hesabın var mı? giriş yap

  • %100'dür.

    zarın kaç geldiği ne taraftan baktığınızla alakalıdır, elbet 6 yönden birinden bakınca 4 gelmiş olur zar.

  • "kendimi yalniz birakmamak icin butun gece aynanin karsisinda oturdum" diyecek kadar yalniz bir adam

  • - aşırı kalabalık, sıra oluşmayan hiçbir yer yok. ki halkımızın sıra kavramını düşünün. evet istanbul halkı daha bi cahil.
    - suriyeliler her tarafta. özellikle geceleri çıkıyorlar, berbat.
    - pahalılık. sonradan görme halk. en kötü ev 1000 lira olur mu??
    - yemek olayı. "yok o orda yenir yok bu burda yenir" diye diye, dışarda yemek yemek ateş pahası, her yer isminin başına "tarihi" eklemiş. kim kimi dolandırabilirse.
    - eminönü'yü hiç söylemeyeceğim. hayatımda gördüğüm en kaos ortam. bir deniz kenarı bu derece "bok" edilebilirdi.
    - aşırı dar sokakları ve trafiği de söylemeyeyim.

    iyi yan say deseniz cidden zor. insanlar ayda bir deniz görebilmek için deli gibi çalışıyorlar. facebook mutlusu o insanlar. "beykozda kahvaltıya geldik xdxd" emin olun gelmeden önce 2 saat trafikte takılıp, mekan önünde de 1 saat kahvaltı sırası beklemişlerdir. (evet orada da sıra var)

  • http://www.irb-cisr.gc.ca/…sing-refugee-claims.aspx

    kanada'nin turk vatandaslarinin iltica taleplerini mahkeme yapmadan degerlendirmesi olayi.

    --- spoiler ---

    countries that are eligible for the expedited process (as of january 1, 2018)
    afghanistan
    burundi
    egypt
    eritrea
    ıraq
    syria
    turkey
    yemen
    --- spoiler ---

    yani bir yolunu buldunuz kanada'ya giris yaptiniz, iltica talebinde bulundugunuz zaman mahkemeye gitmek yerine, basit bir sorusturma sonrasi siginmaci olarak kanada'da yasayabileceksiniz demek bu.

    sevinsem mi uzulsem mi bilemedim simdi.

    edit: link değiştirilmiş, düzelttim.

    edit2: kanada'da falan yaşamıyorum.

  • bu da yeni moda cıktı.
    toksik insanlari, negatif insanlari hayatinizdan çıkarın mottosuyla, insanlarin tahamullsuzlugunu normallestirmeden baska bir sey degil.

    sevdiğimiz insanlar zor günlerden geciyor, bunu paylasmiyor ve negatif enerji saçıyor olabilir.
    ya da yakınızdaki insanlar cok farkli sorunlarla boğuşuyor olabilir.
    ınsanları hayatinizdan çıkarıp kaybetmek yerine onlari kazananın.
    herkes her an cok mutlu olmak, olmuyorsa bile mutlu gözükmek zorunda degil.
    gercek hayat sizin tozpembeye bürünmüş instagram sayfanız değil.
    gerçekci olun ve insanlara bu zor dönemde daha yapıcı davranin.

  • çocukken kalecilik yapardım. çok da severdim. nike'ın fabien barthez adına çıkardığı kaleci eldivenlerim vardı, onları giydiğimde dünyanın en mutlu çocuğu olurdum. hele de şöyle poz vermelik uzun orta mesafeli bir şut çıkarmışsam direk dibinden, değmeyin keyfime.

    sonra ne mi oldu? birkaç yıl süren kalecilik kariyerimden sonra dailymotion'un youtube'dan daha çok bilindiği o yıllarda, ronaldinho ile tanıştım. barcelona'ya yeni geldiği yıllar; joga bonito video serileri bir yandan pepsi reklamları bir yandan, nike'ın efsanevi portekiz-brezilya maçını konu alan reklamı bir yandan büyülemişti adam adeta beni. uzun kollu göğüs reklamı olmayan efsanevi barça forması ile o kadar güzel futbol oynuyordu ki kalecilikten soğudum. fabien barthez eldivenlerimi bıraktım lan bildiğin. tıpkı onun gibi forvet arkası veya sol açıkta oynamaya başladım. elastico'lar, no look paslar, baraj altından frikikler denedim maçlarda. şimdi söyleyin bana kaleciyken insanda forvet arkası oynama isteği uyandıran kaç futbolcu vardır dünyada?

    işte öyle bir adamdı ronaldinho.

  • jensen huang cok iyi bir entepreneur, girisimci belli. bu konuda yorum yapamayiz, sonuc ortada

    84de oregon state electrical engineeringi bitirmis yaziyor. aslinda bolumun adi electrical computer engineering. ders programi surada

    https://catalog.oregonstate.edu/…/#requirementstext

    engıneerıng computatıon and algorıthmıc thınkıng, data structures, computer organızatıon and assembly language programmıng yorum yaptigi konulardaki onemli dersler. yani bu dersleri almis. sevmis, sevmemis onu bilemem ama onemli olan bu dersleri almis. stanfordda da master yapmis

    dedigi dogru ama teoride. hayat pratikte, teorideki gibi islemiyor. su anki seviyesiyle ai bastan sona architecture design yapamaz. yani ben bir projeye baslamak istiyorum. data nasil toplanacak, nasil refine edilecek, vb bu data asamasi. sonra en optimal, threadsafe, multiplatform, vb bunlar dizayn edilecek, sonra sonuclar lumen frameworke aktarilacak

    ben bunlari yazdim, ai da ustteki paragrafi daha cancanli anlatabilir. ama dirty work, yani manuel isi bildigim kadariyla su an yapamiyor

    hadi yapti diyelim, daha bu surecte herhangi bir yerde hata varsa, hata ayiklamaktan bahsetmedim

    hadi yapti ve hata ayiklayabildi. yine hata cikti, data bu, cikabilir. sonra ust yonetim, benimle konusabilir. senin dizayn ettigin sistemde bu, su var diye. bana karsi neden bu oldu deme hakki var, cunku sorumluluk benim. duruma gore umarim olmaz da ya kotu olur, ya da bonus alirim. yani yaptiklarimin sonucunu hesap verebilirim. ust yonetim ai i karsisina alip bunlari diyebilir mi? diyebilir de ai da generic response verir. sonra ai a ceza veya odul vermek lazim

    daha cok ayrinti var, kisaca hayat teorideki gibi islemiyor

    coding syntax ogrenme denilebilir, ilerletiyorum hadi belki design patterns de ogrenme denilebilir. ama bu kadar, daha ilerisini henuz ai yapamiyor

    bu makaleye nvidiadan bir senior, lead, veya daha ust rolde sofware developerin ne dedigini okumak isterdim

  • -ibrahim bi kafanı kaldır lan, utangaç durma.
    +abi zaten kafamı kaldırabilsem barcelona'da olurduk şimdi.

  • çekiçi (ya da keseri), tam çekirdeğin ortasına değil de, protonlarla nötronlar arasındaki küçük boşluklara denk getirecek şekilde ve hayvani bir güçle vurabilirseniz, gerçekleşecek olan hadisedir. peki hiç kimse denk getiremiyor mu da, sanayideki bir dayının ya da bir hurdacının atomu parçaladığını işitmiyoruz? çünkü, çekiçi doğru yere denk getirmek trilyonda birden bile küçük bir olasılık. ayrıca, o söylediğimiz hayvani güç de bir hayli fazla. iki üç adamın kuvvetinden fazladır bana göre. bunu laboratuarlarda yapabilirler aslında ama çok büyük patlama olur, her taraf tarumar olur diye bilim adamları çekiniyorlar. devlet de izin vermez zaten...