hesabın var mı? giriş yap

  • buyuk kıtlık'ta irlanda'nin nüfusu 7 milyon'dan 4 milyon'a düşmüştür. 2 milyon irlandali cogunlukla amerika'ya olmak üzere göç etmiş, 1 milyonu da açlıktan ölmüştür. irlanda o sırada kraliçe victoria yönetiminde olan ingiltere'nin işgali altındadır. ingiliz toprak ağaları çoğunlukla irlandalılara yiyecek vermeyi reddetmişlerdir. irlandalıların (katoliklerin) üniversiteye gitmesi yasak olduğu gibi, vergisini vermedikçe evlerine baca ve pencere yapması dahi yasaklanmıştı... bu yüzden mecburen amerikaya göç etmek zorunda kalıp bir daha vatanlarına dönemeyen irlandalılar gerilerinde pekçok hüzünlü hikaye bırakmışlardır.

  • ilk okula gittiğim yıllardı. babam emlak işiyle uğraşır ama pek birşey kazanmazdı. annem bakkala veresiye yazdırır, babam cebinde sigara parası olmadan gününü geçirir bende evin en büyük erkeği olduğum için okuldan arta kalan zamanlarımda lokantada bulaşık yıkardım.

    cuma namazı için camiye gitmiştim, çoraplarım adeta savaştan çıkmış gibi delik deşik. oysa hiç utanmamıştım bu halime çünkü yaşadığımız yerde herkes bizim gibiydi. açlık sefillik! adamın biri çoraplarımın halini görüp bana acımış ki elini cebime attı. ben hiçbişey olmamış gibi namaza devam ettim ve namaz bitip camiden çıktığımda cebimi yokladım. adam cebime şimdinin parasıyla 20 tl koymuştu. kendimi çok mahçup hissettim. utanmıştım. hiç unutmam o anları.

  • çok benzeri başıma gelen olaydır.

    işten çıkıp cebimde kalan son paramla otobüse bindim. tabi ben öyle sanıyormuşum çünkü parayı otobüse binmeden düşürmüşüm. tüm ceplerime, çantama, cüzdanıma defalarca baktım ama yok. muavin bir yandan bakıyor bir yandan mırıl mırıl söyleniyor. neyse yanımdaki cengaver bir genç paranızı bulamadınız sanırım müsade ederseniz ben vereyim dedi. teşekkür ederim muavine söylerim o bişey demez sanırım dedim ama yine de parayı ödedi. kendisi buraları okuyorsa tekrar teşekkür ederim. o gün gözlerim dolu dolu olmuştu ve iyi insanlar var diye düşünerek eve gitmiştim

  • ilk ifadesinden daha dehşet vericidir.

    ilk ifadesinden anladığımız kadarıyla suphi tecavüz etmek amacıyla kızı kaçırmış, kız biber gazı sıkıp direnince öldürmüş. dna'sının bulunması korkusuyla ellerini kesmiş. ceseti yok etmek için yakınlarına haber vermiş, ortak akıl sonucu yakmaya karar vermişti.

    değişen ifadeye göreyse kaçırıldığı korkusunu yaşayan müşterisini sakinleştirmek yerine ona vurmuş, dakikalarca işkence etmiş, canlı canlı ellerini kesmiş. bir sinir harbiyle kızı darp ettiğini düşünsek bile saatlerce süren eve gidip gelmeler, telefonda görüşmeler, birilerini beklemelerin sonunda dahi içi soğumamış (olay da kaçırıldığını, kötü muameleye maruz kalacağını düşünen bir kızın savunması) cesete kötü muamele ederek onu yakmıştır.

    bu ifade gerçek ifade varsayalım. şayet adalet bu ifadeye daha az ceza verecekse ben artık bu ülkede yaşamak istemiyorum. ya da ben de derhal yola çıkıp işime gelene bu tarz işkenceler yapmayı planlıyorum. işsiz güçsüz adamım. her türlü dexter'lığa gönüllüyüm. amacım tecavüz değil, sadece böyle insanlar beni tahrik ediyor. sinirleniyorum. onları dövüp, hırıltılar çıkarırken ellerini kesip cesetlerini yakmak istiyorum. kötü bir niyetim yok.

  • bunlar varlık kavgası. paraları olmasa birbirinden önce harcamak için kavga edebilirler miydi?

  • amerika'nın zaten 100 yılı aşkın süredir sinemada müzikte edebiyatta kendi kendine yaptığı eleştiridir bu.
    dünyada evsizi olmayan ülke yoktur.
    garip olan ise merkez bankası iflas bayrağını çekmesine rağmen hala "şahlanıyoruz" diye açık açık yalan söyleyen adama biat edenlerin bu tüm dünyanın zaten bildiği olay üzerinden algı kasması.
    hiç bir amerikan başkanının bu sorunu dile getiren amerikalılara "terörist" dediğini duydunuz mu?
    edit : typo