hesabın var mı? giriş yap

  • erbakan zammıymış. %100 de zam verseler oy moy yok.

    oyunu parayla satan, her şeyini satar. her şeyini.

  • gunu bok gibi gecmis binbir dert tasayla gunu bitirmis
    gunu bitirirken de pili bitmis bir babanin

    sizip kaldigi koltukta
    boyu 90 santim olan 2 yasindaki oglunun

    kendi boyundan buyuk yastik bir elinde
    diger eliyle basini koydugu sert koltuk kolcagindan ayirmaya tum gucuyle israr ettigi

    babanin o sersemlikle

    n`oluyoruz lan
    deyip gozunu actiginda ogluyla gozgoze gelip

    baba yassik baba yassik
    lafini duydugu andir.

    ki omre bedeldir.

  • az önce balkona çıktım. aşağıda iki tombik teyze vardı. başörtülü, kendi halinde, ellerinde eczane çantası olan ve sürekli bir yerlere yetişen teyzelerden. ne konuşuyorlardı anlamadım, biri diğerine şunu dedi:

    "benim içim dışım bir, içim de şişko, hep yemek düşünüyorum kötülük değil"

    kahkaha attım. inip teyzeyi yiyesim geldi. kırt kırt kırt!

  • örneğine az, başarıyla icra edilenine daha da az rastlanan kozmik korku türüne mensup filmler önereceğim.

    öncelikle bilmeyenler için kozmik korku nedir ve bir film hangi koşullarda kozmik korku konseptine dahil edilir açıklamak istiyorum.

    kozmik korku (lovecraftvari korku olarak da isimlendirilir) insanın kurguladığı gerçeklik algısının ve de binlerce yıllık hikayesinin arka plan evren olduğunda karşılaştığı yıkıcı anlamsızlık ve bu sebeple oluşan değersizliğin yarattığı korkudur. insan aklı kendi gerçeklik illüzyonunda güvendeyken, bilinmezden gelecek olan her türlü "yabancıya" karşı da savunmasızdır. insanın tarihsel kurgusunu topyekün bozguna uğratabilecek yabancı bir güç karşısındaki çaresizliği kozmik korkunun temelini oluşturur.

    bir filmin kozmik korku türüne dahil edilmesi için;
    - bilinmeyen ve bilinemeyecek olanın yarattığı korkuyu incelemesi,
    - insanın algılama kapasitesini aşan ve kozmik öneme sahip bir "şey"in insana kendini çaresiz ve değersiz hissettirmesi,
    - insan ürünü olan tüm değerlerin bu algılanamaz fenomen karşısındaki anlamsızlığı,
    - insanın gerçeklik anlayışını aşındıracak kadar sarsıcı bir karşılaşmayı incelemesi,
    - karakterin/karakterlerin, anlaşılamaz ve kaçılamaz olanla karşılaştığında insanın doğaya olan hükmünün, edindiği yüksek konum ve ayrıcalığın hiçbir işe yaramadığı ve sonucunda mutlak önemsizliğin kabul edildiği bir yüzleşmeyi incelemesi gerekir.
    velhasılı kozmik korku mutlu sonla bitmez, felaketimizle biter.

    film önerileri:

    annihilation: kozmik korku işlenmesi oldukça zor bir tür olduğundan alex garland'ın annihilation'ı yeni bir film olmasına karşın diğerleri arasından sıyrılıyor. annihilation bütçe, oyunculuk, senaryo, soundtrack ve işleniş bakımından kozmik korkunun en iyi örneklerinden biri.

    film jeff vandermeer'ın southern reach üçlemesinin ilk kitabı olan annihilation'dan uyarlanıyor. bunun da lovecraft'ın 1927'de yazdığı the colour out of space öyküsünden esinlenildiğini söylemek gerek. ayrıca yine aynı isimle 2019 yapımı, nicolas cage'in başrol olduğu başka bir kozmik korku filmi de mevcut. tabi türün birçok örneği gibi kaliteli olmayı pek başaramadığı için listeye koymayacağım.

    alex garland'ı da ayrıca övmek gerek sanırım. yönetmenliğini de yaptığı diğer işler varoluşsal konulara olan hakimiyeti düşünüldüğünde takdire şayan. (bkz: ex machina) (bkz: devs)

    fragman: https://www.youtube.com/watch?v=89op78l9of0

    -

    in the mouth of madness: john carpenter'ın yönettiği, başrolde sam neill'ın olduğu 95 yapımı bir klasiktir. filmin adı lovecraft'ın at the mountain of madness kitabına göndermedir. film, bir sigorta müfettişi olan john trent'in dünyaca ünlü korku yazarı sutter cane'in ortadan kaybolmasını araştırmasıyla başlar. yazarın izini sürdükçe etrafını çevreleyen gerçeklik sutter cane'in açtığı kapılar sebebiyle allak bullak olacaktır.

    silent hill, warhammer gibi oyunlarda da işlenen "tanrıyı gerçek kılan inananlarıdır" teması bu filmde mevcuttur. in the mouth of madness'ta realiteyi bozan yenilik insandan doğar ve öteden (öte: başka boyutlar. beyond.) beslenir.

    fragman: https://www.youtube.com/watch?v=alugldzo9zy

    -

    event horizon: paul anderson'ın yönettiği 97 yapımı bir filmdir. sam neill "türün prensi benim arkadaşlar" der gibi bu filmde de rol almaktadır.

    hikaye, neptün yakınlarında terk edilmiş olan event horizon isimli araştırma gemisinde, insanlığın istismara en açık olduğu yerde, yani uzayda geçer. film tanımlanamaz bir varlığın doğrudan müdahalesinden çok sınırları zorlamanın sonuçları ve kırılgan insan aklının bu sonuçlar karşısındaki çaresizliğini inceliyor.

    event horizon fragman: https://www.youtube.com/watch?v=2nlkey-3cmi

    stephen king'in kitabından uyarlanan the mist filmi de benzer bir sınır aşımının sosyolojik ve psikolojik sonuçlarını anlatırken, öteden dünyamıza dalan çeşit çeşit ecinniyle işi renklendiriyor.

    bilinen bir film olmasına rağmen merak eden olursa diye, the mist: https://www.youtube.com/watch?v=lhckxjngzn8

    -----------

    türü merak edenler için youtube'da konuyla ilgili izlediğim en güzel videolardan birini paylaşmak istiyorum. kozmik korku yapmak neden zordur: https://www.youtube.com/watch?v=8oto7rqln9q

    kozmik korku temalı bonus filmler:

    the thing. john carpenter'ın müziklerini ennio morricone ile birlikte yaptığı 82'de gösterime girmiş olan bir klasiktir. söylemeden olmaz, korku sinemasının önemli örneklerinden biridir. ayrıca (bkz: body horror) https://www.youtube.com/watch?v=t5nsqhohzno

    alien. ridley scott imzalı, 79 yapımı, türün en zarif örneklerinden biridir.
    https://www.youtube.com/watch?v=gvaj0ipz7vy

    lovecraftvari değil de doğrudan lovecraft öyküsü izlemek isteyenler için de 2001 yapımı dagon: https://www.youtube.com/watch?v=garyshxzmfk

  • ne yazık ki aynı zamanda birçok öğretiyi yerle bir eden kazanımlardır:

    * kimseye hak ettiğinden fazla değer verme,
    * her önüne gelenin yarasına merhem olmaya kalkma,
    * inanmış görün ama her an tetikte ol,
    * güçlünün yanında yer al,
    * hayatın merkezine kendine koy.

  • yaş beş, annem bana sıkı sıkı kimseden para ve çikolata almamam gerektiğini tembihlemiş.
    babamın dayısına oturmaya gittik, haceli dayı bana para uzattı, al kendine gofret al dedi.
    almam dedim, al dedi, almicam dedim, alsana yav dedi, çok sinirlendim, almıyorum senin ağzına sıçarım diye bağırdım.
    sonra dayak yedim sanırım.