ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
1150 küsur odası var
-
rte tarafından açıklanan yeni yapılan cumhurbaşkanlığı sarayı'nın odası sayısı. teşekkürler rte. 1000 diyenler nerede ? hani 1000'di ? gördünüz mü 1150. yani daha şahane. daha ileri hedeflere taşıyacak bir sayı.
keşke 3 bin olsaydı.
daha çok övünürdük.
(bkz: akıl fikir yetmezliği)
edit : lan ben bunu gazete görüp başlığı açmıştım, şimdi videoyu izledim, 1150 küsür odası var deyince alkışlıyorlar gençler.
lan bu nasıl bir sendromdur arkadaş. olm yoksa bizde mi hata var lan ? yakında hepimizi buna inandıracaklar. bizde bir gariplik var diyeceğiz gibi geliyor. tuzak olabilir.
çizmelerimi çıkarayım mı sedye kirlenmesin
-
beni ağlatan adamın sözleridir. keşke senin suratın kadar çizmelerin kadar temiz olsa herkesin yüreği..
interstellar'dan çıkıp pendik minibüsüne binmek
-
unutmayın ki e-5'te zaman göreceli akar. bu nedenle minibüsün içinde beklemekten iskelet olmuş kızınızı görebilirsiniz.
içki içmeyi laiklik sanıyorlar
-
"adam inadına içki istiyor" gibi bir cümle sarfetmiş şahısın ağzından çıkan cümle.özür dilerim hamdi. ancak şunu söylemek istiyorum. senin şirketin global falan değil. bir bedevi şirketi. tez zamanda batmanız dileğiyle...
evleneceğin kadını dakikasında anlamak
-
başıma gelendir..
12 yıldır karımdır..
iki evlat vermiştir..
hala deli gibi aşığımdır..
sen sadece bende dur kadın, ben sana hep aşık kalırım..
kobe bryant vs michael jordan
-
aslında şöyle de bir durum var. 80'lerde çocuk olmuş ve basketbola bir şekilde bulaşmış kitleden bu kıyaslamaya kobe diyen çıkması çok düşük bir ihtimal. o zamanlar nba ile şimdiki kadar sıkı fıkı olmamız teknolojik olarak çok da mümkün değildi. arada sırada maçlara denk geliyorduk elbette de, jordan olsun, abdulcabbar olsun, hep bunları, daha çok beden derslerinde, spor salonunun duvarlarındaki, dönemin basketbol dergilerinin verdiği çerçeveli posterlerden tanıyorduk. jordan bizim için bir efsaneydi; ben ciddi ciddi bir ara uçabildiğini düşünüyordum öyle diyeyim.
hani düşün spor ayakkabısı diye bir şey çıkıyor ortaya, ismi jordan oluyor. taktığın şapkadan, giydiği t-shirte kadar uçan adam sembolü var üstünde ve bunlar bir ilk; yani bir ikinci örneği yok o sıralar. öyle, bir spor mağazasından içeri girdiğinde, nba'deki her basketbolcunun adı verilmiş bir ürün bulmak diye bir şey yok.
şimdi ise durum farklı. elbette bu kıyaslamaya kobe cevabı verecek insan sayısında bir artış olacak, bu normal. bundan 10 sene sonra atıyorum alan zoptrik adında bir oyuncu çıksa, "kobe mi zoptrik mi" diye sorulsa, o zaman da kobe zamanını net hatırlayan kitlede kobe diyen sayısı fazla olacakken, o dönem oyuna hakim olanlar arasında da zoptrik ismi öne çıkacak.
benim zamanımda "larry bird mü, michael jordan mı?" denirdi örneğin. demek istediğime güzel bir örnek olabilir bu. gerçi o zaman da cevabım aynıydı, şimdi de cevabım aynı. havada karada michael jordan. uçuyor çünkü, öyle biliyorum ben.
murat kosova
-
başlığına kaltakların doluştuğu türkiyenin en iyi spikeri. maç anlatışına hayran olduğum, sırf o anlattığı için daha keyifli maçlar izlediğim süper adam. seni sevmeyen adamın çükü düşsün, kadının amı kurusun. işte piremiyer lig buuaaaaa.
küçük kardeşin dünyaya geliş amacı
-
küçük kardeşlerin dünyaya geliş amacı abla ya da abilerine hizmet etmek; anneler sizi biz yalnız kaldık diye doğurdu, lütfen işinizi yapın.
metrobüs
-
bir sonraki boş metrobüs için bekleyen ön sıranın kurduğu barajı, real madridler barcelonalar kuramadı.
chaim machlev
-
bir süredir takip ettiğim tattoo sanatçısı. uygun koşullar sağlandığında muhtemelen kendimi dövdüreceğim sanatçı. berlin'de ikamet ediyor ve önümüzdeki iki yıl dolu. işin tuhafı sadece 2-3 senedir dövme işi ile uğraşıyor ve sanırım akademi vs mezunu da değil. ama motifleri, vücuda konumlaması... olağanüstü
websitesi;
http://www.dotstolines.com/