hesabın var mı? giriş yap

  • japonlar bundan sonra okullarda penaltı atmayı bütün çocuklara öğretir , 20-30 yıla dünyada en iyi penaltı atan ülke olurlar.

  • hataylı koyu türk milliyetçisi can arkadaşım (parmaklarında göktürkçe türk dövmesi bile var) ermeni çıktı. dört beş kuşaktan sonra full ermeni isimler soy isimler var. şokta. iş çıkışı içmeye gidiyoruz.

    not: ermeni arkadaşlar yanlış anlamasın. insanlar ermeni, türk, kürt ya da alman olabilirler bu entry de herhangi bir ırka karşı kötüleme yapılmamıştır. sadece arkadaşımız çok koyu milliyetçiydi kafası karıştı şimdi.

  • "-gelirken winston light alır mısınız?" notu üzerine almayı unutan kurye, yemekten sonra içersin deyip kendi sigarasından vermeyi teklif eder. yok önemli değil deyip geri çevrilir. 5 dakika sonra kapı çalar, yemekten sonra içilir der gene ve paketi uzatır. kıyamam be.

  • bizden medeniyet ve zihnen ışık yılı uzakta bir ülkenin fonudur. makalede denmiş ki: ''böylesine büyük bir fonu yönetmek büyük bir güven gerektirir. saydam bir topluma sahip ve sosyal bir demokrasi olan norveç'te hükümete karşı böyle bir güven var. bizler biliyoruz ki hükümet bu fonu en iyi şekilde yönetecek.''

    düşünsene türkiye'de böyle bir fon olacak ve bu tayyip'e teslim edilecek. vay vay vay. gider marmara'nın ortasına havada asılı kalabilen cami falan yaptırır.

  • ilk yurtdışı aynı zamanda amerika uçuşumun aktarması için schipolden bindiğim uçakta yerime yerleşirken tanımadığım birinin (ingilizce) ben ön tarafta oturuyorum, siz arkadaşımın yanındasınız, yer değiştirmek ister misiniz ?" demesi. benim kabul edip eşyalarımı toplayıp yeni yerime tam gitmişken başka bir kişinin "ben üst katta first class tayım (747 di herhalde uçak), arkadaşımla beraber uçmak istiyorum, servisi iyidir, yer değişmek ister misiniz" demesi. sonrasında ilk atlantik uçuşumu kim bilir kaç bin dolarlık biletle uçulan bir koltukta havyar ve ıstakoz eşliğinde gerçeleştirmem. yaşasın arkadaşı bol insanlar !

  • yakinlardaki bakkallarda bulamadigim icin, basket dergisini alabilmek amaciyla dikilitas'tan zincirlikuyu'ya yurumustum. zincirlikuyu'da bir allahin kulu yoktu. ama -halen de eski yerinde durmakta olan- gazete bayii acikti. dergiyi bulmus ve ayni yoldan yuruyerek evime donmustum.
    yollarin kenarlarina atilmis karlardan olusan tepeleri iyi animsiyorum. barbaros bulvarindan da cok seyrek araba geciyordu. zaman zaman bulvarın ortasından yurumustum yanlis animsamiyorsam.