hesabın var mı? giriş yap

  • azalarak bitmesini dilediğim izlerken utandığım reklam serileridir.

    komik desen komik değil oyunculuk var desen alakası yok. şu reklamları çeken adam biz ne yapıyoruz diye kendine sormadı mi acaba?

  • bihter: behlül
    behlül: bither
    adnan: bither
    bihter: adnan !?
    behlül: amca
    nihal: behlül <3
    beşir: nihal :,)
    cemile: beşir :'(
    firdevs: sen bihter ziyagil'sin 0/
    bihter: ölüyooooğm anlasana :'''''(
    beşir: nihal'i harcayacaklar matmazel !!¡
    matmazel: :•(
    bihter: beni beni bihterini :, )
    adnan: sen benim oğlumdun
    silah: djdjfidosjdifotkdjs!!!!!
    nihal: aahhaaaaaaaa :,,,,,(
    beşir: ben öldüm :(
    behlül ve sakalları: behlül kaçar.

    ------------------s-o-n-----------------

  • bir müzik aletidir. giderek artan boyutlardaki cam kaselerin birbirine eklenmesiyle oluşmuş gibi gözükür. modern cam armonikalarda cam olan kısım kendi etrafında döner* ve dönen farklı büyüklükteki cam kısımlara parmak dokundurulduğunda sürtünmeden dolayı çeşitli notalar duyulur. ilk örnekleri farklı miktarda su doldurulmuş kadehlere ıslak parmakların sürtülmesi şeklinde icra edilmiş olup 1740'lı yıllarda ingiltere'de görülmüştür (ıslak parmak sürtülen bardaktan güzel seslerin çıktığının keşfi rönesans'a kadar gidiyormuş bu arada).

    bu müzik aleti -belki de hakkında çıkan, dinleyenleri çıldırttığına dair olan söylentiler sebebiyle- 19. yüzyıldan sonrasında popülerliğini yitirir. aletin çıkardığı ses*, beynin sesin yönünü algılama için kullandığı metodların limitlerinde bir ses olduğu için sesin geldiği yönü kestirmek biraz zor olduğundan insanları "noluyoz lan ne biçim bişi bu" şeklindeki tepkilere sürükleyebilir. bu etkinin insanları delirttiğine dair tam bir çalışma olmamış sonradan ama eski cam armonikaların camı kurşun bazlı olduğu için kurşun zehirlenmelerine neden olduğu düşünülmüş**.

    her nostaljik şeyde olduğu gibi birileri yıllar sonra tekrardan bu aleti canlandırmaya karar vermiş ve kurşun bazlı olmayan versiyonlarını üretmişler ve günümüzde de bu cihazla güzel dinletiler yapan insanlar pek tabii mevcut:

    (bkz: thomas bloch)

    edit: diğer bir adı verillonmuş. wereydaya teşekkürler

  • kedi denilen amaçsız hayvanın işe yarayan tek özelliği. kodumunun canlısı denk gelirse iki lokma yiyiyor. tüm gün boyunca oradan oraya serserilik yapiyor, 100 km'de 0.2 lt dizel yakıyor adeta. arabalardaki beygirleri sucuk yapıp kedileri işe almak lazım aq.

  • doğru.
    sadece 6 yaşındaki kız çocuğu değil.
    farklı yaşlardaki nice erkek ve kız çocuklar, kadınlar mesele.

    ve biz, neye taptığınıza bakmadan diyoruz ki
    çocuklardan kadınlardan elinizi, gözünüzü çekin artık!

  • acaba “çok çocuk yetiştirmemiz lazım!” diye kaloriferli odalarda, kristal yazı masalarının başında “laf ile dünyaya nizamat” verenler, bu “çok çocuk”ların halini bir gördüler mi? hayır, rızkını vermediğimiz, veremediğimiz müddetçe ne çocuk, ne nüfus istemeyiz. karnını doyuramadığımız, sıhhatini koruyamadığımız, tahsilini temin edemediğimiz her çocuk, “bu memlekete yüz milyon lazım!” diyenlerin gözüne, onları gaflet uykularından uyandırmak için sokulmuş birer parmaktır. bize yarının hastanelerini, darülacezelerini, cezaevlerini dolduracak, cahil mesleksiz, serseri yüz milyonun lüzumu yok!

    tan, 9 şubat 1944

    sabahattin ali – “markopaşa yazıları ve ötekiler”

  • hadi inşallah corona vesilesiyle şu adet diye dayatılan, görgüsüzlük ve gösteriş budalalığından ibaret allah’ın cezası işkenceyi tarihin çöplüğüne gömelim de kurtulalım.

    edit: imla

  • "hayal kırıklığı yaratan film"miş.

    daha düzgün teaseri bile çıkmayan film için hayal kırıklığı diyen tipler var, allah akıl fikir versin.

    belki ben affleck harika bir iş çıkaracak, gitmeden nasıl karar veriyorsun ki birader buna?

    al işte çok uzağa gitme, heath ledger resmen döktürdü joker rolünde, daha filmi izlemeden jack nicholson'dan sonra hayal kırıklığı olur diyen sizin gibiler, filmden sonra oscar adaylığını konuşuyordunuz heath ledger'in.

    düzün eleştiri yapmayı bir türlü öğrenemiyoruz maalesef, anladığım bu...