ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
google görsellerde nick aratılınca çıkan ilk resim
-
bazen aratılmaması gerekendir.
acıtasyonun ingilizcesi
vücuda yağ yakmayı öğretmek
-
özet geçiyorum: şekeri ve karbonhidratı kesin ve hafif de olsa spora başlayın. kimsenin bilmediği bir sır paylaşıyormuş gibi uzun uzun yazı yazanları da dikkate almayın. basket geçmişi varmış da, kayak vazgeçemediği tutkusuymuş da; bunlardan kime neyse.
galatasaray üniversitesi
-
şu dakikalarda kendisine yapılan protesto ve istifa çağrılarının sosyal medyaya yansımaması için üniversitenin internetini kesen bir rektöre sahip üniversite.
bu tip rektörleri komik buluyorum. yahu sen interneti kessen ne olacak , kesmesen ne olacak be adam. 3g denen bir şey var yahu. ilkokul talebesi misin be adam?
berbere istenen saç modelini tarif etmek
ünlü biriyle ilişki yaşamış sözlük yazarları
-
yaşları hakkında ziyadesiyle bilgi sahibi oldum;
-ilkokuldayım. sarp apak geldi. naber dedi. çok utandım.
olm yumurtadan çıkar çıkmaz sözlüğe mi geliyonuz nedir bu amk
yayın bitince önündeki kağıda not yazan spiker
-
ne yazdığı merak edilen spikerdir.
ne yazıyorsun sen abi? kağıda "bir şey unuttum mu? " diye merak edersin bakarsın eyvallah. ama not yazmak niye? mission accomplished mi yazıyorsun, koydum çocuğu mu yazıyorsun, yoksa yanlış telaffuz ettiğin bi kelimeyi 100 kere mi yazıyorsun vicdanını rahatlatmak için? bunu bana açıklayana kadar gözüm üzerinde oğlum..
kedilerin gariplikleri
-
sabaha karşı bir saatte uykudayken - ben diyeyim saat üç, sen de dört sözlük - burnunun dibinde dikilip seni izlemesi. kabustan uyanıp gözünü açıp karanlıkta tam dibinde seni izleyen iki parlak gözle karşılaştığında gördüğün şeyin kedi olduğunu anlayana kadar geçen saniyeler çok fantastik oluyor.
sapık desem değil, psikopat desem değil, hayvan desem bi tuhaf.
yalnızlık
-
yıl 2015. yapayalnızım. öyle yalnızım ki hiç kimsem yok. hiç kimsemin olmadığı bir şehirde iş sebebiyle yaşıyorum, ne bir arkadaşım ne bir dostum. iş arkadaşlarımla bile sadece mesai saatlerinde konuşuyorum. zorunlu haller dışında bir muhabbet yok.
neyse bir akşam eve geldim. her zamanki gibi yapayalnız olduğum soğuk evime. telefonum yok. yok amk. kaybolmuş. bulamıyorum. sağa bakıyorum yok. sola bakıyorum yok. bir çaldırsana diyeceğim biri bile yok. bir iki saat telefonumu aradım. en sonunda kafama dank etti, bilgisayardan ekşi duyuruya girdim. beni bir çaldırırır mısınız evde yalnızım telefonum kayboldu bulamıyorum diye. bir iki dakika sonra hatunun biri aradı. :) telefonu buldum. ben ezile büzüle teşekkür ederken laf arasında işe yarıyor mu bu taktik ya dedi. şok oldum. anlattım. inanmıyor. gerçekten bakın böyle böyle diyorum. ya bırak hehehe falan diyor.
neyse biz böyle üç dört gün muhabbet ettik. mesajlaştık falan. bir türlü inanmadı. bir ay sonra sevgili olduk. bir sene sonra evlendik. şu an 3 yaşında dünyalar tatlısı bir kızımız var. 2.çocuğumuz da yolda...:)
nasıl oldu anlamadım.
debe de bu başlığı az önce görünce aklıma geldi, yalnızlık bir çaldırsana diyeceğin birinin bile olmamasıdır. ama varsa, her şey olabilir.
bu arada hala o gün telefonumun kaybolduğuna inanmıyor.
kadın futbolcuyu taciz eden teknik direktör
-
taciz etmek mi?
yahu adam bayan futbol takımı teknik direktörü. futbolcuya çarpmamak adına ecel terleri döküyor orada, hakem de gelip taciz etti diye sahadan atıyor.
hakem olan kadını tebrik ederim, süper kezbanlık göstermiş. melis sen misin kız?