ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
15 nisan 2020 rtük'ün fox tv'ye ceza vermesi
-
--- spoiler ---
portakal'ın chp'li belediyelerin yardımlarının engellenmesine, diyanet işleri başkanlığı'nın siyasallaşmasına ve tüm devletlerin yoksullaştığına yönelik tespitleri 'ihlal' olarak değerlendirildi.
--- spoiler ---
halkın gerçekler hakkında bilgilendirilmesini ihlal olarak değerlendirmiş iktidar karşıtı yayınları engelleme üst kurulu. katıksız ihlaler konusunda kombo yapan yandaş basına tek bir ceza vermeyen kurum ışık hızıyla fox tv'ye ceza yağdırmış. ne desek gg.
(bkz: keser döner sap döner gün gelir hesap döner)
edit: bkz düzeltildi
5 temmuz 2022 sedat peker tweet'leri
-
adam ülkenin görevdeki başbakanına şantaj yaparak hapishaneden tahliye oldum üzerine de 5 milyon dolar aldım diyor hala "önemli bişey anlaymıcaksan yazma, okuması zor oluyor video çek" diyenler var ...
yaran facebook durum güncellemeleri
-
eskiden manzaralı masayı seçerdik, şimdi prize yakın olan masayı seçiyoruz.
saniyelik salaklıklar
-
yere düşen hesap makinesinin bozulup bozulmadığını anlamak için 2'yle 2'yi toplamak. 5 çıkarsa düştüğü için olcaktı heralde.
yeni akit'in genel yayın yönetmeninin öldürülmesi
-
(bkz: zulüm 2017'de bitti)
evi ev yapan şeyler
-
mutlu annedir; kapıyı çaldığında o kapının anne tarafından açılmasıdır, evi ev yapan şeyler ailedir.
türbanlı kızın ibretlik welcome to turkey şarkısı
-
başlığa tıklarken hakaretlerini hazırlamaya başlayan ekşi camiasının heveslerini kursağında bırakan şarkı.
ısrarla istanbul'da yaşamaya çalışan insan
-
hakkında yapılan tespitlere genel olarak katıldığım fakat öğrencilik kısmına katılmadığım insan.
istanbul öğrenciliği geçirmek için harika bir şehir. illa itü, boğaziçi vs gibi okullar için de söylemiyorum. öğrencinin kendisini eğitmesi, değişik insanlar tanıması, dünyaya açılması için türkiye'de en fazla olanağa sahip şehir istanbul. bu yüzden ısrarla istanbul'da okumaya çalışan, ısrarla hobiler edinmek kurslara gitmek için ek işler yapan, simit-peynirle geçinip tiyatroya konsere giden, şehri gezip tarihini öğrenmeye çalışan öğrenciye ben saygı duyarım. böyle öğrenciler sandığınız kadar da az değil.
maalesef işte çalışma hayatı başlayınca istanbul o eğlenceli yüzünü çeviyor insana. sadece ne kadar kalabalık olduğunu, sokaklarda dilenen çocuklarını, pisliği, trafiği görmeye başlıyorsunuz. sanki bambaşka bir şehir haline geliyor. ne kadar çabalasam da artık eskiden beni mutlu eden şeyleri bulamıyorum bu şehirde ben. ben onu, o da beni tükettik.
bundan sonra rotamız ege. ama dendiği gibi, tası tarağı toplayıp gitmek de öyle ha deyince olmuyor. deneyeceğiz.
murat bardakçı
-
--- spoiler ---
(nükleer enerji üretimi sonrası atıklardan bahsediyor)
- derdiniz atıklarsa afrika orada? veririz üç beş kuruşu oraya göndeririz.
--- spoiler ---
yani ne diyebilirim, ne dersem bu korku filmini tam olarak izah edebilir gerçekten bilmiyorum. benim kelime dağarcığımın bittiği bir nokta burası. kan donması nasıl oluyormuş bu lafın sonunda anladım...
türkiye'nin google'da en çok google'ı araması
-
gelmiş insana geldin mi diye soran bir milletten de bu beklenirdi zaten.
2 nisan 2015 cumhuriyet gazetesi açıklaması
-
uğur mumcu'nun gazetesine yakışan duruşta bir açıklama.
"önce yayın yasağı geldi.
adliye baskınını, dünya televizyonları gösterdi, bizim televizyonlar veremedi, gazetelerin çoğu da vermeye çekindi. yetmedi.
başbakan’ın talimatıyla, savcı’nın rehin fotoğrafını kullanan gazeteler cenaze törenine alınmadı.
yetmedi: fotoğrafı kullanan gazetelere soruşturma açıldı.
yetmedi; başbakan o fotoğrafı kullanan gazetelere “ahlaksız” dedi. “bundan sonra herkes dikkat edecek” diyerek de yeni baskı yasalarının sinyalini verdi.
hemen söyleyelim: o da yetmez.
çağımızda hiçbir haber, başbakan talimatıyla gizlenemez.
bir gazeteye hangi fotoğrafın basılacağına başbakan karar veremez.
o karar, gazetecilere aittir. ve demokrasilerde en iyisi, herkesin kendi işini yapmasıdır; kimsenin tehditle, hakaretle medyayı korkutmaya, hedef göstermeye kalkışmamasıdır.
kendi güvenlik zafiyetini perdelemek için basına yayın yasağı koymak, aynayı taşlamaktır; hiç işe yaramamış bir faşizan tavırdır.
başbakan basını ahlaksızlıkla suçlamadan önce, adalet sarayı’ndaki adaletsizliğin, korunaksızlığın, fiyasko operasyonun hesabını vermelidir.
“patronlarına da söylüyorum” demişler.
cumhuriyet’in patronu yok.
bunu patronlarına söylesinler."
edit: link eklendi.
http://www.cumhuriyet.com.tr/…uriyet_e_islemez.html