hesabın var mı? giriş yap

  • kokuya neden olan bakterilerin bile pislikten ölmesi sonucu ortaya çıkan durum. nasıl bir pislikse artık..

  • sadece özür dilemek yerine konuyu uzatıp, saçmalamıyorsunuz. insanlar kendi ülkelerinde otel rezervasyonunu ucuz yapabilmek için kendilerini başka ülke vatandaşı gibi gösteriyor. yaşananlar aynı levent kırca parodisi gibi..

    kendi ülkende mülteci gibi davranılıyor, sebep olanlar utansın.

  • hz. ekrem eleştriye kapali lütfen!

    adam orman yangınlarında demediğini bırakmadi hükümete o zaman şak şak şak şak çekenler

    ekrem imamoğluna laf edince aktroll ilan ediliyor.

    siz takım tutar gibi parti tutmuyorsunuz yeni gelin s*k tutar gibi parti tutuyorsunuz.

    bu ülkede hukumetinde muhalefetinde fanatikleri beyinsiz.

  • kızartma işlemi bitince önceden 200c ye ısıtılmış fırında 10 dakika daha pişirin, sonra mangal üzerinde asma yaprağı içinde közleyin, küllerini rüzgarda savurun, tadına doyamıyacaksınız

  • bir boka yaramaz afedersiniz. 10 bin bile az 50 bin tl kazanın ayda en lüks arabayı havuzlu evi alın. yaşam kaliteniz %10 yükselir.

    çünkü.

    20.000 bile kazansanız çocuğunuz dışarıda gezerken tehlike içindedir memlekette her gün türlü türlü boktan işler olur.

    akrabalar rahat vermez.

    trafiğe takılır binlerce barzo ile yüz göz olursunuz.

    istediğiniz kadar para kazanın parayla günde 2 kitap alın zuhahaha öküze bak günde 2 kitap alıyor diye dalga geçerler etrafınızdakiler okumaz çünkü. anasını satayım her hafta 1 dergi ve ayda 1 bilim teknik alıyorum ulan kitaplıkta sıralanan yılllardır duran derginin fiyatı günde 2 dergi parasını sigaraya veren adama batıyor kaç tane var lan ne kadar çok para vermişsin dergilere diyor. babamın dedesinin bütün kitaplarını neden bana verdiğini o zaman anladım 1940 yılının dergileri gazeteleri ile bunlar soba tutuştururdu.

    suratsız insanlarla karşılaşırsınız salak saçma ego ile boğuşursunuz.

    çok para kazanmanız yaşam kalitesini belki %10 yükseltir dışarı adım attığınızda ülkenin yaşam kalitesine düşersiniz.

    mesela gidin norveçe oransal olarak norveçte türkiyenin 3 bin lirası kadar para kazanın inanın türkiyenin 50.000 kazananından daha yüksek yaşam kalitesine sahip olursunuz. etrafınızda iyi eğitimli insanlar vardır çünkü barzo sayısı çok azdır.

    para yaşan kalitesinin küçük bir kısmını satın alır.

    bunlar satın alınamaz

    istediğiniz kadar paranız olsun çocuklarınız halı döşeli mükemmel eğitim sistemine sahip okullarda okuyamaz.

    şehirden uzak piknik yapmaya gidersiniz ama o yerler kapı açık müzik dinleyen bira içen barzolar tarafından işgal edilmiştir dik dik bakar ayılar. (sıkıntım bira içmeleri değil nasıl içtikleri)

    çocuğunuz bisiklet sürer dağdan inen orangutan çocuğunuza çarpar.

    çocuklarınızla kamp yapamazsınız filmlerdeki gibi çünkü gece kurt adamlar dolaşıyor.

    düzenli binaları düzgün yolları satın alamazsınız.

    gönül rahatlığı ile çocuk yetiştiremezsiniz. çünkü memleket barzo dolu.

    ne olur şu olur siz istediğiniz kadar kültürlü ve zengin olun azınlık hayatı yaşarsınız ülkede.

    türkiyede para ev satın alır araba satın alır kültürlü komşu satın alamaz.

    lüks araba satın alırsınız ama etrafınızda çok sayıda faça şahin, modifiyeli doblo kullanan sürücü vardır.

    fakat herhangi medeni bir ülkede alt seviyede bile yaşam sürseniz çocuklarınız 10 numara okullarda eğitim görür.

    kültürlü insanlarla yüz göz olur.

    güvenle bisiklet sürerler.

    kitap okurlar sokakta kimse ne yapılar lan bu diye bakmaz okumanın ne olduğunu bilirler . memlekette herkes hayat okulu mezunu anasını satayım herkes her boku biliyor okuyana mal gözüyle bakıyorlar.

    kimse laf atmaz.

    havuza girerler çünkü oradakiler oranın tuvalet olmadığı işenip sıçılmadığını bilirler

    zaten bu yüzden türkiyede lüks araba iyi maaş güzel ev çok önemli başka bir bok yok çünkü alabileceğiniz bunlar.

    türkiyenin zengininde ne var

    fabrika,ev,araba,arsa.

    para bunları satın alıyor çünkü.

  • bu halliburton adındaki holding çok şaşırtıcı bir
    holding. nedenmi diyeceksiniz işte nedenleri

    1) dünyanın en büyük 500 inşaat firmasından biri olan
    halliburton esas olarak petrol sektöründe çalışıyor.
    büyük petrol firmalarının inşaat,lojistik,yangın
    söndürme ve güvenlik gibi ihtiyaçlarını karşılamakta.

    2) halliburtonun firması olan kellog brown root ise
    askeri operasyonların yabancısı değil.1962-1972 arası
    pentagon bu firmaya on milyonlarca dolar ödedi. firma
    güney vietnamda amerikan ordusu için yollar,
    havaalanları, limanlar ve askeri üsler inşaa etti. bu
    firma en büyük parayı amerikanın hint okyanusundaki
    diego garcia üssünü inşaa ederek kazandı.

    3) 1990 senesinde baba bushun başkanlığında o zamanlar
    savunma bakanı olan dick cheney yeni bir proje
    başlattı buna göre amerikan ordusunun yiyecek,içecek
    ve temizlik gibi rutin bütün işleri
    özelleştirilecekti. bilin bakalım ihaleyi kim kazandı.
    halliburton yani kellog brown root.

    4) baba bushun seçimi kaybetmesinden sonra cheney iş
    bulmakta hiç zorlanmadı ve halliburtonun yönetim
    kurulu üyesi oluverdi. cheney 2000 de tekrar politika
    için görevinden ayrılınca yerine cheneyin yakın
    arkadaşı eski güney avrupa kuvvetleri komutanı general
    joe lopez atandı.

    5) bütün dünyada nerede amerikan askeri varsa brown
    root firmasının ekipleride oraya gider, barakaları
    kurarlar, yemekleri pişirirler, su ve kanalizasyon
    sistemi döşerler. kısacası brown root firması için
    savaş demek iş demektir buda halliburton holdingi için
    çok büyük ama delicesine büyük miktarlada para
    demektir.

    6) şimdi yazının en ilginç bilgisi kellog brown root
    firmasının abd ordusu ile anlaşma imzaladığı en son
    sözleşme irakta verilecek hizmetlere ilgili peki ne
    var bunda diyeceksiniz. çok şey var çünkü sözleşme
    2001 senesinde imzalanmış peki acaba hangi ay sakın 11
    eylülden önce olmasın.
    araştırmaya değer derim.

  • genelde mitolojik olarak düşünülmüş ancak gerçekten yaşamış olma ihtimali olan ya da gerçek varlıklara dayanarak yaratılmış olan bir yaratık, mitolojik hayvan. ben en azından en eski ejderha miti üzerinden birkaç şey paylaşmak istiyorum, naçizane.

    ejderha miti ve geleneği en çok uzak doğu kültürleriyle özdeşleşmiştir fakat sadece bu kültürlerde yoktur. çin ve japon uygarlıklarındaki ejderha mitlerinin yanında antik mezopotamya, anadolu ve hellen kültürlerinde de ejderha tasvirlerine bolca rastlanır. hatta iskandinav mitolojisi'nde ve güney amerika'nın eski uygarlıklarında da (inka, maya ve aztek) ejderha mevcuttur. ilk bakışta ejderha kavramına uzak kültürler gibi gelse de, yunan mitolojisi'ndeki kraken ve iskandinav mitolojisi'ndeki jörmungandr, aslında bir tür deniz ejderhasıdır. (gerçi kraken daha çok ahtapota benzer. ) bu durumun düşündürdüğü ilk şey elbette antik çağlarda dünya çapında kültürel etkileşimin tahmin ettiğimizden çok daha fazla olması. ancak başka bir açıdan bakacak olursak, bu durum ejderha adlı bir hayvanın gerçekten yaşamış olabileceğini de düşündüren bir etmendir.

    kraken ve jörmungandr.

    iskandinavya'da ejderhadan bahsetmişken, lindworm'u da unutmamak gerekir tabi. o da şöyle bişey; isveç'te bir runik yazıt.

    bunu en çok, bilinen en eski ejderha tasvirlerinin olduğu babil mitolojisi'nde görüyoruz. bugün bilenen en eski ejderha tasviri babil yaratılış destanı olan enuma eliş'te geçen tiamat'tır. enuma eliş yaklaşık olarak m.ö 1600'lere tarihlendiği için, ejderha tasvirlerini de bu zamana tarihleyebiliriz. tiamat her ne kadar en eski mitlerde bütünsel bir varlık, ilksel deniz (aslında deniz bile değil, ilksel denizi çağrıştıran bütünsel ve soyut bir varlık) olarak düşünülmüş olsa da, enuma eliş'te tiamat ile marduk mücadelesi anlatılırken muhtemelen babilli katipler tiamat'ı tarif etmek kaygısına düşüp onu bir canavar, bir ejder olarak tasvir etmişlerdi.

    (bkz: #29290950)

    buna rağmen antik kaynaklarda tiamat'ın ejder olduğuna dair ne bir görsel ne de bir metin var. gerçi tiamat'ın yedi başlı bir ejder olarak tasvir edildiği bir duvar resmi vardır ama, o da yeni asur zamanına (m.ö. 7. yüzyıl), yani destanın yazılışından çok daha sonraya tarihlendiği için güvenilir değildir.

    yedi başlı tiamat ejderi.

    ama destanda tiamat'ı mağlup eden marduk'un evcil hayvanı olarak muşhuşşu adında bir ejderden beslediğini biliyoruz. bu ejder için marduk sürekli "islah edilmiş" ifadesini kullanır. bu yüzden bu ejderin tiamat olduğu düşünülüyor. tabi bu bilgi popüler kültüre çabuk yansıdı ve tiamat ejder olarak kabul edildi. ama kesin bir şey söylemek zor, zira çok az kaynak var.

    marduk ve muşhuşşu.

    bunun yanında mezopotamya'daki en bilindik ejderha tasviri babil'deki ünlü iştar kapısı'nda yer alan tasvirdir. bu tasvirin hem bugün de bildiğimiz bir hayvana, komodo ejderi'ne, hem de marduk'un ejderi muşhuşşu'ya benzemesi bilim insanlarını böyle bir hayvanın gerçekten yaşamış olabileceğine ya da en azından mitolojik ejderha tasvirlerinin gerçek hayvanlara dayandığı fikirlerine yaklaştırıyor. zira ilk bakışta zor gibi gelse de, yeni bulgular ışığında mezopotamya uygarlıklarının sandığımızın aksine güneydoğu asya (komodo ejderi'nin ana vatanı) ve çin topraklarıyla iletişime geçtiği artık neredeyse kesin gibidir.

    babil ejderi ve komodo ejderi.

    son olarak bir mesajlaşmadan esin alarak ejderha tasvirlerindeki kanat öğesi üzerinde durmak istiyorum. bildiğimiz gibi en eski çin ve japon ejderha tasvirlerinde kanat pek rastlanan bir uzuv değildir. bu kültürlerde ejderler çoğunlukla uçmazlar. ancak daha sonraki tasvirlere kanat ve uçma özelliği eklenmiştir. bu elbette fantastik kurguların bir ürünü olabilir ama ben bu eklentinin daha öncelere dayandığını düşünüyorum.

    uzak doğu'da ejderha genelde bir çeşit yılan, yani sürüngen olarak tasvir edilir. uzak doğu'nun ejder mitine uçma özelliğini önce hinduizm ve budizm'deki levitation, havalanma kavramı ve daha sonra da ortadoğu mitleri katmış olabilir. bildiğimiz gibi ortadoğu mitlerinde birçok mitsel yaratık uçma özelliğine sahiptir. mesela marduk da uçar, tiamat da. tanrılar, melekler, cinler vs. pek tabi olarak bunlar uzak doğu'dan gelen ejder mitinde etkili olmuş olabilir. ortaçağ'da ipek yolu üzerinden büyüyen iletişimin bu kültürel öğeleri birbirine karıştırmış olması ve bugün bildiğimiz mistik ejderha tipini oluşturmuş olması mümkündür.

  • haha bu ne saçma olay olm. adam iş yaparken hesap mı verecek, izin mi alacak. hayır sanki para karşılığı çeviriyor. onu geçtim ben onun çevirisi ile izlemek istiyorsam böyle bir hakkım yok yani öyle mi? kafayı yemişsiniz siz. isteyen istediğini çevirir. kim neyi tercih etmek istiyorsa eder. bu kadar basit.

  • konuşamayan, yürüyemeyen fakat yattığı yatakta gözlerinin yaşını silebilecek kadar gücü olan bir annenin evladı tarafından söylenen söz. bu insanlar ankara'da yaşıyor. türkiye cumhuriyeti'nin başkentinde. ve devletin bu insanlara verdiği aylık para 130 lira. aslında bunun üzerine söylenecek bir söz yok. birileri insanların vergileriyle kendi evine jakuzi yaparken böyle insanlar çöpten bayat ekmekleri toplayıp karnını doyuruyor. sizin yöneteceğiniz devleti, sosyal devlet anlayışınızı, demokrasinizi, gelmişinizi, geçmişinizi...

    edit: sabah evden çıkmadan önce bunları yazmıştım, meğerse adam sahtekarın tekiymiş. vay be. bütün gün senin için üzülmüştüm be adam. o sümüklü gözyaşların, çocuklar gibi zırlaman. belli ki annen kendi durumuna değil, senin gibi bir evlat yetiştirdiğine ağlıyormuş. şu an senin için daha çok üzülüyorum adam. yalancı olmana, aç kalmandan daha çok üzülüyorum adam. sümüklü adam. terbiyesiz adam. benim duygularımla oynadın lan. hıyar olsan cacığa doğranmazsın bundan kelli. al işte edit'i entry'sinden uzun bir entry daha. bunlar hep senin bok yemen sümüklü adam.