hesabın var mı? giriş yap

  • bir türk boksör çıkıp "ben sizin savaşınızda yer almak istemiyorum, askere de gitmeyeceğim" diyip vicdani ret hakkını arasa hayatını karartacak tipler olarak muhammed ali'nin dik duruşunu öve öve bitiremezler.

  • - bana üç kilo salatalık, bir kilo havuç, iki kilo kabak, bir kilo da patlıcan...

    - ouuvvvvvv sınır tanımam diyosun yani?

    - misafirim gelecek gerizekalı

  • "...donanma, hem fransızlarla ingilizleri bize düşman ediyor, hem savaşta bir işe yaramıyordu. faydası olmayan fakat zararı olan bir şeyi muhafaza etmek aklın icabı dışındadır. donanmayı haliç'e çektirdim ve böylece fransız ve ingilizlere, akdeniz'de kendileri ile boy ölçüşmeye niyetimiz olmadığını anlatmış oldum..."

    kaynak: ismet bozdağ,
    (sultan abdülhamid'in hatıra defteri, sayfa 72)

    ikinci abdülhamid'in bu acizlik kokan sözleri, aslında imparatorluğun deniz hak ve çıkarlarından ne kadar uzakta yaşayan vasıfsız biri olduğuna da çok kuvvetli bir delildir.

    balkan savaşları'nı, trablusgarp'ı, çanakkale'yi okuyup anlayan biri, o dönem için güçlü bir donanmaya sahip olmamamızın nelere sebebiyet verdiğini elbet fark etmiştir. bu eksikliğin ne tür yıkım ve acılar getirmiş olduğunu da muhakkak görmüş, üzülmüştür.

    yürür gemi olmadığı için devletin subayları, direnişi örgütlemek için işgal edilen trablusgarp'a binbir güçlük ile zor bela karadan gidebilmiş idi, hatırlarsınız.

    donanmayı haliç'e kitleyip hapsederek çürümeye terk eden, deniz alanlarını ve adaları başıboş ve korumasız bırakan, bu sürecin devamında gelişen hadiselerle mevcut türkiye'nin iki katına varan bir vatan kaybetmemize yolaçan, donanmanın ve denizciliğin felaket devrini yaşatan, nihayetinde türk askeri deniz tarihimizin en başarısız yöneticisi olan ikinci abdülhamid'in adını türkiye cumhuriyeti'nin milli sondaj gemisine vermek, öyle böyle değil dehşetli bir şuursuzluktur.

    bu hakikaten tarih bilmez ümmetçi utanmazlığıdır.

    ki varoşluk, cahillik, eziklik ve pespayeliktir.

    (bkz: siyasal islam)

  • ölüm öncesi can çekişme durumudur. yaşamsal fonksiyonların koordinasyon bozukluğu ve kişinin adım adım ex olmasına gittiği sürece verilen isim. kimilerinde birkaç dakika, kimilerinde günler sürebilen bi olaydır. nükleer patlamalar hariç bütün ölümlerde bulunur. bu süreçte solunum, dolaşım ve merkezi sinir sistemlerinde kritik değişiklikler meydana gelir.
    agoni evresindeki hasta durgundur, gözler tek noktaya odaklanmış, yüz solgundur.dudaklar morarır, alt çene düşer. kalpte ritim düzensizliği oluşur. vücut soğumaya başlar, pupiller dilatedir yani ışık refleksi kaybolmuştur. solunum yavaş ve hırıltılıdır. el ve bacaklarda istemsiz hareketler olur. bu dönemde çoğunlukla bilinç kayıptır ama bilincin açık olması da ihtimaller dahilindedir. istemli davranışlara hakimiyet sağlayan çizgili kaslar işlevselliğini kaybettiği için idrar, gaita ve erkeklerde meni sıvısı açığa çıkar.
    agoni'nin sonlarına doğru bu düzensizlikler kaybolabilir bilinç açılabilir, canlılık yeniden kazanılmış gibidir ancak bu bir yanılgıdır, bu son hareketlenme kişinin artık ölüme daha da yakın olduğunun göstergesi ve son canlılık kırıntılarıdır.

  • şu başlığa iki entryde bir "yarmayandır" yazılsa yeri yemin ediyorum.
    gıybet' miş grubun ismi, ahhahahahahah ne kadar orijinal ya. kız nereden buluyorsunuz böyle esprileri, hayret.