hesabın var mı? giriş yap

  • sabunla yıkanıldığında gıcır gıcır olan vücudun, duş jeliyle vıcık vıcık olmasından kaynaklanan duygudur.

  • paylaşmayın olsun bitsin. inanın kimse erdil yaşaroğlunun kariktürlerinin yokluğunu da çekmez. profil resmi yapan bireysel kullanıcıya bile dava açmış adam, çıkmış ticari sitelerle işimiz diyor. bu kadar rahat yalan söyleyenden korkarım ve bulaşmam karikatürüne bile.

  • bir başka finansal enstrüman karşılaştırması. madem öyle karşılaştıralım. şimdi, esasen burada karşılaştırma yapılacaksa evvela önemli bir konuya açıklık getirmek gerekir. zira bir tarafta hisse senedi var, diğer tarafta yatırım fonu.

    peki iyi, güzel, hoş da bu yatırım fonu neye yatırım yapıyor? yani mesela fonun portföyünde emtialar mı var yoksa hisse senetleri mi? çünkü bir fon doğrudan ve/veya tek tek hisse senedi, tahvil, bono ve çeşitli emtialar içerebileceği gibi bunların bir karışımını da içerebilir. karşılaştırma yapmak için önce bunu bir açıklığa kavuşturmak gerekir.

    ben karşılaştırma yaparken burada yatırım fonu olarak kastedilen şeyin, hisse senedi yoğun yatırım fonları olduğunu düşüneceğim. yazmaya da ona göre devam edeceğim.

    yatırımcının hisse senedi ya da hisse senedi yoğun fonlara yönelmesinin tek sebebi var: portföyü çeşitlendirerek potansiyel getirileri artırmak. bunun da bir riski var. zira piyasalarda sır değil, risk ne kadar yüksek olursa potansiyel getiri de o kadar yüksek olur. ancak tabii, risk almak marifet de değildir. burada yapılması gereken de riskleri minimuma düşürmektir.

    işte yatırım fonları da bu anlamda hisse senedi piyasalarına yeni giriş yapanlar için ciddi anlamda avantajlı. piyasada bir sürü fon var. yani yatırımcının elindeki seçenek bol. dahası yatırım fonları zaten bir başkası tarafından yönetiliyor, paylar olabildiğince iyi şekilde seçilmeye çalışılıyor, yeri geliyor dengeleniyor. bu da yatırımcıyı büyük bir zahmetten kurtarıyor.

    bununla birlikte, yatırımcının da fon seçimi yaparken birtakım faktörlere dikkat etmesi gerekiyor. mesela bunlardan ilki, fon portföyünün yoğunluğu. yani fon nereye, hangi hisseye ne kadar, ne yüzdeyle yatırım yapıyor bakmak gerekiyor.

    aynı şekilde performans da önemli. genelde geçmişe değil de geleceğe odaklanın derler ama buna katılmıyorum. zira fonun gerek kısa gerekse de uzun vadede nasıl performans gösterdiğini incelemek şart.

    peki neden? piyasalarda konjonktüre göre zaman zaman öne çıkan farklı yatırım temaları fonun performansını etkilemiş veya etkiliyor ya da etkileyecek olabilir, fakat fonun neden iyi veya kötü performans gösterdiğini de anlamak icap eder. aslında bu, fon seçimi konusunda da birçok soru işaretini ortadan kaldırır.

    sözün özü, iyi araştırılıp seçilmiş bir yatırım fonu, hisse senedi piyasalarına ilk kez giriş yapacaklar için kesinlikle bir velinimet. fon doğru yönetiliyorsa, portföy güzel hazırlanmışsa, dengelemeler iyi yapılıyorsa tercih edilebilir.

    bir de sadece yeni başlayanlar için değil, küresel, bölgesel veya sektörel çeşitlendirme isteyen yatırımcılar için de fonların avantajlı olduğunu düşünüyorum. mesela nasdaq performansından yararlanmak istiyorsun diyelim, yine portföyü fonlarla çeşitlendirmek mümkün.

    karşılaştırmaya geri dönecek olursak, tıpkı hisse senetleri gibi yatırım fonlarından da kar elde edilebilir. eğer yatırım fonu payları satın alınandan daha yüksek bir net varlık değerinden satılırsa, kar elde edilir.

    ama... fon portföyünün içindeki hisse senetleri iyi performans göstermiyorsa, bu kaybeden kağıtlardan tek tek kurtulmak da mümkün değildir. buna benzer şekilde fon içindeki yüksek performanslı kağıtları da satayım, nakde çevireyim denilemez. yapılabilecek tek şey bir bütün olarak fon paylarının tümünü veya bir kısmını satmak olabilir. ben doğru seçilen bir fonun uzun vadede kar sağlayacağını düşünüyorum lakin bu da karşılaştırmada fonlar için bir dezavantaj olabilir. o sebeple burada kalsın.

    sonuç olarak, amaca göre değişiklik gösterse de ben yatırım fonlarını tek tek kağıt toplamaya kıyasla hep daha avantajlı görüyorum. çeşitlendirme yapmak, yeni bir sektöre ısınmak ya da özellikle de piyasalara yeni giriş yapacaklar için eşsizler. çünkü tek tek hisse araştırıp bulmak yerine adamlar önüne doğrudan bir sepet koyuyor, daha ne olsun?

  • türkiyede faliyet gösteren tüm havayolu firmalarının yaptığı aslında oldukça şerefsizce olan, kesinlikle kanunen cezalandırılması gereken bir hiledir bu.

    sistem şöyle;

    diyelim ki bir firmamızın web sitesine girdiniz. 15 mart 2013 sabah 9 uçağını seçtiniz. bilet fiyatı 50 tl gösteriyor. sonra bileti satın almak istediniz veya o sırada ufak bir işiniz çıktı, 3-4 dakika sonra aynı rezervasyon için tekrar siteye girdiniz. o biletin fiyatı 60 tl olarak gözükür.

    üstelik 10 farklı sefer olmasına rağmen ne tesadüf sadece onun fiyatı artmıştır.

    hele ülkenin dev bir firması var. yanyana 2 farklı internet hattı ve iki farklı bilgisayar ile aynı uçuş için girip bakmıştım sırf bunu görebilmek için. aynı uçuşa iki bilgisayarda da farklı fiyat çıkardı. birinde 120 diğerinde 100 tl gösteriyor. çünkü ilk bilgisayarla 2 kez işlem yaptım.

    basit bir cookie uygulaması ile yapıyorlar bunu. bir bilgisayardan sefere baktığında bilgisayarına cookie yerleşiyor. aynı sefere ikinci kez girdiğinde onun fiyatı fazla çıkıyor.

    çoğu zaman bileti satın al dediğinde web sitesi hata verir. tekrar denediğinde fiyat yükselmiştir. bakın bu nokta önemli. defalarca başıma gelmiş bir şeydir bu. açıkcası bilerek sistemin hata verdiğini düşünmüşümdür çoğu kez. cunku hata verdikten sonraki ikinci denemede fiyat yükselir.

    tabi insanlar bunu hep "tüh geç kaldım ve fiyatlar arttı:((" diye düşünüyor. yani şanssız olduğunu düşünür bu yüzden üstünde durmaz fazla. hatta çoğu kez "eyvaaah fiyatlar artıyor hemen almam lazım bu bileti" diyerek aceleyle satın alır.

    oysa bu şanssızlık ya da bileti almak için geç kalmış olmanız değildir. uyanık olun. bu lanetliğe isyan edin artık.

    farklı bilgisayarlardan baktığımda 3 farklı fiyat görmüşlüğüm bile vardır benim. asla fiyat her bakışta sürekli artmaz. kimi zaman normal fiyat da verebiliyorlar. ancak bu dediğim gibi taleple ilgili değildir. sadece fiyat hilesidir.

    daha az evvel ülkemize ait bir firmadan bilet alacaktım 16-18 şubat için. 121 tl. uçuşları seçip devam ete bastım. site hata verdi. tekrar girdiğimde fiyatlar 141 tl olmuştu. başka bilgisayarlardan deniyorum şimdi. 121tl ye almazsam almayacam inadına.

    edit: 121 tl ye aldım o bileti. dahası da varmış. 121 tllik fiyatta hizmet bedeli yok. 141 tl verdiği fiyatta ise 10 tl hizmet bedeli kesiyor. 10 tlde uçuştan eklemişti.

    bu da çok enteresan geldi bana. hizmet bedelini kafasına göre kesiyorlar resmen. zaten pegasustan da mobil site üstünden hizmet bedelsiz bilet almışlığım vardır bir iki kez. (her zaman olmuyor bu. sistemin hatası belki de. hizmet bedeli ödemeden bilet almak mümkün ama nasıl oluyor bilgim yok)

    edit: ben bunu yazdıktan sonra konu çeşitli yerlerde gündem oldu. çoğu insanın haberi var artık bu çakallıktan. olayın çözümü tarayıcınızın (mesela google chrome) o güne ait cookie/çerez kayıtlarını silmektir. bunu yaptığınızda fiyat normal haline dönüyor. çözüm basit ama sadece bilenler için. bilmeyen nice insan "ben bileti alırken zamlanmış geç kaldım:(" diye düşünüp zamlı tarifeden kazığı yiyor gözgöre göre.

  • bütün listesine aşkölçcer gönderdikten sonra;

    "arkadaşlar face'ten size aşk ölçer yolluyo olabilirim sakın yanlış anlamayın virüs falan değil gerçekten yolluyorum manyağım çünkü ben"

  • taammüden adam öldürme bu. adam elinde bıçakla 20-30 metre koşarak gelip bıçağı saplayıp kaçıyor. bilinçli olarak öldürme amacıyla yapılmış bir hareket. baya bildiğin cani.

  • "columbia" sevdiğimiz ve kullandığımız markalardan biri fakat yurtdışında 1 birime satılan ürün, türkiye'de 2-3 birime satılıyor. bu durum sadece vergilerle açıklanamaz. konu, x'te de tartışılıyor bkz.link.
    columbia merkez ofisi, türkiye distribütörünün belirlediği fiyatlara karışamayacağını belirttiği bir mail attı. kısaca ya boykot edeceğiz ya da 3.000 tl'lik mala 10.000 tl ödemeye devam edeceğiz. umarım columbia türkiye bu uyarıyı dikkate alır.

    edit: amazon'dan daha ucuza alabileceğimi ben de biliyorum. columbia dünya çapında pahalı bir ürün değil. tüm dünyada insanlar makul fiyatlarla ulaşabiliyorlar. bu duruma tepki göstermek en doğal hakkımız.

  • otobüsün içinde yakalandığım yağmur. ıssız bir yere uçak düşmüşte, 20 kişi kurtulmuş ama uçağın enkazında yaşamak zorunda kalmışlar diye düşünebilirsiniz.

    şoför bir anlığına kapıyı açma gafletinde bulundu ve otobüsün içini neredeyse sel basıyordu. 70 yaşındaki amcayı çığlık atarken gördüm. son durağa kadar da kimse inmedi çünkü muhtemelen manyağın biri, sonraki durakta inmek isteseydi oracıkta linç edilirdi.

    son durağa gelince de 15 dk otobüsün içinde bekledik. kamp ateşi yaktık, marşmelov yaptık ve anılarımızı anlattık.

    #güncelleme:

    an itibariyle yenikapı - atatürk hava alanı metrosunda mahsur kaldık. otobüsten inerken 3-5 kuru odun almıştım. birisinde de gitar varmış. hadi bakalım...

  • kızcağız döne döne boyun fıtığı olmuş, aynı dinde bi kaç ay kalınca ağrı sızı kalmadı bak. doğru bir beyanat.

  • kıssadan hisselerde başrol oynayan kardeşimizdir.

    şöyle;

    "yeni mezun genç mühendis insan kaynakları bölümünden yetkili biriyle iş görüşmesi yapmaktadır. adam genç mezuna sorar, “başlangıç için ne kadar ücret düşünüyorsunuz?”
    genç adam “yıllık 125 bin dolar” diye yanıt verir.
    adam devam eder, “peki yılda 5 hafta tatil, ücretli izinler, tam sağlık hizmeti, her altı ayda %100 zam ve kırmızı bir corvette ile bu düşündüğünüz ücrete ne dersiniz?”
    genç adam sevinçle çığlık atar “şaka yapıyor olmalısınız!..”
    adam, soğukkanlı bir şekilde cevap verdi “evet… ama önce siz başlattınız!..”

  • her seyredişte ağlatan,en azından insanın boğazında acı bi düğüm oluşmasına sebep olan harika film.