ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
volkswagen jetta
-
sert virajlara yüksek hızda altınızda ferrari bile olsa girmeyin. malmısınız olm
karınız sizi bir kadınla aldatsa tepkiniz ne olur
1.5 milyar çinliden bir tane yetenek çıkmaması
11 temmuz 2022 şahan gökbakar tweet'i
-
hz. ekrem eleştriye kapali lütfen!
adam orman yangınlarında demediğini bırakmadi hükümete o zaman şak şak şak şak çekenler
ekrem imamoğluna laf edince aktroll ilan ediliyor.
siz takım tutar gibi parti tutmuyorsunuz yeni gelin s*k tutar gibi parti tutuyorsunuz.
bu ülkede hukumetinde muhalefetinde fanatikleri beyinsiz.
türkiye'nin kripto parada avrupa birincisi olması
-
kısa yoldan köşe dönmeye hevesli milletler endeksi olarak da okunabilir
avam kesimin çocuklara koyduğu sikimsonik isimler
-
ecrin
kayra
eymen
aleyna
nisa
ortaköy'de öldüresiye dövülen 3 kişi
-
gece kulübü bodyguardına kafa atıp bir de içeriye girip hiçbir şey olmamış gibi eğleneceğini mi umuyordun? az bile dövmüşler bu barzoları. eminim içerde de vukuat çıkaracaklardı, tiplerinden belli.
yalnız kadına helal olsun. önce düşük vizyonlu gold digger sandım ama daha ilk anda kendini yerdeki herifin üstüne atıp siper etti. tam evlenilecek kadınmış.
claudio cesare prandelli
-
ıtalyan oldugu icin mancini'den bir farki olmayan teknik direktor. cunku butun italyan teknik direktorler birbirinin aynisidir.
aynen butun almanlarin hirsli, disiplinli ve sistemli olmasi, tum hollanda'lilarin 4-3-3 oynatmasi gibi.
siz futbol konusmayin gercekten komik oluyor.
kedilerin gariplikleri
-
kar, kış, ayaz derken yüzüm biraz kurudu. ben de kremden falan çok hoşlanmadığımdan, zeytinyağı süreyim dedim. iki gündür köşe kapmaca oynuyoruz bizim sıpayla. manyak mıdır nedir, önüne yağ koysan dönüp bakmaz, yüzümdeki yağa taktı kafasını. yalamadan rahat duramıyor. mır mır gurr kır kır mırr mır diye kovalıyor beni. yakaladığında kucağıma atlayıp yalamaya başlıyor. pis sapık! ananım ben senin!!!
elit kesimin çocuklara koyduğu sikimsonik isimler
-
buluş var lan bi tane, "buluş". sanki laboratuvarda beher kapta kaynatarak yapmışlar çocuğu, büyüyünce borla çalışacak pezevenk.
çocukken baba eve getirdiğinde mutlu olunan şeyler
-
(bkz: fıstık)
bizimki pek eve uğramazdı.
uğradığında da elinde siyah poşet içinde 4-5 tane bira, 2 paket uzun samsun olurdu.
bazen o siyah poşetin içinde fıstık olurdu.
kapıdan sallana sallana, elinde poşet ağır alkol ve sigara kokusu ile girdiğinde, elindeki torbaya kitlenirdik.
aslında elinde torbayla gelmesi bir bakıma iyiye işaretti. torbasız gelse, annemin elinde günlük kazancı vs varsa döverek alacak ve kumara gidecek demekti.
siyah torbayla geldiyse, en azından tv'nin karşısında yere oturacak, çakmağıyla efes tombulu açacak, önüne kül tablasını koyacak, yanına uzun samsun paketleri ve en sonda da fıstık torbasını koyacak demekti.
pek az yemek yerdi. zaten çöp gibi bir adamdı. bünye olarak zayıf ama psikopatlıkta ağır bir abiydi kendisi.
bazen annem siniyle akşam yemeğinde yediklerimizden önüne koyar, sofra bezinin üstüne dizlerini kırıp, eğilerek höpürdete höpürdete yalap şap yerdi.
asla bitmezdi o tabaktaki yemeklerin hepsi.
mutlaka biraya da yer kalması gerekirdi.
yemesi içmesi bitince yine yerde koltuğun kenarına yaslanır, yüzü tv'ye dönük sigarasını yakar, birasını açardı.
genelde ilk bira bittikten sonra bizle biraz sohbete başlardı. sohbet dediysem dersler nasıl falan filan değil. genelde kendini anlatırdı.
bazen de annem laf atardı "ee naptın" bugün falan gibi.
sanki birkaç gündür evde yokmuş gibi değil de, sürekli bizleymiş sanki bozuk bir aile düzenimiz yokmuş sanki varı yoğu kumarda, meyhanede, birahane yememiş gibi.
benim gözüm ise fıstıklarda olurdu. bazen şeffaf yumurta poşeti gibi poşetlerin içerisinde, bazen de kese kağıdında gelirdi o fıstıklar.
bense en çok kese kağıdında gelenleri severdim. çünkü kese kağıdında geldiyse, o fıstıklar sıcaktır demekti.
kül tablasının yanındaki fıstıklara uzanır, içlerinden alabildiğim kadar alır, kenara çekilirdim. görmezden gelirdi. sonra annem alır kardeşime falan uzatırdı.
kardeşim genelde istemezdi.
bense hemen çabucak yiyip fıstıklar bitmeden bir kez daha avuçlama derdinde olurdum.
ikinci kez seğirtip de, biraz fazla alırsam, "höst len meze bu" derdi.
kendine kadar alırdı çünkü.
"az al az", "yavaş ye lan boğulacan" derdi. işte o zaman yediğim bütün fıstıklar boğazımda kalır, gözlerim buğulanır, kendimi zor tutardım.
keyfi yerindeyse de hiç ses etmezdi.
şimdi düşünüyorum da, deli gibi çerez sevmemin, hatta yemekleri hızlı hızlı yemenin, içki içerken mezeyi bol bol hatta bazen açmış gibi çalakaşık yememin altında da acaba bunlar mı yatıyor?
hep böyle kasvetli ortam da olmazdı. bazen neşeli olurdu, eğer o gün kumarda falan kazanmışsa, yada çok nadir kumara gitmeyip direkt eve geldiyse, gün içerisinde hoşuna giden bir şey yaşadıysa.
ama o siyah torba hep elinde gelirdi. ve biz de beklerdik acaba bize ne getirdi diye. torbanın içine kitlenir kalırdı gözlerimiz.
ama tarife genelde hep aynıydı 4 bira, 2 paket uzun samsun. bazen fıstık, bazen de tavuk..
çikolata olsun isterdik, dondurma olsun isterdik her çocuk gibi.
alamayacağından değil çünkü işin kötüsü ne biliyor musunuz?
bu adamın işi buydu.
kantini vardı.
başkalarına çikolata, gofret, sandviç satıyor ama eve gelirken çocuklarına bir parça çikolata getirmek yerine kendine bira ve sigara almayı ihmal etmiyordu.
hep derim.
17 yaşımdan 21 yaşıma kadar küs ve kavgalı, 21 yaşımdan 23 yaşıma kadar ise bir baba oğuldan ziyade, onun için bir suç ortağı bir arkadaştım.
ben 23 yaşımdayken de öldü zaten.
yine hep derim ki;
......ve ben babamı yaşattığı tüm kötü anılara rağmen öldüğünde affetmiştim.
sonra ben baba oldum ve baba olunca anladım ki, evlat bambaşkaymış.
şimdi iş yerimde, çocuklarımsız bir doğum günü pastası bile yesem boğazımda kalır.
o yüzden baba olduktan sonra, babama olan affediciliğim yerini çok daha büyük bir kızgınlığa bıraktı...
bir demet tiyatro'dan akılda kalanlar
-
"çıkar şu üstündekileri, ne dediğin anlaşılmıyor"
- saldıray abi
@naalakasivar'a link için teşekkürler:
https://youtu.be/g3_mjqgv7oi?t=34m22s