hesabın var mı? giriş yap

  • corona virüs tehlikesi ciddileşmeye başladığında(ocak ayında) bir hafta sonu tüm filmlerini tekrar izlediğim ikonik serinin ilk filmi. izlemeyenlere tavsiye ederim.

    bence ilk 3 filmi güzel. sonra kalite düşüyor ama hikayeyi merak ettiğim için takip etmiştim. oyunları da varmış, hiç oynamadım. şu virüs sebebiyle sokağa çıkma yasağı falan ilan edilirse oynayabilirim.

  • izmit'ten sakarya'ya giden minibüse ilk kez binen öğretmenimiz bu şoförlerin sürekli birbirini solladıklarından ve karasu'nun virajlı yollarında hız kesmeden akrobasi yaptıklarından habersizdir.

    tam gaz yoluna devam eden şoför: tırsan var mı?
    her şeyden habersiz öğretmenimiz: bennn!!

    p.s:tırsan karasu yolundaki kamyon fabrikasıdır

  • bir gün soran kişi siz de olabilirsiniz.
    kimi arayacağını sorup, konuşma kapsamı özel değilse, numarayı ben çeviririm x kişisi sizinle görüşmek istiyor dendikten sonra ses hoparlöre verilerek irtibata geçmesi sağlanabilir. yardımcı olmak bu kadar zor olmamalı. gerçekten ihtiyacı olabilir zira.

    özel bir konuşma ise maalesef geri çeviririm. telefon mahremdir herkese verilmez.

  • adam hakli. ''kadinlara degil erkeklere neden tavsiyede bulunmuyorsun'' diyenler olmus haluk levent'e twitter'da. adamlar anlamiyor iste, oldurmeye devam ediyor, katil olmayi goze almis bir psikopata tavsiye versen ne olur? haluk levent de hic olmazsa kadinlarimiza bir tavsiyede bulunayim demis. bunu bile anlamaktan aciz insanlarin baslarina gelebilecek kotulukten kendilerini korumalarini beklemek aptalliktir.

    (bkz: #110485793)

  • kettle'a bile bu kadar mutlu olan zavallı bir kadına amma iğrenç tepkiler gelmiş.
    bela okuyan olmuş, kocan ölsün diyen olmuş.
    dahi anlamındaki de'yi ayıramayan moronlar vurmuş da vurmuş.
    kötüsünüz lan. geberin.

  • tabii siz yine olayları unuttunuz. ben size hatırlatayım. 2011 yılında saab ile dalga geçen hükümet, üretimden kaldırılan arabanın haklarını almamıştı. ardından 2012 yılında, 1 (bir, iyi oku) milyon dolara çinliler satın aldı (nevs firması). 2015 yılında ise bizim zeki türk hükümeti gidip çinlilerden 40 (kırk, dikkat) milyon dolara satın aldılar.

    saab & gm işbirliği ile 2002'de üretilmeye başlanan ancak başarısız satış grafiği nedeniyle üretimden kaldırılan saab 9-3 (cadillac bls) otomobilin sadece kalıbı için ödendi bu para. o zamanlar sözlükte de olay olmuştu. "salak mıyız biz, ucuzken reddettik, niye başkasından 40 katına alıyoruz" diye. hayır, salak değiliz. hırsızlar tarafından yönetiliyoruz.

    2015 yılında hükümet bu rezilliği şov malzemesi yapınca saab firması isyan etti. "bizim türkiye ile bir anlaşmamız yok, saab ismini telaffuz etmeyin" diye:

    --------------------
    saab: nevs firması saab markasını temsil etmiyor, sadece otomobil tesisini aldı. bizim türkiye’de otomobil konusunda herhangi bir çalışmamız veya anlaşmamız yok. dolayısıyla türk bakanın ısrarla saab adını telaffuz etmesini anlayamıyoruz.
    --------------------

    2011- türkiye saab'ı reddediyor, dalga geçiyor

    2015- türkiye 40 milyon dolara satın alıyor

    2015- saab'ın isyanı

    cadillac bls wiki sayfası

    yabancı kaynaklarla türkiye'nin satın alma haberi

    edit: tipo, ek bilgi, yeni kaynaklar

  • değişmesinin oy kaybı veya karşı propaganda olarak kullanılacağı yönünde düşünenlere kesinlikle katılmıyorum. melih gökçek nasıl ki bunu 90'ların özgürlük ve laiklik esintilerinin gölgesinde "sikinde olmadan" değiştirdiyse aynısı bugün yapılmalı. mücadele böyle edilir. sinerek, aman oy kaybederiz diyerek değil. istanbul, ankara gibi illerde logolar ve zihniyet artık değişmeye başlamalı. hemen bugün.

  • internetin artik yayginlastigini bu alanda kabul edemeyen , o bilgileri sadece kendilerinin bilmesi gerektigini dusunen yuksek ego karsisina cikan hasta turudur. lan zaten teshis koyup ilac alacak olsa sende ne isi var, belki adam bakmis biraz onceden noluyor bana diye. belki su da olabilir mi diye soruyor doktora? sanki doktorlar her seferinde 100% dogru teshis koyuyor, ki hastanin kendini bilmesi bazi seylerden suphelenmesi doktorun da isini kolaylastirir.
    korkun lan , yakinda teshisi de ameliyati da robotlar , ozel mekanizmalar yapacak. ben de beni alman teknolojisine emanet edin diye espri yapacam. ben yetisemezsem oglum soylesin diye vasiyet edecegim.

  • anladım ki bunca sene söylenenler yetmemiş.
    onu da geçtim, aklı başında bir allah'ın kulu üçüncü köprü'nün, üçüncü havalimanı'nın nereye yapıldığına bile bakmamış hala atıp tutuyorlar.

    hakkında olumlu bir tane bile bilimsel rapor/kanı/yorum bulunmayan, aksi yöndekilere çokça rastlayabileceğiniz, çok temel coğrafya bilgisi ve akıl yürütmeyle bile anlaşılabilen gerçeklerden bahsediyoruz-çed raporlarının geçersiz kılındığını da bilmezsiniz siz- hala gelmişler 'çevreciler şöyle böyle, üç beş ağaç şöyle böyle'

    la hangi akıl, gidip de o coğrafyanın en engebeli ve en rüzgarlı(tayakadın'a giderseniz sıra sıra rüzgar jeneratörlerini görmeniz boşuna değildir)-fırtınalı-sisli bölgesine havalimanı yapar, ilkönce bunu açıklayın.

    sonra, zaten istanbul içinde kemirile kemirile azıcık kalmış, taaa kafkasya'dan karpatlara kadar devam eden ekolojik yeşil bandın ortasından-ki yerleşime en uzak yer de demek bu- köprü geçirip bir de su havza alanlarını 'iki yeni kent' diye pazarlamanın mantığını bi anlatın.

    ekonomik olarak seçilen konumlarından ötürü ne kadar zararlı olduğu da ortadayken:
    yav he he, 2. köprü çok tıkalı..
    tüp tünel denilen şey çok mu zor(ki yapılıyor), çorlu'ya havalimanı yapmak çok mu zor?

    tüm bunlar ışığında hem maddi hem de ekolojik açıdan cinayetin önde gidenidir. 20 sene sonra 30 milyonluk doğal kaynaklarını tüketmiş istanbul'a bakıp 'ya üçüncü köprünün trafiği ömerli'den başlıyor' dersiniz. ben torunlarıma 'gerizekalılarla uğraşamadık böyle oldu, en azından direnmiştik' diyerek yüzümü ak çıkartmayı planlıyorum.