hesabın var mı? giriş yap

  • “siyasetten silinsin aga. istemiyorum bu kalıpsızı ya. nefret ediyorum. bütün başımıza gelenler bu adamın yüzünden.”

    diyen bir zihin 20 yıldır bu ülkeyi yönetenleri sorumlu tutmuyorsa s.kerim onun oy verme hakkını…

  • 5000 - 6000 yıl öncesinin orta ve güney-batı amerikasının verimli arazilerinde uygulanan bir tarım tekniğidir. avrupalı göçmenlerin kıtaya gelmesinden bin yıllar önce amerikanın yerli halkları yani başka bir değişle kızılderililler tarafından geliştirilmiş ve kanada'ya doğru bile uygulama örneklerine rastlanmıştır.

    teknikteki üç kız kardeş mısır*, fasulye, kış kabağı*dır. bu üç bitkinin birbiriyle kurduğu simbiyotik ilişkiden yararlanılır. görsel

    - mısır koçanları, fasulyelerin üzerinde tırmanarak büyüyebileceği 'çit' görevi görür,

    - fasulye havadaki azotu bağlayıp toprağı azot açısından diğer bitkiler için zenginleştirirken, sert rüzgarlara karşı mısır koçanını sararak sağlam durmasını sağlar,

    - kış kabağı büyük yaprakları sayesinde toprağı nemli tutarken yabani ot büyümesini de engeller. ayrıca tümsek oluşturacak şekilde dikilirse rakun gibi zararlıları da engeller.

    toprağın verimsiz olduğu yerlerde balık kalıntıları veya sebze çöpleri toprağa gömülerek gübreleme çalışması yapılabilir. bu ekim şekli toprağı besiyer madde açısından zenginleştirirken, toprak erozyonunu önler. monokültürel ekim ile karşılaştırıldığından bu polikültürel ekim aynı miktar kaloriye karşın daha fazla protein içerir. üç kızkardeş birlikte tüketildiğinde 9 esansiyel aminoasitlerin hepsini karşılar. bu tarım tekniğinin uygulandığı yerlerde verim yüksek olduğundan insan nüfusu kuzey amerikanın diğer bölgelerine göre çok daha fazladır.

  • sabah işe gitmeden hepsinin bitirebilmek için akşam yemeğinden sonra başlanılması gereken aktiviteler kombinasyonu.

    ben cuma akşamı başlıyorum, salı sabaha anca yetişiyor.

  • arzu ettiğini oku. sevdiğin bir işte çalış. aşık olduğun kişi ile evlen. iyi ve mutlu bir çocuk yetiştir. emeğinin karşılığınca emekli ol. arkada gözün kalmadan öl.

    bu duraklar arasında iyi şeyler serpmeyi becerebilmek mesele. ha bu yaşam biçimi zaruri değil tabii. başka durakları da benimseyebilir insan. o şekilde mutlu olabilir. fakat sadece durak adları sayılarak her yaşam şeklinden bu kadar soğuk bahsedilebilir.

    fazla kısa bir özetsel çıkarım.

  • konseyde oylar açıklanırken ahmet çıktıkça takımdaki herkesin şaşırarak gözünü belerte belerte ahmet dursuna baktığı yarışma.

    amk sanki biz yazdık ahmet oylarını da koyduk kutunun içine.

  • uzun süredir ilk buluşmamama karşın, ilk buluşmam dün gibi aklımdadır. eni boyu okulun çevresinde atılmış kıçı kırık tedirgin bir turdan ibaretti.
    sağındaydım sağ elinde bir defter vardı; ders değil tenefüstü.. solumdaydı, tedirgin sol elim ise cebimdeydi; hava sıcaktı.
    bahse konu her hafta kısalan etekli hatunla ilk ve son buluşma el tutmasız, yıllar sonra “keşke” anımsamalı geçti-gitti..
    biraz önce bir kız ve oğlan sahilde yürüyorlar. kızın elinde kitap, çocuğun eller ceplerde, arada rahat 15 cm.. ilk bulusmalari oldugu aleni..
    arada rahat 15 yıl.
    kıçı kırık turlamalar da, kızlar da, oğlanlar da, kitaplar da, cepteki eller de, mesafe de aynı. yine ders yok ve hava güzel.
    sen sen ol, al defteri elinden. çikar elini cebinden, tut elini. en fazla ne olabilir ki..?? olsa olsa karizmayı bir günlüğüne yemektir en büyük bedeli.
    keşke dersin sonra bak, benden söylemesi..