hesabın var mı? giriş yap

  • ege (5) çay bahçesinde sandalyesinde otururken bir yandan da bacaklarının arasını tutmaktadır...

    romica: oğlum çişin mi geldi?
    ege: hayır, çişim gelse sağa sola sallanırım böyle.
    romica: eee, neden pipini tutuyorsun o zaman?
    ege: aşağıya bastırmaya çalışıyorum beni dinlemiyor!
    babası: çadır mı kurdu pipin oğlum?
    ege: saçmalama, burası orman mı, senin kulağın kamp yapıyor mu?

  • "komura bak komura diolar, ne komuru ya" deyip sudanlı abimizi isyan ettirmişlerdir :))

    gülüyorum ama 21 yy a geldik hala ten rengine göre insan sınıflamak devam ediyor.

    not: o sudanlı bebek ayrıca ne tatlıymış öyle.

  • okuyunca nasıl bir yokluk içinde okuduğuma şaşırtan yazıdır.
    biz de kızlı erkekli oturduk ama hiç bir kız gelip kucağıma oturmadı. demek sorun sadece bizim lisedeydi.
    karşılıklı münazaralar yaptık, fikirlerini dinledik, fikirlerimizi çarpıştırdık. beraber ders çalıştık, ders dinledik, ders astık.
    okuldan kaçıp dönercide 1.5 porsiyon döner yedik, sinemaya gittik güldük muhabbet ettik.
    bazen karşılıklı futbol oynadık, kavga ettik, beraber sevdik, sevdiğimizi müzikleri bir kulaklıkla dinledik.
    bak bu kitap çok güzel diyerek birbirimize kitaplarımızı paylaştık, bazen de gençliğin verdiği heyecanla ağzımızdan tükürükler saçarak kavga ettik fikir ayrılıklarımız yüzünden.
    birbirimizi güzel/yakışıklı bulduk, aşık olduk.
    kadın ya da erkek hepsinin birer adı vardı hepsi birer bireydi başta.
    fikirleri, hayalleri, hedefleri olan kızlar tıpkı erkekler gibi. evet hiç biri kucağıma oturmadı ne yazık ki.

  • sosyal psikoloji deneylerinden biridir. deneyi yapan sosyal psikoloji bilim dalının dünya üzerindeki kurucularından muzaffer şerif başoğlu'dur. ilaveten ankara üniversitesi psikoloji bölümünün de kurucusudur. kaynaklarda adı muzaffer sherif, bu deneyi de "otokinetik deneyi, grup normu oluşumu deneyi, karanlık oda deneyi ya da otokinetik etki deneyi" diye geçer.

    deneyin temelinde optik algı yanılması yatar. deney üç aşamalı olarak gerçekleştirilmiştir.

    ilk aşama: denekler tek tek zifiri karanlık bir odaya alınmışlar ve aynı noktadan bir ışık belirli aralıklarla gösterilmiştir. deneklere ışığın hangi yöne ve ne kadar aralıklarla hareket ettiği sorulmuştur. her denek bir yön ve değişik aralıklar söylemiş (3-5-15 cm gibi) ama sonunda kendine göre standart (6-8 cm arası) bir mesafe tespit etmiştir. burada dikkat edilmesi gereken nokta ışığın hiç hareket etmediğidir.

    ikinci aşama: denekler gruplar halinde odaya alınmış ve kararlarını yüksek sesle vermeleri istenmiştir. ilk deneğin fikir belirtmesiyle birlikte kararlarda değişme olmuş ve ortak bir grup standardı geliştirmişlerdir. burada liderin belli olmadığı gruplarda ilk söze girenin muhtemel lider olarak belirebileceğine dikkat çekmek gerekmektedir.

    üçüncü aşama: denekler yine tek tek odalara alınıp fikirleri sorulmuştur. denekler bu kez grup halinde geliştirdikleri standarda göre (ikinci aşamadaki) ışığın yön ve mesafesini söylemişlerdir.

    1. aşamada kişisel standart oluşur.
    2. aşamada grup standardı oluşur.
    3. aşamada kişi, grup standardını kullanır.

    buradan şu sonuçlara varılabilir. fiziksel gerçek belirsizse kişiler kendi gerçeğini yaratırlar. bir araya geldiklerinde ise kendi gerçeklerini bırakıp grupça oluşturulan grup standardını kullanırlar. bu kez kişiler fiziksel gerçeği benimsemek için benimseyerek yani bilerek ve isteyerek birbirlerinin yardımını talep ederler.

    bu deneyde muzaffer şerif başoğlu grup normunun nasıl oluştuğunu ortaya koymuştur. grup normu bir kez oluşunca bireyler artık ona inanmakta ve isteyerek uymaktadırlar.

    kaynak: yönetim psikolojisi ders notlarım.

  • takım otobüsüne binerse +200 bin euro. yanına abdürrahim albayrak oturursa bi 200 dahaahahaha