ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
12 mart 2020 tff açıklaması
-
serie a: ertelendi
avusturya ligi: ertelendi
la liga: ertelendi
ligue 1: seyircisiz
premier lig: seyircisiz
avrupa ligi: seyircisiz
şampiyonlar ligi: seyircisiz
süper lig: zabaha gadar burdayıkk
sözlükçülerin 7 haziran ve 1 kasım oy tercihleri
-
7 haziran mhp (nickten de anlasiliyor sanirim)
1 kasim chp
arkadas.. sustuk sustukta artik buramiza kadar geldi. sen kiytirik halinde hicbir sey yapmadan 3. parti olmussun, milletvekili sayin 4. partiyle ayni.
kilicdar ayagina gelmis, basbakanlik teklif etmis, 1 sene sursun 6 ay sursun onemi yok. yapsana ya koalisyonu, al bakanliklari ac eski defterleri. kimin ne yolsuzlugu varsa acima birak yargiya hesap versinler.
bu kadar pislik aciga cikinca don millete, yeniden oy iste.
ama yok. sen ne yaptin haci? anca kulustur arabada ferdi tayfur dinle.
sirketim olsa ve benim calisanim olsan 50 kere kovmustum seni.
3 nesillik gelenegi bozma pahasina da olsa oy moy yok sana. kusura bakma.
kendini değersiz hissetmek
-
tohumları çocuklukta atılan -pek çok özellik gibi- boktan his. kişinin içinde pusuda bekleyen bir virüs gibidir. dışarıdan gelen çok az bir sinyal ile bile harekete geçebilir. küçümseme içeren bir söz, umursamaz bir davranış, yapılan/yapılmayan bir hareket... herhangi bir şey yani. bazı insanların değerlilik eşiği (uydurdum yok literatürde böyle bir kavram) daha yüksektir. ancak büyük travmalarda değersizlik duygusu yaşarlar. ama konumuz kendi değeri kendi gözünde pamuk ipliğine bağlı olanlar.
bu kişilerin, diğer -normal- insanlardan farklı olarak kendilerine gaz verme, kendi değerini kendi içlerinde yaratma kaynağı yoktur. ya da yarı kapasiteyle çalışır. bu nedenle kendilerini toparlamaları, kendilerini yeniden değerli hissetmeleri de daha zor olur.
çocuklukta, belki ergenlikte çaresi vardır. ama belli bir yaştan sonra kazanımları, hayattaki duruşu, konumu ne olursa olsun değerlilik duygusu pamuk ipliğine bağlı olmaya devam eder. yazık mıdır? evet yazıktır.
sevilen kişiden vazgeçme eşiği
-
mantıku't-tayr'dan "kadın ile erkeğin destanı" gelsin o zaman :
1.bir erkek bir kadın seviyordu ve onu görmek için çok aceleci davranıyordu.
2.kadının,duvarları yeşil renkli ve temeli sağlam olan evi dicle'nin karşı kıyısında idi.
3.erkeğin,altın işlemeli, bahçeli ve çatısı lâle bahçesi gibi olan evi ise dicle'nin beri kıyısında idi.
4.erkek, ırmağın beri kıyısında kaldıysa da kadının aşkı, onun aklını başından almış idi.
5.erkeğin gönlü,aşk hevesine kapıldıkça dicle'ye girip karşı kıyıya geçerdi.
6.kadına der ki "bugün gözünde bir leke gördüm.bu leke dün gözünde yoktu."
7.kadın der ki "artık geçmek için dicle'ye girme ve ömrünün boynunu vurma!."
8.erkek der ki "ben on senedir bu ırmağı geçiyorum ve dicle'yi bir damla su gibi içiyorum."
9.ben bir manda gibi her gün suya giriyorken, şimdi neden " artık girme" diyorsun?
10.kadın dedi ki "ey canım,bu leke benim gözümde on senedir mevcut."
11.dicle'ye hiç çekinmeden giren ve baktığında, gözümdeki lekeyi görmeyen , aşk idi.
12.mâdem aşkın bitti, dicle'ye bir adım atarsan boğuluverirsin.
13.o adam bu sırrı kavrayamadı ve ırmağa girip boğuldu.
14.insan aşk evine aklı ile girmez ve sevdiğinin kusurlarını görmez.
hayata dair iç burkan fotoğraflar
işi gücü olmasa evden çıkmayacak olanlar kulübü
-
dahil oldugum kuluptur.
bir tuvalet
bir mutfak
bir adet tv
bir adet aşiri rahat cekyat
bir adet internet baglantili laptop
bir adet sevismek icin eş
sinirsiz gida
bu imkanlar saglanirsa disari cikani siksinler.
türkiye 16. gün vs italya 16. gün
-
italya'da yanlış hatırlamıyorsam 6000-7000 civarı insan öldü. bu ülkede üzülerek söylüyorum her şey bittiğinde virüsten 50.000 kişi ölse o kadar normal karşılanır ki halkımız tarafından. şunu kabul etmek gerekir. insan hayatına hakkettiği değeri veren bir toplum değiliz. burada krizin ekonomik boyutu herkes tarafından kaç insanın hayatını kaybettiğinden daha çok önemseniyor. yeter ki ölen bizim yakınımız olmasın.
deistler anne ve babalarıyla evlenebilirler
-
(bkz: dayınla evlenip napıcan)
sadece ideal bir dünyada girilebilecek diyaloglar
-
-akşam beraber yemek yiyelim mi ordan da bir mekana geçer birşeyler içeriz..
- ne gerek var o kadar masrafa direk sana geleyim..
-canım benim..
ikinci elizabeth'in gençliği
-
sözlük olarak aştığımızın göstergesi başlıktır.
adam ingiltere kraliçesinin ingilizcesini beğenmedi.
işte gerçek sözlük bu.
ebru gündeş
-
az önce programda "reza benim çocuğumun babası ve benim de kocam. biliyorum ki bunun da bir sabahı var. inşallah bu kara günler çok çabuk geçer çünkü çocuğumun incinmesini istemiyorum" dedi.
kendisine buradan sormak istiyorum:
ergenekon'dan, balyoz davası'ndan bu ülkenin aydınları, profesöreri, gazetecileri, onurlu subayları, sahte belgelerle suçsuz yere tutuklanırken neredeydin?
ben balyoz davasından tutuklu bir subayın kızıyım. adım gibi de iyi biliyorum davanın kimler tarafından, ne şekilde oluşturulup, bu suçların üzerimize nasıl atıldığını. sorarım sana ebru gündeş; hiç mi empati kurmadın o zaman bizimle? bir insanın kocası/babası/oğlu tutuklandığında nasıl hisseder acaba diye düşünmedin mi?
ben senden daha iyi biliyorum durumun zorluğunu. çünkü benim babam gideli 11 şubat'ta 3 sene olacak. belgelerin sahteliğini defalarca kanıtlamamıza rağmen, adalet bu ülkeden gideli çok olduğu için benim babam hüküm giydi.
siz de -eğer masumsanız- kanıtlarsınız belgelerinizin sahteliğini, siz de kamuoyu vicdanında aklarsınız kendinizi, hukuk önünde aklayamasanız bile. aynı bizim gibi.
son bir şey daha, sizin davanızla bizim davamızın başlangıçlarına bir bakın. ne kadar benzediğini görünce çok şaşıracaksınız.
masumsanız dediğiniz gibi, allah kurtarsın. kurtarsın ki, bizim 3 senedir çektiğimiz acıları siz de çekmeyin.
27 haziran 2019 fsm bakım çalışması
-
köprü direk yukarıya bağlı, belediyenin konu ile alakası yok. ekrem başkana bağlamak isteyen cahiller çıkabilir, belirtmek istedim.
allah sabır versin günlük karşıya geçenlere. çekilecek dert değil.