hesabın var mı? giriş yap

  • eskiden çok vardı bu tiplerden. çünkü her yerde sigara içilebiliyordu. adam memur, sabah akşam gişede çalışıyor mesela. biri bitiyor birini yakıyor oturduğu yerde. otobüse biniyor sigarasını yakıyor. eve geliyor sigara.

    şimdi evin içinde bile sigara içmek garipsenen bir davranış oldu. baya yol gittik aslında bu konuda doğulu komşularımıza göre.

  • "küçük enişte balkonda konuşuyo.. millet bağırıyo dik dur eğilme diye.. lan eğildiği yok, boyu o kadar aq.."

  • fatih altaylı'nın, türkiye'yi bekleyen büyük tehlikeye karşı herkesi uyarması durumudur.

    bakın ne demiş:

    --- spoiler ---

    sıra iran'da mı?

    bundan 17 yıl önce idi.

    ak parti iktidarının ilk yılları.

    1999 yılında uluslararası bir anlaşma (ottawa) ile oluşturulmuş bir projeye türkiye de 2003 yılında imzasını attı ve 2004 yılında yürürlüğe koydu.

    sınırlardaki mayınların temizlenmesi.

    türkiye bu anlaşma kapsamında 2010 yılında sınırındaki mayınları temizleme kararı aldı.

    suriye sınırındaki mayınları.

    900 kilometrelik bir alanda mayınlar temizlenecekti.

    mayın temizleme işini ise bir israil firmasına veriyorlardı az kala.

    ülkede kıyamet koptu.

    kıyameti pek takan olmazdı da aym ihaleyi iptal etti. ve henüz daha aym kararlarına uyulduğu bir dönemdi.

    iş tsk’ya kaldı.

    türkiye suriye sınırındaki mayınlar temizlendi.

    sonrası malum.

    1 yıl sonra suriye karıştı, karıştırıldı.

    5 milyona yakın suriyeli mayınları temizlenmiş sınırdan geçerek türkiye’ye geldi.

    şimdi onlarla iç içe yaşıyoruz.

    ve bir yandan da dua ediyoruz ki, rusya destekli esad kendi ülkesi sınırları dahilindeki idlib’e girmesin ki, bir 4 milyon kaçak göçmenimiz ve 30-40 bin yeni teröristimiz olmasın diye.

    bunu niye anlattım?

    şimdi bir sınırımızda daha mayın temizleme çalışması başlatılıyor ab desteği ile.

    hayırlısı ile pek yakında iran sınırımızdaki mayınlı araziler de mayından temizlenecek.

    niye şimdi diye düşünmeden edemiyor insan.

    zamanlama manidar geliyor biraz aklı olana.

    türkiye sınırlarını temizliyor, geçilebilir hale getiriyor avrupa birliği desteği ile, avrupa birliği ise türkiye ile olan sınırlarını yüksek duvarlar ile tahkim ediyor, yetmiyor yunanistan, türkiye sınırına en yakın yere abd askerlerini yerleştiriyor.

    biz ise anayasa’nın ilk dört maddesini mi değiştirsek yoksa tanzim satış mağazaları mı açsak diye tartışıyoruz.

    anladık tarihten ders almıyoruz ama 2011’de olanlar da tarih sayılmaz be kardeşim.

    balık olsa unutmaz.

    b’si olmasa da unutmaz.

    --- spoiler ---

    kaynak burada

  • coğrafya hocası tahtaya gelişigüzel bir türkiye haritası çizer*. dalga geçmek isteyen bir öğrenci:
    - hocam siz ne kadar güzel çiziyorsunuz! kikir kikir!
    - bilmiyor musun, ben eskiden kestaneciydim.
    sonra sınıf kopar ama eleman anlamadığı için derin lafı, mal mal bakınmaktadır.

  • iq seviyesi oda derecesi ile yarışacak düzeyde mühendistir.

    aynen kanka, almanya'da mercedes gibi bir dünya devinin ar-ge çalışanı mühendistin; tasarımı italyan, motoru alman, bilmem hangi parçası çin olan yerli ve milli otomobil için geri döndün.

    biz de geri zekalıyız yedik bunu.

    edit : aktroll saldırısına ugramamak icin nickini gizli tutmamı isteyen bir arkadaşın mesajini buraya copy paste yapıyorum.

    --- spoiler ---

    bu arkadaşın xing denilen portaldaki profiline baktım. tuhaf bir kaç bilgi var. hala mercedeste çalışıyor gözüküyor. belki aktualize etmemiş olabilir.
    mercedesteki rolü bölüm müdürü asistanı ki powerpoint ve excel sunumu hazırlama dışında pek teknik derinliği olmayan bir bölüm. tüm mercedes tecrübesi 3-4 yıl olan biri. fatih ve yusuf ile kurduğu firma niocycle togg dan ihale almış.

    bateri teknolojisi çok geniş laboratuvar ve donanım gerektirir. yeni mezun 3 mühendisi katbekat aşar bu iş. togg için umutluydum ama işleri böyle çocuklar yürütüyorsa bu araba yürümez yürüse de yolda kalır.

    en ilginç olan şey de stuttgart bölgesinde bir diyanet camisinin gençlik kolları başkanı ki burdan nasıl bir bağlantısı olduğu anlaşılmakta.
    --- spoiler ---

  • deri koltukta hareket ettiğinde çıkan sesi çevrendekiler yanlış anladı düşüncesiyle tekrarlıyorsan sen eşittir ben demektir.

    7 sene sonra edit: osurdum zannetcekler diye korkan ne çok insan varmış lan, hala oylanıyor şok oluyorum.

  • bizzat kuzenimin basindan gecti:
    -pardon, ben bir suredir size bakiyorum da, umarim bu sizi rahatsiz etmiyordur.
    -farketmedim.

  • sene sanırım 2004. 19 mayıs çalışmaları için bizim okul nöbetçi. müdür ve başta beden eğitimi hocamız olmak üzere bütün hocalarımız durumu gurur meselesi haline getirmiş. 'bu 19 mayıs'ta farkımızı ortaya koyacağız, bütün ili kendimize hayran bırakacağız' nidalarıyla 1,5 ay önceden dersler askıya alındı her allahın günü stattayız. aksi gibi o sene hava leş gibi. ayılanlar bayılanlar... müdür kararlı ama stadın yanında ambulans bekletiyor yine de vazgeçmiyor. artık millet başının çaresine bakmaya başladı stattan kaçıp kaçıp okula sığınıyor.
    müdür yine şahane cuma konuşmalarından birini yaparken;
    'arkadaşlar sizi gerçekten anlamıyorum. önce okulda tutmaya çalışıyorduk dışarı kaçıyordunuz. şimdi dışarda tutmaya çalışıyoruz okula kaçıyorsunuz. hayır okula niye kaçıyorsunuz lan madem stattan kurtuldun başka yere gitsene okula kaçan öğrenci mi olur ?'