hesabın var mı? giriş yap

  • "bir zaman gelecek ve bizler tüm ümitlerimizden tek tek vazgeçmek zorunda kalacağız. işte o vakit anlayacağız ki; bir zamanlar körü körüne bel bağladığımız ümitler, aslında hayatımıza daha fazla acı ve zorluk katan yanılsamalardan başka bir şey değil." demiş kendileri.

  • ev ortamında kullanılabilen bir ilaç olan molnupiravir, birleşik krallık ilaç ve sağlık ürünleri düzenleme kurumu tarafından 4 kasım 2021'de onaylanmıştır. ağızdan alınan ve covıd-19'a karşı kullanımı onaylanan ilk ilaçtır.

    lagevrio ticari ismine sahip olan ilaç, ridgeback biotherapeutics ve merck, sharp and dohme (msd) tarafından geliştirilmiştir. birleşik krallık ilaçtan 480.000 doz sipariş etmiştir ve ilk teslimatlar kasım ayında yapılmıştır.

    birleşik krallık sağlık ve sosyal yardım bakanı sajid javid, ilacı "oyun değiştirici" olarak nitelendirmiştir.

    başlangıçta grip tedavisi için geliştirilen ilaç evde kullanılabiliyor. mevcut tedaviler ise damar yolu ile sağlık uzmanları tarafından uygulanmaktadır. molnupiravir hafif ve orta şiddette covid-19 hastalarına semptomların ortaya çıkmasından sonraki 5 gün içerisinde uygulanmaktadır.

    molnupiravir, virüsün çoğalmasını önleyerek hastalıkla mücadele eder.

    sars-cov-2 hücreye girdiğinde, rna oluşan oluşan genomunu çoğaltır. bu kopyalanmış genomlar daha sonra hücreden dışarı fırlayan ve vücuda yayılmaya devam eden eksiksiz virüs parçacıklarına dönüştürülür.

    molnupiravir, virüs bulaşmış hücreler tarafından emilir ve burada rna'nın yapı taşlarını kusurlu bir versiyona dönüştürülür. dolayısıyla virüs çoğalmaya çalıştığında ortaya çıkan virüs parçacıkları kusurlu genetik materyale sahip olur ve çoğalamaz. sonuçta hastadaki viral yük düşük kalır ve hastalığı ağır atlatma riski azalır.

    molnupiravir, sars-cov-2'nin yapı taşları olarak kullandığı rna'yı hedef aldığından, tüm koronavirüs varyantlarına karşı eşit derecede etkilidir. ilacın etki mekanizmalarının doğmamış bir bebeğe zarar verme ihtimali olabileceği için hamile kadınlarda kullanılamamaktadır.

    beşeri ilaçlar komisyonu başkanı profesör sör munir pirmohamed, "klinik çalışmalarda, ilacın hafif ve orta şiddette covıd-19'lu yetişkinler için hastaneye yatış veya ölüm riskini yüzde 50 azaltmada etkili olduğu bulundu" diyor.

    akran değerlendirmesi olmadan yapılan bir çalışmada, yakın zamanda covıd-19'a yakalanmış 775 hastaya molnupiravir ya da plasebo verilmiştir. molnupiravir grubunda, hastaneye yatış oranı yüzde 7,3 iken hiçbir hasta ölmemiştir. plasebo grubunda ise yatış oranı yüzde 14,1 iken 8 ölüm meydana gelmiştir.

    birleşik krallık ilaç ve sağlık ürünleri düzenleme kurumu başkanı dr. june raine, "uzman bilim insanlarımız ve klinisyenlerimiz tarafından yapılan titiz incelemelerdin ardından ilacın ciddi covid-19 hastalığı gelişme riski taşıyanlar için güvenli ve etkili olduğu görüldü ve ilaca onay verildi." diyor.

    ancak ilacın kullanımın semptompların çıkışından sonraki 5 gün içerisinde yapılması önemli gözüküyor. hastaneye yatış gerçekleştikten sonra yapılan kullanım etki etmiyor. bu da erken teşhisin önemini bir kere daha hatırlatıyor.

    ilaç birleşik krallık'da ilk etapta obezite, yaşlılık veya kalp hastalığı gibi en az bir risk faktörü içeren hastalarda kullanılmak üzere onaylanmıştır. tedavi etkinliği hakkında daha çok veri elde etmek için daha önce aşı olan ve olmayan hastalar üzerinde de kullanılmaktadır.

    bugün yapılan (27 kasım 2021) sağlık bakanı açıklamasında ilacın türkiye'de acil kullanım onayı aldığı ve 1 ay içerisinde kullanılmaya başlanacağı duyurulmuştur.

    kaynak: bbc science focus

  • kendisinin dediği gibi "ekonomik zorluklar aşılır, siyasi krizler çözümlenir, ancak çocukları harcanmış bir toplumu yeniden onarmak mümkün değildir.”
    eğitim için elinden geleni fazlasıyla yapmıştı. allah rahmet eylesin. bu ülkeye kattığın her şey için teşekkürler

  • turabi, gönüllüler 5 kişi kalınca klasik döngüyü an itibariyle başlattı.

    - acun abi, 5 kişi kaldık, bir elin beş parmağı gibiyiz, birimiz gitse...

    sonrasında:

    - acun abi, 4 kişiyiz, bir arabanın dört tekeri gibiyiz, birimiz gitse...

    daha sonra:

    - acun abi, 3 kişiyiz, sacayağı gibiyiz, birimiz gitse...

    çok sonra:

    - acun abi, 2 kişiyiz, afedersin karı-koca gibiyiz, birimiz gitse...

  • üst edit: bana kiralık ilan gönderenlere çok teşekkür ederim. araştırmaları son 2 haftadır sürdürüyorum. görmediğim pek ilan kalmadı diyebilirim. ancak değerli zamanını ayıran sizler benim canımın ciğerisiniz. hep böyle güzel kalın!

    herkese merhaba,

    iş değişikliği sebebiyle ümraniye'de ev arayışım bulunuyor. 1+1 ve 2+1 olarak ev bakıyorum ancak ne yazık ki uygun bir fiyatta kiralık ev bulamıyorum.

    ev fiyatları;
    dökük olarak 2500 tl'den başlıyor.
    normal olarak 3500 tl'den başlıyor.
    iyi olarak 4500 tl'den başlıyor.

    bu fiyatlara ek olarak, faturalar + yemek + aidat + eşya taksiti, ödemeleri eklenince 5 bin liraya yaklaşıyor hatta fazlasıyla geçiyor. bir insanın tek başına berbat standartlarda bir eve çıkması imkansız gibi duruyor. bu şartlarda eve çıkan birisinin üsküdar'a gideyim de kız kulesine karşı şöyle bakıp döneyim demesi için 40 kere düşünmesi, hesap kitap yapması gerekiyor.

    7000, 10000, 15000 hatta 40000 tl'ye kiralık yerler mevcut buralarda kimler kalıyor.
    250 tl indirim talep ettiğim pazarlıklar oluyor. evlerini boş tutuyorlar yine de 250 tl altına düşmüyorlar. böyle bir şey olabilir mi ya, ev sahipleri veya emlakçılar bu durumu gerçekten düşünmüyor mu?
    işin en garip tarafı bu evler sürekli tutuluyor. eskaza bir ilan yakalasam 2500 tl altında ya kaporası verilmiş ya da ilanı kaldırmayı unutmuşlar.

    arkadaşlar bir insanın normal bir evde yaşaması neden bu kadar zor. son bir ayda 1500 tl olarak açılmış ilanlar yılbaşından sonra 3500 tl olarak güncelleniyor.

    edit: mesaj atan arkadaş, bu şehirde öğrenciler yaşıyor onları da düşünsene. zor bela ailesi okuması için devlet üniversitesine gönderiyor. yurtlarda yer bulamıyorlar. hadi biz çalışıyoruz ucu ucuna yettik. onlar ne yapacaklar!

    edit2: allah aşkına paylaşımlı odalarda nasıl kalacaksın burası türkiye. nasıl güveneceksin, kime güveneceksin?

    edit3: bazı arkadaşlar, elinizi vicdanınıza koyun gerçekten. eğer yoksa bile bir zamanlar nasıldı diye hatırlamaya çalışın. burada bahsettiğimiz konu, sadece dijital bir kırıntı değil. mevzu bahis insanların gerçekten sokakta kalması. üniversite hayaliyle, yeni evli mutlu bir yuva hayaliyle, güzel bir çocuk yetiştirmek hayaliyle, kendi özgürlüğünü tatmak hayaliyle yaşayan insanlar için bu hayallerinin yok olması demek.
    lütfen ama lütfen entry girerken bu noktaya dikkat edin.

    edit4: bir arkadaş mesaj kutuma şu garip şeyi iletmiş. "1+1 bakiyorum yazmissin 1 bak o zaman. tek oda mutfak."
    allah razı olsun parkta yat dememiş :(

    edit5: çeşitli arkadaşlar avrupa yakasına (beylikdüzü, bahçelievler) yerleşmemi öneriyorlar.
    iş ümraniye'de taş mı yiyelim?

    edit6: arkadaşlar bir mal o fiyattan piyasaya sunulmus olsa bile takas gerçekleşmediği sürece onun gerçek değeri olmaz.
    bu işin kontrolü basit, bir şekilde o muhitte son 10 tutulan evlerin özellikleri ve fiyatlarını vereceksin. araya bir makas belirleyip ev sahibinin ilan sınırını çizmek gerekiyor.
    madem serbest piyasa bir dökün bakalım verileri, arz - talep diyip kaçmak kolay.

  • iki sene önce.
    cerrahpaşa'ya yatıyorum.
    teşhis kötü, tanı kötü..

    cerrahpaşa geceleri karanlık, ıssız. aylarca yatıyorum, duvara görünmez çentikler atarak. on adım sayıyorum odamda, ayağa kalkabilsem on adım atarım odadan çıkmak için. ayağa kalkabilsem, şu pencereyi olsun açabilsem, yıldızları görebilsem... oysa odam çamaşırhaneye bakıyor, biliyorum.

    gece ıssız, gece uğursuz gibi sessiz. telefonuma bir mesaj düşüyor, tanrı'nın tesadüfler yoluyla benimle eğlendiğini düşünüyorum. deliler gibi ağlıyorum sonra, sonra gülmeye başlıyorum halime.

    "volkan konak- cerrahpaşa şarkısını xx kontöre cebine indir" diyen bir spam telefona düşen. inanır mısınız indiriyorum sittin kontöre, zil sesi yapıyorum. " cerrahpaşa'ya koydum canımın yarısını " diyecek kimsem olmadığı için o vakit, anamdan başka, daha bir ağlatıyor şarkı...

    orada öyle ince, öyle derinden anladım ki ben bu adamı. acısını acıma karıştırıp öyle bir ağladım ki, kimseler duymadan öyle feryatlar çıktı ki ağzımdan.

    şimdi her halta inat ayaktayım, şükür. cerrahpaşa'da değil, evimdeyim ama.. öyle bir anladım, öyle bir sevdim, öyle bir acısına ortak oldum, öyle bir ağladım ki bu adamla. işte bu yüzden tüm sikko anketlerde, ne zaman kim sorsa "en sevdiğin sanatçı kim?" diye, hep volkan konak derim. içten, yürekten söylerim, öyledir.

    az evvel cerrahpaşa'yı söyledi yine.
    öyle güzel söyledi ki...

  • iş bilmeyen firmanın israfı.

    arkadaş verirsin ürettirdiğin fabrikalara burberry logosunu söktürürsün yerine güzelce yine sana bağlı fason bir marka oluşturarak onun logosunu taktırırsın daha düşük fiyattan yine pazara sürersin. şu adamlara kayserili bir planlama mühendisi göndersin allah rızası için birileri.