ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran tweet'ler
-
- melih gökçek'in hala "...bizden önceki dönemden kalan borçlar yüzünden" gibi cümleler kurabilmesi ilginç. senden önce orada hititler vardı.
kaynak kişi: http://twitter.com/ahmetkilci
kola var mı sorusuna karpuz var diyen anne
-
yine iyi annedir. bana 4-5 yaşındayken ev kolası diye pekmez içirirlerdi ulan, karpuz da yedirmezlerdi akşam, işemeyeyim diye.
hanımeli çiçeklerinin balını yemiş efsanevi nesil
-
bir yandan bal yemekle meşgulken, bir yandan da akşamsefası çiçeğinin tohumlarını toplayıp, gelen geçene satmaya çalışan nesildir.
evrim teorisi
-
"gözlerimiz farklı bir karışım olan gözyaşıyla, göz kapaklarıyla, korunmasındaki estetiğiyle, görme esnasında gerçekleşen olaylarla eşsiz, mükemmel bir tasarıma sahiptir. tüm bu olayların kusursuz bir şekilde işlemesi elbette ki doğanın marifeti değildir. gözdeki tasarım herşeyin rabbi olan allah'a aittir...şükürler olsun rabbim, şükürler olsun"
rabbim, gozyasi bezlerimdeki bir sorun nedeniyle gozum fazlasiyla kuru, tabakalardan birinin fazla ince olmasi yuzunden isiga karsi asiri hassas, kapaginin ici iltihaplaninca korunmasinda estetik mestetik kalmiyor. genetik olarak goz tansiyonuna yatkinim, mercegimi basbayagi kotu yapmandan dolayi 3.5 derece miyop, gozumun yumurta gibi olmasindan dolayi 1 derece astigmatim, ilerde nasip eylersen katarakt da eklenecek.
koca elektromanyetik spektrumun got kadar bir kismini bile dogru duzgun goremeyen bu aletin optik zoom'u yok, gece gorusu rezalet (kim bilir kac tane atam bu yuzden luzumsuz yere acilar icinde oldu, ama tabi sen onlari da cok seversin), gorus alani dar ve frames per second'i dusuk.
bunlari gectim, uc boyutlu dunyadan gelen fotonlari, malzemeden calmak icin olsa gerek, iki boyutlu bir retinaya dusurup, sonra beyinde signal processing yaparak uc boyutlu goruntuyu tekrar olusturmaya calisan, yani dunya kadar bilgi kaybina ugratan oldukca verimsiz bir sistemi dizayn ettigin, bize bagisladigin icin sukurler olsun. hakkaten de hersey pek mukemmel, pek kusursuz.
edit: soyle bir yorum geldi: "gördüğün için şükretmeyi denedin mi hiç?"
yani "o kadar mukemmel ki" den, "sen gorebildigine sukret"e mi donduk? kor olmadigima cok memnunum ama konu gozumuzu sevip saymak, onu sadece dunya optometristler gununde (ramazan 14) hatirlamanin ne kadar buyuk bir vefasizlik oldugunu anlamak degil, "o kadar kusursuz ki ancak evreni yaratan sonsuz gucteki bir tanri'nin eseri olabilir" gorusunu elestirmek. sadece gozun degil butun organlarimizin, hatta tum ekolojik sistemlerin ve hatta galaksilerin bu kadar kusurunu her gun tecrube ediyorken ve tum bu yapilarin evrim cizelgelerini az cok anlamisken, bu argumanin komik oldugunu anlatmak.
bu ates dedigin kati degil, sivi degil, gaz degil. oyle mucizevi birsey ki olsa olsa olimpostaki tanrilarin isidir, prometheus da onlarin kulu ve elcisidir. efendim, sacma mi? ates bir madde hali degil basit bir exotermik kimyasal reaksiyon mu? canim, sen kisin usumedigine, pismis yemek yiyebildigine sukretmeyi denedin mi hic?
bir yıl içinde tanışıp nişanlanıp evlenen insanlar
-
önyargıyla yoğrulmuş tiplerin beğenmediği durum.
evlendiğimizde ikimiz de 26 yaşımızı az geçmiştik. yani ne evde kaldık, ne de birbirimizin ilk tanıdığı kişilerdik. iki mezun birlikte atıldık hayata, birlikte çıktık, birlikte battık, ev aldık, ev sattık, evlat kaybettik, iki evlat sahibi olduk.. 14 yıldır birlikteyiz, ilk günkü aşkla seviyoruz birbirimizi..
demem o ki, işin içinde sevgi varsa gerisi boş.. yeter ki temeliniz sağlam olsun. temel sağlamsa "deneme süresi"ne gerek kalmaz. işyerine adam mı alıyorsunuz da sgk'yı 3 aydan evvel başlatmam diyeceksiniz..
seviyorsanız evlenin, temeldeki sevgiyi iyi ektiyseniz evlenin; emin olmayı beklerseniz ömrünüzü heba edersiniz..
bu dediklerim tanışarak, severek ve zorlanmayan kişiler için geçerlidir..
padişahlığı geri istiyoruz
babam öldü yakışıklı 1.80 olanlar yardıma gelsin
-
bunların bundan sonraki hayatlarında toplumdan tamamen dışlanması, “sosyal ölüm” yaşaması gerekiyor. kimse ciddiye almayacak, kimse iş vermeyecek, gören sırtını dönecek, iki kelam sohbet edecek adam bulamaz hale gelecek. başka türlü iflah olmazlar.
itirafçıların aslında demek istedikleri
-
grene; cinsiyet: erkek; yaş: 24; il: ankara
yemekte balık olduğu zaman yemek masasının yanındaki akvaryumun üzerine örtü örtüyoruz.
meali: böyle de şakacı bir aileyiz.. evde salatalık yenirken de benim üzerime örtü örtüyolar...
en karizmatik ad soyad kombinasyonları
-
kuvvet lordoğlu. daha ağırlığını koyacak türkçe bir isim kombinasyonu düşünemiyorum.
bu isimle eyüp'te değil casterly rock'ta falan takılmak lazım.
arthur schopenhauer
-
"kim ne derse desin, mutlu insanın en mutlu anı, uykuya daldığı andır ve mutsuz bir insanın en mutsuz anı, uykudan uyandığı andır. insan hayatı, bir tür hata olmalı." schopenhauer
stajyerin şirkette bittiği an
-
yurt disindan ar-ge birimine numune olarak gelen dondurmayi afiyetle mideye indirdigi an.