ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
pms döneminde ağlanan saçma şeyler
-
karincayiyenin sirf karinca yiyerek aslinda doymadigini, ac ve perisan gezdigini dusunmek.
çiftlik bank mağdurları için şiirler
-
taze taze yazdığım aktostiş için buyrun;
çok zaman önce jet fadıla kandım
imza, caprice gold diye diye battım
fadılı unuttum tekrar hırslandım
tosunun birine çok para bastım..
lakin ilk zamanlar iyiydi işlerim
iki üç kat kazandırdı hep piliçlerim
koyun inek falan da alayım dedim
büyükbaşı küçükbaşı ayırdetmedim..
allah akıl fikir versin tüm mağdurlara
ne fadıla ne tosuna kaptırmasın para
kanmam daha, baş harflere baksana!
istanbul'da taksicilerin kontak kapatma tehdidi
-
bize ne ya. turistler düşünsün.
konsolosluklara falan gidip dertlerini anlatsınlar.
tanım: türk vatandaşlarını ilgilendirmeyen durum.
yanlış anlaşılma editi: bu taksiciler türkler'i almıyor ya, alsa da mesafe beğenmiyorlar falan. ona gönderme işte. esprisini açıklamak zorunda kalan adam oldum ya la.
football manager 2007
-
wonderkidime;
ilk kez intercontinential finalinde gozgoze geldik
55. dakkada sonradan girdin oyuna
ne bir gol ne de bir asist yapabildin ama
seni topla gormek buyuledi beni
yolladim tabi scoutlari hic beklemeden
te anasinin gozune guney amerikaya
arastirin bakalim dedim kimin nesidir ?
decent signing dediler, senin altyapinda 10 larca var bundan
bi de onu benim gozumle gorseniz dedim
peki var midir bende gonlu dedim ?
might be tempted diye cevap geldi
baskanim bunu alin, whatever the price diye buyurdum
geldin
bir an once yemyesil traning oklarini gormeyi bekledim
her idmanda gozum sendeydi
iligine kadar ezbereldim attributelerini
kizarmaya baslamisti artik ratinglerin
gozum ne lig ne avrupa gormez oldu
iple cektim next seasonu
bir sezon pistikten sonra altyapida
monte ettim seni ilk onbire
firtina gibi esiyordun sol kanatta
goller senin asistlerinle yagmur olup yagdi
composure yoksunu forvetimi bile gol krali yaptin
sonra kakaladim o forveti iyi paraya
senin personal statusde wonderkid ibaresini gorunce
yeni baba olmus gibi sevindim
yesil sahalar bizim lunaparkimizdi artik
elinden tutup saatlerce seninle vakit gecirdigim
ama sonra wnt simgesi belirdi yaninda
o serefsiz menejerin pazarliyordu seni resmen bir mal gibi
elinde tencere, tabak kapi kapi dolasan pazarlamacilar gibi
cektim seni kenara nedir bu durum dedim
never leave the club he lovesdi aldigim cevap
ama kulagima geliyordu flattered by the interested being shown in him
ah keske o minimum fee miktarini kaldirabilseydim
yetenek torpusu real madrid caldi kapimizi
yine o pezevenk menejerin haber etmis minimum feeden
adamlarin elinde tapu gibi kontrat yuklendiler
neden reddedemiyordum bu teklifi ?
sen bundan kat kat fazla degerliydin benim icin oysa
stall offer ulan iki dakka bekleyin dedim
kostum senin yanina offer new contract desem ne dersin dedim
bir hafta dusunup kararini verdin
ama onlardan yana
o gozlerindeki futbol hirsi bozuk para gibi dokulmus ceplerinden tasiyordu giderken
sana verdigim babamdan kalma dizligi bir kenara atmissin
ben burdayim diye bagiran afili markalara burunmussun
tamam simdi herseye sahipsin
uctun yuvadan gittin
ama bana lutfen durustce soyle
bu aksamki macta nah surana bir aci saplanacak mi ?
benim filelerimi de havalandirabilecek misin ?
yoksa artik sen benim bildigim wonderkidim degil misin ?
ispanyolca
-
öncelikle (#66216124) ve (#68057455)
bu entryleri yazdığımdan beri birçok mesaj aldım ve kitap tavsiyesi için bir entry daha yazmaya karar verdim.
şunu da açın arka planda çalsın
öncelikle öğrenirken nasıl bir yol tavsiye ettiğimi yukarıda referans verdiğim ilk entryde açıklamıştım. bu konuda fazla yazmaya gerek yok.
arada bir not da geçeyim; ne kadar kitap okursanız okuyun, ne kadar kelime ezberlerseniz ezberleyin eğer konuşma pratiği yapmazsanız ispanyolca öğrenemezsiniz. istanbul'da yaşayanlar çok şanslı, git sultanahmet'e, ispanyolca bilen birisi illa ki çıkıyor. diğer arkadaşlar için de arkadaşlık sitesi tavsiye etmiştim zaten.
neyse, kaynak olarak tavsiye edebileceklerim;
- colloquial spanish of latin america
favori kaynağım. bu kitap ile ispanyolcanın neredeyse tüm gramerini hızlı ve eğlenceli bir şekilde öğrenebilirsiniz. tabi bu gramer bilgisini öğrenmek yetmez, akılda oturtmak, sindirmek, konuşurken karıştırmamayı öğrenmek epey zaman alır. neyse, basitçe, gramerin çok büyük bir kısmını bu kitaptan öğrenebilirsiniz.
- fono kendi kendine hızlı ispanyolca
bunu yıllar önce bir kez kullanmıştım, sonra bir daha yüzüne bakmadım. şimdi bunun olumlu olumsuz yanları nelerdir onları yazalım.
olumlu yanı, türkçe olması. hani daha ingilizceyi doğru düzgün konuşamayıp ispanyolcaya saranlarınız var ya, onların epey işine yarar.
olumsuz yanı, içerisinde bazı hatalar olması ve çok yavaş bir hızla ilerlemesi. öyle ki, ilk seti bitirdiğinizde kat ettiğiniz mesafe çok çok az.
- inci kut'un ispanyol dili ve grameri kitabı
adından nasıl bir kitap olduğu anlaşılmakta. tavsiyem bunu kullanacaksanız öncesinde en az bir set fono'nun yukarıda tavsiye ettiğim serisinden çalışmanız.
- fono'nun ispanyolca grameri kitabı
bu kitaptan alın, elinizin altında mutlaka bulunsun bir tane. gramer hakkında hemen hemen her şeyi barındırıyor. aklınıza takılan hemen hemen her şeyin cevabını bulabilirsiniz kolayca. fakat elbette ki bazı hatalar barındırıyor içinde.
gerçi ben bunları eski basımları için söylüyorum, belki yeni basımlar çıktıkça bu hatalar gideriliyordur, bilemiyorum.
- pimsleur spanish seti
bu kitap değil, dinleme seti. eğer ingilizceniz çok iyiyse bundan edinebilirsiniz. fakat size ancak turist ispanyolcası öğretir, fazlasını beklemeyin.
- rosetta stone ispanyolca seti
bu da kitap değil, bilgisayar programı. bundan epey ilerletebilirsiniz, fakat çok vakit alıyor haberiniz olsun. dolayısıyla ilerleme yavaş.
şimdilik kaynaklardan aklıma tek seferde gelenler bunlar, daha da gelirse ekleyeceğim.
romanlara geçelim;
ispanyolcada belli bir düzeye geldik, okuduklarımızın yarısına yakınını anlıyoruz diyelim. kelime hazinemizi geliştirmek için roman okumaya karar verdik.
öncelikle bir tavsiyem; kesinlikle ince kitaplar seçin. kalınları muhtemelen yarısına gelmeden bırakacaksınız. ince kitapları sonuna kadar okuduğunuzu gördükçe hedefi yükseltip kalınlara geçebilirsiniz.
dili öğrenme aşamasında basit kelimeleri öğrenmek için fono'nun hikaye kitaplarını kullanabilirsiniz, kullanılan dil de basittir genelde (dereceleri var gerçi).
ithal kitapları bulmak için ben arkadaş kitabevini kullanıyorum, orada ithal kitaplar bolca var, tavsiye ederim.
- el principito (küçük prens)
bu kitabı isterseniz yüz kez okumuş olun, yine de ilk alacağınız kitap bu olsun. kısa olması şevkinizi kırmaz, kısa zamanda bitirirsiniz.
bir not; bunun arkadaş kitabevinde satılan versiyonu arjantin/uruguay ispanyolcasıyla çevrilmiş. haberiniz ola.
- el alquimista (simyacı)
çok kalın bir kitap olmamakla birlikte, kullanılan dil çok basittir. anlaması çok kolaydır. arkadaş'ta satılan versiyonu ispanya ispanyolcasıyla yazılmış.
- crónica de una muerte anunciada (kırmızı pazartesi)
kitap inanılmaz sıkıcı, fakat okumak isteyenlere dili temiz bir latin ispanyolcası. zaten yazarı kolombiyalı gabriel garcía marquez
ayrıca buraya tek tek yazmayayım daha ama, g.g. marquez'in kitaplarını tavsiye ederim. anlaşılması biraz zor, hatta bazı kitapları çok zor. bilinmedik çok kelime çıkabiliyor. fakat geneli ince, kolay bitirirsiniz o yüzden. ayrıca ana dili ispanyolca bir yazar, yani çeviri değil, dolayısıyla dili çevirilere oranla bir tık daha doğal haliyle.
elbette nobel ödüllü kitabı cien años de soledad (yüzyıllık yalnızlık) okumanızı da tavsiye edeceğim, eğer uzun kitap sizi sıkmayacaksa. malum, türkçe değil sonuçta, habire sözlüğe bakarak kitap okumak bir yerden sonra sıkabiliyor ama sabredince ve kelime hazineniz gelişince bir süre sonra sözlüğe hiç bakmadan okuyorsunuz.
daha da kitap gelirse aklıma ekleyeceğim.
ali koç'un garsona sorduğu kokteyl sorusu
-
garson ezikleme sorusu. ne kadar ayıp, kaç yaşında adamsın, yakıştı mı?
garson arkadaş, bir sonraki sefer içinde ne olduğunu bilecektir. içindekiler +1 olarak.
yılbaşı klişeleri
-
yeni yıl yeni kararlar klişesi..
ama ne oluyordur: "şimdi aldığın o "karar"ları usulca yere bırak!"
erdoğan düşerse başa kim gelecek
-
köşeye sıkışmış savunacak argümanı, mantığı kalmamış akp'li beyanı. klasik. 11 yıldır "tamam haklısın ben de farkındayım ama x gitse yerine kim gelecek" diye dolanıyorlar.
yılmaz vural gelsin amk. en azından küme düşmeyiz.
eti negro'nun isminin eti nero olarak değişmesi
-
eti siyahi birey olmalıydı. ben oreo'ya geçiyorum hıh.
aysun kayacı'nın son hali
-
"benim naçiz vücudum elbet kilo alacaktır, fakat oyların eşitsizliği teorim ilelebet payidar kalacaktır"
aysun kayacı
mağarada birlikte olan çifte baskın
-
köylüleri niçin öldürmeliyiz.
tiktok kullanıcısı kızın czn burak'ı ifşa etmesi
-
adam on numara konuşmuş. hiç üstelememiş. baya da centilmen davranmış. ama anasını sattığım kezbanı ünlü olmak için mesajları ifşalamış. helal lan czn gözüme girdin.
msn'den çıkma teklifi etmiş efsanevi nesil
-
msn' i açıp saatlerce hoşlanılan kızın online olmasını beklemişliği de vardır bu neslin.
msn discovery, msn plus gibi uygulamaları yükleyerek hoşlanılan kızın kendi penceresini açıp açmadığını merak etmiştir.
güzeldi o günler, güzel. ergenliği tam olması gerektiği gibi yaşattı.