ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yılmaz güney'in kızı olmak hayatımı mahvetti
-
bir adam ile kızının ilişkisini kızından daha iyi bilip kızı hakkında ahkam kesebilecek adamlar da varmış, bunu da gösteren beyan.
her boku bilen ekşiciler vardı hep eyvallah da, bunun bu boyutlarda olabileceğini tahmin etmemiştim yahu.
-hayır o iyi bi babaydı tamam mı! bütün filmlerini izledim ben.
bulgaristan başkanı ukraynalı mülteci açıklaması
-
sonunda birilerinin açık açık dile getirdiği gerçek.
ırkçılık falan değil, adam açıkça toplumuna sorun çıkarmayacak hatta faydası dokunacak göçmene her zaman kapılarının açık olduğunu belirtmiş ki dünyada 200 ülke varsa 199 u aynı fikirdedir.
gittiği yerde yamyam gibi davranan adamları kimse istemez, istemedi diye de ırkçı olmaz.
caz ile blues arasındaki farklar
-
blues bir pamuk şekerdir; jazz ise pamuk şeker tutan zıpır bir çocuktur. o çocuk pamuk şekeri yüzüne gözüne de sürebilir, suratınıza da fırlatabilir; ne yapacağı hiç belli olmaz... pamuk şeker de tadından yenmez tabii (yüze göze bulaşmayı da ihmal etmez*).
yaran olaylar
-
rapor almak için arkadaş acile girer ve böbrek taşı döküyor numarası yapar. ağrı kesici vurucaz derler rapor için iğnenin altına yatar. sonra rapor için teşhis lazım, tahlil lazım derler. idrar tahliline gönderirler. 'lan bende taş yok ne yapacam' diye düşünen arkadaş idranının içine bahçeden bulduğu bir kaç küçük taş parçasını atar.
tahlil yapan cihaz bozulur.
bunu yapan arkadaş sözlükten bilinen biri, isteyen olursa ifşa ederim memnuniyetle :)
aylar sonra gelen edit: onca sorudan sonra artık yazayım dedim. bu aklı selim arkadaşımız emre islekk
150 kwh altı elektrik tüketmek için öneriler
-
ampulü söndürün.
ailesine yük olmamak için okurken çalışan embesil
-
yurtta kalıp sadece yemekhane fişleriyle yemek yiyip ve sadece aldığı bursla geçinen arkadaşlarım oldu benim. ona rağmen parası yetmediği için ağır şartlarda ve az miktarda paralara çalışmak zorunda kaldı.kendini bilmezlerin embesil diye adlandırdığı gibi okulunu da uzattı evet. peki ne oldu:bir sene uzattı ama babasının gururunu kırmadı giyecek hiçbişeyim yok diye. annesini darlamadı babama söyle param kalmadı diye. dışardan atıp tutmakla ahkam kesmekle olmuyor o işler. annesi babası da engelli ya da hasta da olabilir. geçimini sağlamak zorunda diye bono poro vorocokson denmez öyle.
not: ben de okulumu uzattım ve paşa paşa da çalıştım. hiç de pişman değilim. yine olsun yine uzatır yine çalışırım
ılgaz 15 temmuz istiklal tüneli
-
130 yıl önce dedemin dedesi çankırı'ya arkasını verip ılgaz'a doğru bakmış ve demiş ki:
"ı have a dream"
hayatındaki gelişmeleri kimseyle paylaşmayan insan
-
amma övülmüş insandır.
ben de elbette insanlarla her duygumu düşüncemi paylaşmam, sadece benim bildiğim birçok şey var, açıkçası herkes de benimle her şeyini paylaşsın istemem. ama ortamı denk geldiği halde paranoyak gibi iş ya da sosyal hayatımda olanı biteni de gizlemeye çalışmam. yiğidin malı meydanda olur derler :))
başlıkta öyle bir hava hakim ki sanki hakkımdaki en ufak bilgiyi açık edersem aleyhimde fırtınalar estirebilir. öyle bir şey yok arkadaşlar. açıkçası kimsenin herhangi birini o kadar umursadığını sanmıyorum. herkesin kişisel gelişim diye diye kafayı yediği, kendi kıytırık hayatı dışında hiçbir şeyi siklemediği bir devirdeyiz. kimse sizinle sandığınız -ya da belki de umduğunuz?- kadar ilgili değil, gevşeyin biraz. "gizemli bir havam olsun, insanlar cool olduğumu düşünsün" falan diye bu triplere giriyorsanız anlarım, hatta hak da veririm; ama birilerine hayatınızdaki olayları anlattığınızda, bu kişilerin verdiğiniz bilgileri eninde sonunda canınızı yakmak için kullanacaklarını düşünüyorsanız küçük ihtimalle çevrenizi, çok çok daha büyük ihtimalle ise kafa yapınızı gözden geçirmenizin vakti gelmiştir. bu kadar ince hesaplarla ömür geçmez yani. ha anlatasınız yoktur, zorla değil illaki. ama anlatasınız varken bu kadar tutuyorsanız da ne bileyim. üç günlük dünya. salın biraz, takmayın bu kadar.