hesabın var mı? giriş yap

  • adam bizim milli takımı seçse şu an evinden maçı izliyor olacaktı. bir ihtimal trt'nin dandik yayınıyla izliyor olacaktı. ironiye gel. almanya'yı seçti dünya kupasını kaldıracak şimdi.

    adam ileri görüşlüymüş.

  • 40 güvenlik

    35 temizlikçi

    dini partiyi bir kenara koy. bugün çoğu avm de o görevleri yapan bu sayıda personel yok.

    iti kopuğu bekçi yaptılar, gönder 10 tanesini, temizliğe de görev bölgesindeki belediye baksın mantıklı makul olan budur.

  • yalandır.

    28 yaşında olmama rağmen kadın tripleri yüzünden kendimi dostoyevski gibi hissediyorum.

    bulgur yerine prinç* aldım diye küsülür mü lan ??? kimmiş çocuk olan. erkekler çocukmuş hadi ordan!!

    edit: *bildiğimiz pirinç

  • şimdi ekpe'nin burada kendini bulması, basketbolunu geliştirmesi, avrupa'nın en değerli uzununa dönüşmesi, gördüğü ilgi vs kendisi açısından büyük kazanımlardır. bu konuda minnettar olduğuna eminim.

    ayrıca bu sadece ekpe'nin kazancı da değildir. fenerbahçe açısından da win/win durumu söz konusudur. euroleague şampiyonluğunda en büyük paylardan biri ekpe'ye aittir.

    dolayısıyla hiç birimizin ekpe'ye niye gidiyorsun demeye hakkı da yoktur. zira;

    1-adamın içinde yüksek sıra draftı olmasına rağmen nba'de tutunamaması ukde olarak kalmıştır. kendini kanıtlama çabası en az bir rookie kadardır -hatta kötü hatıralar düşünüldüğünde daha fazladır-.

    2-avrupa basketbolu bakımından tatmin olmuştur. hem euroleague şampiyonu hem finaller mvp'sidir. motivasyonu geçen sene başında olduğu kadar yüksek olmayabilir. (hatırlarsanız geçen sene yaz döneminde yeni kontratını alır almaz #feneryear hashtagi açmış, tüm yaz boyunca kimsenin çalışmadığı kadar çalışmıştır)

    3-burada çılgınlar gibi sevilse de sadece amerika'da yaşamak istediği için dahi ayrılmak istiyor olabilir.

    yukarıdaki tüm unsurlara saygı duyuyorum, kaldı ki aşağıda yazacağım konularda da ekpe'yi çok sevdiğim ve başarılı olmasını arzu ettiğim için kararına yönelik eleştirilerimi sıralayacağım. zira müstakbel bu ayrılık her halükarda bizleri çok üzecekti, ancak en azından ekpe'nin kendisi için çok daha iyi şartlarla ayrılmasını isterdim. nedenlerine gelince;

    1-gittiği takım gordon hayward'ın takımdan ayrılmasıyla, neredeyse playoff iddiası dahi olmayan bir takıma dönüşmüştür (free agent döneminin bitmesini ve utah'ın olacaksa diğer hamlelerini beklemekte fayda olduğundan yine de temkinli yaklaşıyorum)

    2- daha önemlisi takımın elinde kalan tek franchise player (bu arada franchise playerlığı da son derece tartışmalıdır, bana göre değildir) rudy gobert. şimdi bu uzun arkadaş 25 yaşında. yıllık $21,224,719'dan başlayan giderek artan ve 2020/2021 sezonu sonunda bitecek bir kontrata sahip. oyunun bir çok alanında ham bir oyuncu olmasına ve bana göre ekpe'nin oldukça altında olmasına rağmen, nba'in evrildiği son dönem için korkunç bir fiziğe ve defansif becerilere sahip. dolayısıyla utah'ta ilk beşe yazılacak ilk isim konumunda. bu uzun arkadaş geçen sezon ortalama 34 dakika süre almış.

    ekpe'nin nba'da 4 numara oynayabilmesi imkansız. yani kendisine maksimum kalan süre 14 dakika, hadi diyelim biraz dakika çaldı yine de 20 dk ortalamayı bulabilmesi dahi çok zor. (kaldı ki daha jeff whithey'den tut, boris diaw ve derrick favors'da uzun rotasyonun içindeler)

    3- udoh nba'de ne yapabilir? bir kere fiziğinin hem kısa hem zayıf olması (nba ölçülerinde) ve sırtı dönük oyuncuları savunmadaki zaafiyetinin nba'de büyük dezavantaj yaratacağı aşikar. ekpe avrupa'daki gibi korkunç bir çember savunucu olamayacak nba'de. yine ribauntlarda da sıkıntı yaşayacak.

    ancak avrupa'da özellikle işin hücum kısmında kendisini pas dahil bir çok konuda geliştirdiği için, yine de nba'de 20-25 dk şans bulan iyi bir rotasyon oyuncusu olabilir. doğru bir takımda ve organizasyon'da 6. adam dahi olabilir (ya da ilk beş başlayan ama 25 dk civarı olan bir oyuncu da olabilir)

    şimdi bu tip bir oyuncunun nba'de özellikle yayın gelirlerinin inanılmaz boyutlara ulaşmasıyla yıllık olarak kazandığı paralara 10 örnekle bakalım:
    1- joakim noah -$17,765,000
    2- ian mahinmi -$16,661,641
    3- timofey mozgov - $15,280,000
    4- robin lopez - $13,788,500
    5- miles plumlee - $12,500,000
    6- ömer aşık - $10,595,505
    7- meyers leonard - $9,904,494
    8- kosta koufos - $8,393,000
    9- cole aldrich - $7,300,000
    10- boban marjanovic - $7,000,000

    şimdi ekpe'nin kazanacağı para bu isimlerin yanında oldukça komik kalıyor.

    gelelim sonuca kendisine tercihinde saygı duyduğum sebepleri de eleştirilerimi de sıraladım. şöyle bir sonuç çıkarabiliyorum sadece utah ve nba seçiminde: salt lake city küçük bir yer. bir çok hikayeden (ve özellikle mehmet okur'dan) kolej havası olduğunu, oyuncuların taraftarlarla ilişkilerinin çok yoğun olduğunu, bir ekol olduğunu, basketbolun oradaki en önemli şeylerden biri olduğunu biliyoruz.

    sanıyorum ekpe nba hayaline tekrar kavuşmak isterken buradaki özellikle saha dışındaki etkileşimi de sağlayabileceği bir yer seçmek istedi (adamın kitap kulübü filan var bildiğiniz gibi)

    kendisi için çok daha iyi şartlarda ayrılmasını isterdim. yerini hem sportif hem de insani anlamda doldurmak çok zor olacak. ancak kararına eleştirilerime rağmen saygı duyuyorum. seni çok sevdik ekpe umuyorum hem çok mutlu hem de çok başarılı olursun.

  • tren otobüste o olgunluğa erişmek yerine yakında uçakta da çemkirmeye başlarız çünkü ileri değil geri giden bir toplumuz.

  • barok müzik doğadaki uyumu ve ahengi yansıtır. süslü, gösterişli ve vurguludur. kontrast ve melodilerin birbirlerine cevap vermesi takip edilince son derece haz verir. dini ve ahlaki yanı ağır basan barok müzikte çapkınlık ve dünya zevkleri gibi şeyler anlatılmaz. oda müziği ile ilgili seküler çalışmalar dışında (sonat, concerto) tanrı, cennet, cehennem sabır, çile, tanrıya adanan veya peygamberlerin hayatını anlatan kantatlar ve değişik türde ilahiler ağırlıklı olarak yer alır. son yıllarda batıda ve ülkemizde artan bir ilgiyle karşılanmaktadır. ülkemiz kulağına romantik döneme göre kat kat daha uygun olup klasik müziğe yeni başlayanlar için özellikle tavsiye edilir. (bkz: vivaldi), (bkz: johann sebastian bach), (bkz: françois couperin), (bkz: handel), (bkz: telemann), (bkz: sylvius leopold weiss) ve özellikle italyan bi ton besteci önemli temsilcilerindendir. (bkz: johann sebastian bach) amcanın göklere çıkaran bir çalışması için bwv 659-nun kommt der heiden heiland

    fransız barok bestecilerinden hayranlık verici françois couperin'in les nations eserinden l'imperiale bölümünde barok müziği iliklerinize kadar hissedersiniz. couperin-l'imperiale