ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
samsun'da meydana gelen tramvay kaza görüntüleri
-
adamlar 2 santim ileri gittiğini kar sayıyor. geri geri gitmiyor ki tramvay geçsin. istiyorlar ki tramvay yanlasın da öyle geçsin. tam sığırlar.
ecevit'in yemişim siyasetini gel otur rahşan pozu
-
bünyede çorapları çıkarıp kırlara doğru koşma etkisi yaratmıştır. şu güzel havada hapsolduk amk şirkete. :(
http://i.imgur.com/4zgcqze.jpg
ilginç kablosuz ağ isimleri
-
bizim komşunun çocuğunda vardı wireless "şifre koymayı öğreniyim hepinizi sikicem" yazıyodu.
(bkz: bir ukte vericem hepinizi sikicem)
neyse sonra beceremedi salak, "otlanmayın ibneler" yazdı ahaha
beyaz futbol
-
sinan engin: selçuk hoca! dünya çapında bir antrenörsün...
(düzeltiyorlar)
sinan engin: ha, cüneyt hoca! dünya çapında bir antrenörsün...
(yine düzeltiyorlar)
sinan engin: cüneyt hoca, dünya çapında bir hakemsin.
26:49'da başlıyor (crydqqr'e teşekkürler)
trileçe
-
sanki birileri tarafından bir gecede piyasaya sürülen tatlı çeşidi. komik video gibi bir anda herkes bunu paylaşmaya, övmeye başladı lan durduk yere. sanki yeni icat oldu, sanki daha önce yoktu. niye böyle oldu sebebi neydi ki?
türklerde mesai sonrası bar kültürünün olmaması
-
mesai sonrası pert kültürü olduğundandır.
karizmatik cevaplar
-
üniversite son sınıf, arka sıradan bir kız seslenir:
-silgin var mı?
+yok. bizde hata olmaz.
ak parti'yi yedirmeyeceğiz
-
yemek isteyen kim? niye midemizi bozalım durup dururken. ishal olmaya niyetimiz yok.
tanım: boş laf.
edit: başlık başa kalalı çok olmuş. kaçtı mı, silindi mi ne olduysa bu başlığı açana.
buzdolabından google takvim'e bağlanma sorunu
-
(bkz: o zaman derdini dondurayım)
fikir almak
-
bir gün bir genç sartre'ın yanına gider ve ona bir konuda fikrini almak istediğini söyler. taşrada yaşayan hasta bir annesi vardır ve paris'te üniversite okuma olasılığı. hangisini seçmeliyim diye sorar.
sartre şöyle cevap verir,
"sorunun ne olduğu kadar kime sorulduğu da önemlidir, sen bu soruyu gelip bana soruyorsan, almak istediğin cevap ve aslında yapmak istediğin şey bellidir."
fikir almak isteyen insanın birçok farklı motivasyonu olabilir. ama benim en sık gördüğüm neden sorumluluğu paylaşma ihtiyacı. büyük bir karar almak, hata yapmaktan korkan bir insan için çok zorlayıcı bir dönüm noktası olabiliyor. okul seçimi, meslek seçimi, ilişkiye başlamak, ayrılmak, evlenmek, boşanmak gibi kararlar, 'ya yanlış kararsa' korkusu ile bir türlü alınamıyor. sonra bir bilenden fikir almak istiyor insanlar. oysa bir insanın herhangi bir kararı için tek bilen vardır, o da kendisi.
bana bu dönüm noktalarında başvuran insan çoktur. 'femme hanım ne yapmalıyım' derler. oysa femme bir yerde doğmuş, bir yerde büyümüş, bir ailenin ferdi olmuş, bir okula gitmiş, bir çevresi olmuş, zevkine göre izlemiş okumuş, sevgili olmuş, ayrılmış, aşık olmuş, evlenmiş, kızmış, barışmış, affetmiş ya da affetmemiş bir kadın. hiç kimsenin evrensel doğruları haiz olmadığı gibi o da bunları bilmiyor. kendi hayatı için doğru olduğuna inandıklarını yapıyor. onların da doğru mu yanlış mı olduğunu kesin bilemiyor tabii çünkü kimse seçmediği yolun nereye çıkacağını tam olarak bilemez ama öyle ya da böyle, tercih ettiği yolun tadını çıkarmaya çalışıyor.
birinden fikir almak istediğiniz zaman kimden ve neden fikir almak istediğinizi bir düşünün. çünkü kendi doğrunuzu bulmanın tek yolu içinize bakmaktır.
sümeyye erdoğan'ın mesleği
-
(bkz: mağduriyet)