hesabın var mı? giriş yap

  • allah, kelam gibi dini sözler kullanıp 10 yaşındaki küçücük çocuğa tecavüz etmekten bahsediyor..hiç mi şaşmaz bu sözde müslüman insanlar be..bu ülkeyi bu hale getiren leş insan topluluğundan sadece biri..

  • bunu squid game dizisinin 2. sezonu sanarak izleyen, izlerken bile yarışma programı olduğunu anlamayan, yetmeyip bir de buraya girip 2. sezon olmamış, oyunculuklar berbat diye yazan arkadaşlar... ah o arkadaşlar, vah o arkadaşlar... sen telefonunun tuş kilidini nasıl açtın da, ekşi sözlüğe nasıl girdin de, yetmedi tuşlara bastın da entry gönderin. :)

  • amerika'da iki genç adam ot içerken yakalanır ve mahkemeye çıkarlar.
    yargıç, "sizler iyi insanlara benziyorsunuz, size hapse girmeden önce ikinci bir şans vermek istiyorum. bu hafta sonu dışarı çıkıp, insanları uyuşturucu kullanmamaları için ikna etmeye çalışacaksınız" der ve mahkeme pazartesi gününe ertelenir.

    pazartesi günü gelir ve yargıç ilk adama ne yaptığını sorar.

    -sayın yargıç, 17 insanı sonsuza dek uyuşturucuyu bırakmaya ikna ettim.
    + 17 mi? harika. bunu nasıl yaptın?
    -diyagram kullandım sayın yargıç. şunun gibi iki daire çizdim: 0 o ve dedim ki, büyük olan uyuşturucu kullanmadan önceki beyniniz, küçük olan uyuşturucu kullandıktan sonraki.

    bunun üzerine yargıç "bu takdire şayan bir yöntem" der ve ikinci adama döner "ya sen ne yaptın?"

    -sayın yargıç, 156 insanı sonsuza dek uyuşturucuyu bırakmaya ikna ettim.
    + 156 mı?!! bunu nasıl yaptın?
    -benzer bir diyagram kullandım sayın yargıç. şunun gibi iki daire çizdim: o 0 ve dedim ki, bu hapse girmeden önceki g*t deliğiniz...

  • öncelikle (bkz: #140710271)

    amk uçan sineği bile ekrem'den bilecekleri kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi.

    lan bu neyin kafası. adamlar ne yapsın. ellerinde havluyla akşama kadar sinek mi kovalasın?

    vay amk.

  • genel hatlarıyla inceleyecek olursak çeşitli kaynaklara göre mö. 600 yılında mayalılar güney amerika kıtasının kuzey bölgelerine göç ettiler. mayalıların, daha bu tarihten birkaç yüzyıl öncesine uzanan bir dönemden beri kakao bitkisine aşinalıkları iddia edilir. mayalılar kakaoyu değerli bir ticaret eşyası olarak görmüş, hem hesaplamada ve hem de ödeme aracı olarak kullanmışlardır.

    mayalılar ve aztekler kakao ağacından topladıkları taneciklerle "xocolatl" (zokolat) adını verdikleri bir içecek yaptılar. aztek hint destanı kakao tohumlarının cennetten geldiğini ve yiyenlerin güçlü ve akıllı olacağını yazar. "çikolata" kelimesi mayaların "zokolat" kelimesinden ve kakao kelimesi azteklerin "cacahuatl" sözcüğünden türemiştir. meksika - hintçe karışımı bir kelime olan "çikolata" sözcüğü "çoko" (köpük) ve "atl" (su) kelimelerinden oluşur, çünkü hatırlayacağınız üzere, çikolata ilk başta bir içecek idi.

    kristof kolomb yeni dünyaya yaptığı dördüncü seyahatten kral ferdinand'a kakao tanecikleri de getirmiş ancak bunlar getirdiği diğer kıymetli eşyalar arasında pek dikkate alınmamıştır

    tarihte ilk çikolata olgusu 1519 yılında ispanyol gezgin hernando cortez'in meksika imparatoru mostezuma'nın makamına ziyaretle başlar. amerikalı tarih yazarı william hickling'in 1838 de yazdığı "meksika'nın fetih tarihi" adlı eserinde, montezuma'nın çokolatl dışında hiçbir içecek içmediği bahsi geçer yani çikolatalı bir içecek olan çokolatl, vanilya ve türlü baharatla lezzetlendirilmiş ve bal kıvamına yakın tarzda köpüklendirilmiş, ağızda eriyen bir yapıya kavuşturulmuş bir yiyecek olarak tanımlanır. montezuma'nın hareme girmeden önce kadeh kadeh cokolatl içmesi de bu içeceğin bir afrodizyak olduğu yönünde inanışların hasıl olmasına yol açar.

    ilk çikolata imalathanesi londra'da 1657 yılında bir fransız tarafından açılmıştır. ilk satışlar yarım kilosu 10 ila 15 şilin arasında değişmiştir. çikolata seçkin halk tabakasının içeceği olarak nam yapar ve on altıncı yüzyıl ispanyol tarihçi oviedo, "çikolatı ancak en üst düzey, zengin kimseler içebilirdi, çünkü tıpkı para içmek gibi bir şey di. kakao tüm ülkelerde para kurunun üstüne çıktı; 10 kakao tanesine bir tavşan ve 100 kakao tanesine iyi bir köle satın almak mümkün" demiştir.

    1778'de bir parisli'nin ilk ufalama, karıştırma ve yoğurma makinesini icadının ardından, 1825'te antoine brutus menier, noisel-sur-marne'de makineli ilk çikolata fabrikasını kurmuştur. ve bu adımla çikolatanın büyüsü tüm dünyaya yayılmıştır.

    günümüzde nestle kapitalist sistemin tüm imkanlarından faydalanarak çikolatanın büyüsünü insanlara aşılamakta ve sadece türkiye'den yılda 500 milyon $ kar etmektedir. nestle amcamız bununla kalmamakta bu yolda 3. dünya ülkelerine 6.-7. sınıf mallarını kakalamakta ve bir çok cocuk ölümüne sebep olmaktadır. kapitalist sistemde 1. sınıf ülkelerin beğenmediğini çöpe atacak kadar zengin olmadıklarını alenen ifade etmektedirler.

    çikolata o kadar mutluluk verir ki aynı zamanda hem damağınıza hitap ederken hem de o anda ne olmuş, ne bitmiş umursamaz bir tavır da takındırır.

    nestle; 1800 yılından günümüze kadar olagelen dünya çapında tüketimi içeren çikolata evriminin aşağıdaki dört faktörden meydana geldiğini belirtmektedir;

    1- 1828 yılında kakao tozunun piyasa çıkması;

    2- çikolata üzerindeki vergilerin azaltılması;

    3- tarladan fabrikaya kadar nakil olanaklarındaki gelişme;

    4- çikolatanın yiyecek olarak alışkanlık haline getirilmesi ve üretim metotlarındaki gelişmeler.

    1990'lı yıllarda çikolata ürün olarak popülaritesini ispatlarken aynı zamanda büyük ticaret hacmine sahip bir iş alanı olduğunu göstermiştir. dünyada yıllık kakao tüketimi yaklaşık 600,000 ton iken, nüfus başına çikolata tüketimi gittikçe artmaktadır. çikolata sektörü amerika birleşik devletlerinde mülti-milyar dolarlık rakamlara ulaşan bir sanayi dalı olduğu bilinmektedir efenim.

  • banyodan müzik sesi geliyor, gidip baktığımda 3 tane ak sakallı dedeyi duş alırken görüyorum.

  • frida kahlo, diego'dan vazgeçme eşiğini şöyle açıklamıştır:

    "kötü günümde yanımda olmadığın zaman vazgeçtim.
    canın sıkıldığında benimle paylaşmadığını, kırılacak veya tedirgin olacak olsam bile düşüncelerini açıkça söylemediğini anladığım zaman vazgeçtim.

    bana yalan söylediğini anladığım zaman vazgeçtim.

    gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını ve bana hala söylemediğin şeyler olduğunu hissettiğimde vazgeçtim.

    her sabah benimle uyanmak istemediğini, geleceğimizin hiçbir yere gitmediğini anladığım zaman vazgeçtim.

    düşüncelerime ve değerlerime değer vermediğin için vazgeçtim.

    ağrılarımı dindirecek sıcak sevgiyi bana vermediğinde vazgeçtim.

    sadece kendi mutluluğunu ve geleceğini düşünerek beni hiçe saydığın için vazgeçtim.

    tablolarımda artık kendimi mutlu çizemediğim ve tek neden “sen” olduğun için vazgeçtim.

    bencil olduğun için vazgeçtim.

    bunlardan sadece bir tanesi senden vazgecmem için yeterli değildi çünkü sevgim yüceydi.

    ama hepsini düşündüğümde senin benden çoktan vazgeçtiğini anladım.

    bu yüzden ben de senden vazgeçtim.

    frida kahlo"

  • "yaptığı kazayı, alkol ya da uyuşturucu etkisi altında olduğu için ilk anda üstlenmeyip sonradan çakallık yapmıyorsa ahlaki olarak erdemli bir davranışa imza atmış yazar."

    hangi ahlak?
    hangi erdem?

    arkadaş iyi misiniz? tamam adamı seviyorsunuz filan anladık onu ama 2 insanın ölümüne sebep olmuş ve olay yerinden kaçmış. nasıl erdemden, nasıl ahlaktan bahsedersiniz.

    ayrıca itirafının neresi takdirlik?

    lan adam teslim olmasını bile sosyal medyadan şov haline getirerek yapıyor.

    emrah serbes sosyal medyadan kendini takip edenlere şov yapacağına ölümlerine sebep olduğu insanların sevenlerine hesap versin.

    tekrar ediyorum; ölümlerine sebep olduğu insanları kaza yerinde bırakıp kaçmıştır, bu da yetmemiş bu suçu arkadaşı üstlenmiş ve adaleti yanıltmıştır.

    bir insanı seviyor olabilirsiniz ama savunmak adına gerizekalılık yapmanıza gerek yok, o ölen 2 insan sizin aileniz canınız olabilirdi, biraz empati lütfen.