ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
karantina
-
sağlık işleriyle ilgili ilk yenilikler ıı. mahmut zamanında başlamıştır.
bunların başında karantina usulünün uygulanması gelir.
zamanın avrupa yöntemlerinin alınmasını savunan
ahmed resmî efendi, avrupa’dan döndükten sonra,
orada gördüğü karantina usulünün yararlarını anlatmaya kalkınca zamanın ileri gelenlerinden biri tarafından akılsızlıkla azarlanmıştı.*
islâm dünyasının öteki bölgelerinde de bu karantina sorunu 19. yüzyıl başlarında ulemâ arasında tartışılan bir konu olmuştu.
mehmet ali paşa’nın fransa’ya yolladığı
rifâ’a tahtavî’nin anlattığına göre bu sorun tunus’ta malikî mezhebinden olan zeytuna müderrisi
şeyh muhammed menaî ile oranın hanefî müftüsü
şeyh muhammed bayram arasında uzun tartışmalara yol açmış, bunlar konu üzerinde risâleler yazmışlardı.
hanefî müftüye göre karantina şeriat açısından yalnız câiz değil, üstelik vacipti.
malikî müderrislerine göre ise “karantina tanrı’nın kaza ve kaderinden kaçmaya kalkışmak” demek olduğundan dine aykırı idi
karantina uygulamasını gerektiren başlıca neden 1831 ve 1833 arasında hindistan’dan gelerek yakın doğu yoluyla avrupa’ya yayılan korkunç kolera salgını olmuştu.
1831’de istanbul’a gelen amerikalı doktor dekay anılarında bu kolera salgını üzerine yaptığı gözlemlerini yazar;
avrupa’da çok korkulan bu hastalığa yakalananları,
bazen bulunduklan evin kapı ve pencerelerini örerek ölmeye bıraktıkları halde, türkiye’de böyle yapılmadığını, sirke vesair maddelerle onları tedavi etmeye çalışmalarını daha insanca bir çaba olarak takdir eder.
bu vesileyle koleranın ne olduğu, hangi yollarla yayıldığı konusu üzerinde ilk kez olarak kanada’da quebec şehrinde toplanan uluslararası hekimler kongresinde bulunan dr. dekay,
koleraya yakalananlann kurtarabileceğini istanbul’daki gözlemlerine dayanarak ileri sürmüş ve bu gözlemler kolera üzerine tıp alanında yeni görüşlerin doğmasına yol açmıştır.
koleranın tıpça niteliği kesin olarak anlaşılıncaya kadar,
ülkeler arası gezilerde, karantinanın uygulanması için uluslararası anlaşmalar yapılmıştır.
koleranın avrupa’ya yayılmasında bir köprü durumunda olan osmanlı ülkelerinde karantinanın uygulanması gerektiği için, ıı. mahmut’un emriyle bu yolda
ilk adımlar atılmıştır.
ulemâ ve halk arasında karantinaya karşı beslenen olumsuz fikirleri yıkmak amacıyla kitaplar yazdırılmıştır.
1835’te ilk karantina müdürlüğü kuruldu;
dârü’l-etibba (hekimler dairesi) adıyla kurulan kuruma fransızca çevirmeni olarak atanan cezayirli hamdullah bin osman adlı zata, karantinanın haram olmadığına dair bir risâle yazdırıldı.
1836’da takvîm-i vakayi gazetesinde karantinanın faydaları üzerine yazılar çıktı. karantina uygulayan ülkelerden getirilen uzmanlann yardımı ile 1838’de
sağlık işleri meclisi (meclis-i umûr-ı sıhhi-ye) adı altında bir daire kuruldu.
ilk uluslararası sağlık kongresi diyebileceğimiz
bir toplantı sonunda türkçe ve fransızca olarak sağlık işleri nizâmnâmesi hazırlandı.
daha sonra 1866’da istanbul’da bir kez daha uluslararası sağlık işleri kongresi toplanmıştır.
türkiye'de çağdaşlaşma
edit;
aşağıdakiler de fuzuli isler naziri isimli yazardan:
karantina, siyasi amaçlarla da kullanıldı.
mesela 1829 edirne antlaşması'yla eflak ve boğdan'daki işgali kalıcı hale gelen rusya, karantina uygulamasını gerekçe göstererek bölgeye girmek isteyen yabancıları tuna nehri'nin girişinde 15 günlük bir karantinaya almıştır.
rusya'nın çok keyfi biçimde dilediğine uyguladığı bu karantinanın esas amacı hastalıklardan korunmak yerine bölgeyi dış etkiye kapatma amacına matuftu.
böylelikle osmanlı devleti ile olan bağlantısını 5 yıl kopardığı eflak ve boğdan'da çok ciddi reformlar yaptılar.
mesela 1834 yılında ilk romen anayasa'sını hazırladılar. olağanüstü yetkilerle donatılmış rus generalinin memleketindeki valilik görevini rahatlıkla yapmasına alan açmışlar karantina ile.
karantina gerekçesi de veba imiş tabii.
uçağın kanadına tutunup yere çakılan afgan
-
çaresizlik nedir bilmeyenler bu video üzerinden goygoy yapmasınlar. çaresizlik tam olarak budur!
ne zaman bu sözü de söyleyince aklıma rahmetli dilek özçelik'in "görüyorum ki çaresizliği hiç tatmamışsınız hayatınızda" lafı aklıma gelir. bir kez daha mekanın cennet olsun dilek!
25 temmuz 2021 çin türkiye voleybol maçı
-
skordan bağımsız belki de abartıyorum bilmiyorum ama bütün sporcularımız çok güzel değil mi? yani fiziksel güzellikten bahsetmiyorum, hepsinin yüzüne bakınca “ne kadar iyi bir insana benziyor” diyorum içimden istisnasız. hareketlerde, mimiklerde en ufak bir kibir, kendini beğenmişlik hissetmiyorum. birbiriyle olan iletişimlerine baktığımda o kadar samimi ki kimseyi birbirinden ayırt edemiyorum. takım olmak, aynı hedefe bütün olarak yürümek bu olsa gerek. gerçekten skordan bağımsız gurur duyuyorum. şu pazar sabahı ekstra duygulanmış bile olabilirim.
akp'nin hazırladığı kampüse hoş geldin videosu
-
genel başkanları da üniversite anılarını anlatsaydi keşke. gerçekten çok merak ediyoruz o günleri.
bir üniversitede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
lisans son sınıfta bir sene önce uyuduğu için final sınavını kaçırıp ders tekrarı yapan arkadaşın teletubbies'in sonunu seyredeyim derken tekrar ettiği dersin finalini kaçırması... ` :inanılmaz ama gerçek`
6 yıl sonra gelen edit : malum arkadaşla bunca sene sonra görüştüm. durumu hatırlattım. sezon finaliydi o yüzden kaçırmak istemedim dedi. *
12 ocak 2017 tbmm kürsü işgali
-
kılıçdaroğlu'nun "pazartesi gününden itibaren mecliste bizi izleyin" sözünden itibaren 3 gündür canavar gibi demokrasiyi savunan chp grubunun kürsüye millet adına el koyması olayıdır.*
"meclisi teorik olarak ortadan kaldıracak 5. değişikliğin tartışmasını neden gecenin köründe yapıyoruz? bu işi sabah milletin gözünün içine baka baka yapacaksınız!" diyerek chp'li milletvekilleri bir anda kürsünün etrafını işgal etmişlerdir.
ruhsar'dan akılda kalanlar
-
ruhuna sağlık ruhsarcığım ölmemiş
elalem utansın o beni terk etmemiş
gel şöyle otur ruhsar yanı yanı başıma
görsün millet hayal gerçek yan yana
not: bunu ezbere yazmak da varmış. üstünden yıllar geçmesine rağmen beynimin bir yerlerini hala dolduruyor olması çok acaip
topyekün bir eğitim öğretim reformu yapmalıyız
-
18 yılda 88 defa müfredatı değiştirmenin yetmediği cumhurbaşkanı açıklaması. komple imam hatip yapalım okulları da kurtulalım en iyisi.
edit: kendisiyle çelişen bir cumhurbaşkanı nasıl olur bakalım:
-"yaşadığımız her hadise geçmişi anlamadan geleceği kavramanın mümkün olmadığını bize tekrar tekrar hatırlatıyor."
devlet kademelerinde tarikat yapılanmasına halen ses çıkarılmıyor
-"siyasi bağımsızlığın da ekonomik bağımsızlığın da temelinde fikri bağımsızlık yatar. "
medya, muhalefet ve sivil toplum örgütleri susturulmuş bir ülkede hangi fikri bağımsızlık?
-"ülke olarak kendimizi kontrolsüz bir batılılaşma fırtınasının içinde bulduk."
kontrolsüz şekilde araplaşıyoruz
-"inşallah türkiye fikir tartışma zenginliğini kendisi ve dostları için hayırlı bir inkişafla neticelendirecektir. "
yine sizin dediğiniz olacak, başka fikre tahammülünüz yok çünkü.
-"eğitim-öğretim görüyorlar ama çoğu alanda kendini geliştirmiş insan kapasitesine sahip değiliz. "
açılan apartman üniversiteler sayesinde oluyor tüm bunlar
-"en haklı konularda bile dünyaya kendimizi anlatamıyoruz. bize lazım olan ilhamını gelenekten alan yenilikçiliktir. "
üslup yüzünden olabilir mi?
-"ne milletimizin, inancımızın birikimine sırtımızı döneceğiz ne de modern insanlığın sunduğu imkanlara."
biz sadece inanç endeksli bir iktidar görüyoruz yıllardır.
-"yapmamız gereken kendi medeniyet birikimimize uygun nesiller yetiştirmektir. "
bizim medeniyetimiz arap medeniyeti midir?
-"topyekün bir eğitim öğretim reformu yapmamız gerekiyor. "
kalite olmadıktan sonra 50 yıl zorunlu eğitime geçsen de bir şey değişmez.
şu cümleleri sanki muhalefet partisi lideri söylemiş, adam hiç sorumluluk almıyor hayret yahu!!
ankara ulus'ta otoparkçı dehşeti
-
polis her zamanki gibi masum'un ölümünü izleyip katil'in linçten kurtarılmasını sağlamıştır.
bir padişaha sokulabilecek en iyi laf
-
"edepsizlik yapan ben değilim sayın başbakanım"
anneler yazar olsa alacakları olası nick'ler
-
babası kılıklı
her şey sizin için
kıs şunun sesini
ben malımı bilmez miyim
getirme beni oraya
gelirken ekmek de al
girme eve ayakkabılarınla
yalınayak dolaşma
eve geç gelme
uyu artık
senin arpan fazla geldi
sarı bezi getir
misafirlere hoşgeldin de
bitir tabağındakileri
hizmetçiniz var zaten
elalemin çocuğu nasıl yapıyor
evlenmeden önce 48 kiloydum
dik otur kamburun çıkacak
kapıyı ört cereyan yapıyor
sofrayı yiyen kaldırsın
çıkarttığın yerdedir
seni alanın vay haline
benim söylememle yapacaksan hiç yapma
kalk yerine yat
ben demiştim
alex de souza vs wesley sneijder
-
biri dünyaca tanınmış öbürü daha bölgeseldir, doğru.
ancaaaak;
sneijder justin bieber ise alex tarkandır.
sneijder ben affleckse alex şener şendir.
ne bileyim sneijder obama'ysa alex uruguay devlet başkanıdır. alex candır.
ezberlenen en saçma şey
-
(bkz: evdeki yabanci) diye bir dizinin jenerik sozleri hala aklimdadir.
(bkz: tardu flordun) ne sempatikti *
sisst yabanci! soyle bana sen kimsin?
benim evimde ne isin var?
oyle misin? boyle misin?
annem babama kocam dedim
sokakta gorsem tanimazdim
denize dusen yilana sarilir
ama hic simarma adamim degilsin
hey kadinim! psikolog musun nesin?
iyiki bir oda istedim
herkese kocam bu dedin
yalanlari sen soyledin
aleme rezil olan benim
bu sehrin delikanlisiyim ben
siyah kusak karateciyim
tl için hazırlanmış modern banknot tasarımları
-
orhan okay tarafından üzerinde epey kafa yorularak hazırlanmış ve detaylandırılmış çok şık tasarımlardır.