olması naziler için inanılmaz bir $anstır..ve onlar bu $ansı iyi degerlendirmeyi bilmi$lerdir..
    van der lubbe yangını ba$lattıgı gerekçesiyle hemen orada yakalanır ve sonrasında mahkemeye çıkarılır.mahkemede suçu sabit görülür,idam edilir.seçimlerden hemen önce meydana gelen bu olay nazilerin iktidar için göze alamayacakları $eyin olmadıgına dair en ciddi kanıtlardan biridir.fakat adolf hitler'in planları istedigi gibi yolunda gitmemi$ -en azından yangın sonrasında- ve istedigi oy destegini seçimlerden sonra alman halkından alamamı$tır..

    faydalanılan kaynaklar;
    william l. shirer-nazi imparatorlugu-1
    rudolf diels-lucifer ante portas

  • çocuğu bırak, ülke uyuyor. video durumu çok güzel özetlemiş aslında.

    biz uyuyoruz onlar alıyorlar.

    uyumayın!

    edit: bazı arkadaşlar tepki göstermiş insanları galeyana getiriyorsun diye.

    ben kimseye sokağa çıkın, ortalığı karıştırın demiyorum arkadaşlar. bu ülke hepimizin, hem kendimiz hem toplumumuz için mücadele ediyor birçoğumuz. böyle zamanlar toplum olarak bağlarımızı güçlendirmek için bize örnek olmalı.

    uyanık olmak, gözlemlemektir. doğruyu yanlışı ayırt edebilmektir.

  • muğla’da toki yapılan yerde hergün ortak parkı domuzlar basıyordu. hatta bir gün gece büyük bir domuz dokunacak kadar bitişik geçti yanımdan, dondum kaldım.

    neyse dedim ki ben bu olayı çözeyim insanlar zarar görmesin (kahramanım ya...). önce belediyeyi aradım biz bakmıyoruz dediler.
    valilik, emniyet, jandarma, türk silahlı kuvvetleri, mit... biz bakmıyoruz dedi.

    e .mına koduğum yerinde insanları vahşi hayvanlardan koruyan bir devlet biriminin mutlaka olması gerekir diye düşünüyorum sağlıklı bir birey ve vatandaş olarak. en son milli parklar genel müdürlüğünün bu işe baktığını 3 saat arama sonunda öğrendim. telefondaki diyaloğumuz şöyle:

    - iyi günler hergün vahşi domuzlar siteye iniyor. çoluk çocuk zarar görecek.

    - beyefendi eğer şikayetçiyseniz mesai saatleri içinde silahlı ekip gönderiyoruz. denk gelirse öldürüyoruz.

    - ee domuzlar saat 7 gibi geliyor. mesai bitince…

    - o zaman gelemeyiz.

    -ne yapalım? biz öldürebilir miyiz?

    -hayır öldüremezsiniz, meskun mahal... ateş etmek yasak..

    -ee ne yapacağız?

    - tokinin etrafına duvar öreceksiniz?

    -iyi de araba yolundan yine girerler...

    -valla yapacak bir şey yok beyfendi. şikayetçiyseniz gelelim şimdi...

    o zaman şaşırmıştım. demek aslan sürüsü türkiye'de şehre inse, mesai dışı saatte bizi koruyacak bir devlet birimi yok.

    o nedenle bu amerikalıların yaptığı şey doğrudur. kendi önleminizi alın ama unutmayın şehirde vahşi hayvanlara ateş ederseniz tutuklanırsınız. "rambo 1" gibi bubi tuzağı ile yok etmelisiniz.

    edit: şu anda şöyle bir çözüm bulunmuş. bakmışlar domuzlardan kurtuluş yok. yöre halkı domuzları beslemeye başlamış.

    bir nevi evcilleştirmiş mi diyeyim tanrılara kurban mı veriyorlar diyeyim bilemedim. yorum sizin. ayıya göbek attıran milletimiz domuzu da çizgi film karakteri piglet'e dönüştürmeyi bilir zannediyorum.