hesabın var mı? giriş yap

  • dünyaya gelinebilecek en kötü zamanda geldiklerine ciddi ciddi inanmaları. babaları güneydoğu'da zorunlu askerlik yapıp hergün teröristle çatışıyordu. dedeleri iç savaşa dönmüş sağ-sol çatışmalarının ardından bir de askeri darbe gördü. ondan önceki nesil ikinci dünya savaşının getirdiği yokluk ve sefalet içinde yaşadı. daha öncesi birinci dünya savaşı sırasında tüm gençliğini cephede harcadı. daha geriye gittikçe daha da zor yaşam şartlarından bahsedilebilir.

    şimdi bu arkadaşlar zannediyor ki onlardan önce herkes gülüp eğleniyor, vur patlasın çal oynasın gününü gün ediyordu. eskiler avrupalı akranlarından eksik kalmıyordu. yok öyle birşey gençler! bakmayın sizi imrendirmek için 90ları 80leri övüp bitiremeyenlere. bu ülkede bir tek siz değil, hiç kimse gençliğini yaşayamadı. bu gerçeği bilmek dertlerinizi çözmeyecek belki ama suni bir şekilde yüreğinize işlemiş adaletsizlik duygusunu söküp atarak az da olsa rahatlatacak.

  • allah'tan darbe başarısız oldu diye düşündüren hükümetimiz icraatı.

    düşünsenize darbe başarılı olsaydı sürekli ohal olacaktı;
    darbecilere alkış tutmayan herkes vatan haini damgası yiyecekti,
    gazeteciler ve muhalif milletvekilleri hapse atılacaktı,
    temel iletişim araçları engellenecekti,
    döviz kurları coşacaktı,
    halkın can güvenliği olmayacaktı, her an herkes kimvurduya gidebilecekti,
    ekonomi duracaktı, işsizlik alıp başını gidecekti,
    ülkenin dünya çapındaki itibarı yerlerde sürünecekti.

    o yüzden, çok şükür darbe girişimi tankların önüne yatan, uçaklara sapanla taş filan atan yüce halkımız tarafından engellendi de ülkece rahat bir nefes aldık. hamdüsenalar olsun.

    debe editi: (bkz: minik eymen'e yardım ediyoruz kampanyası)
    ikinci debe editi: (bkz: aybastida kopek zehirleme rezaleti)

  • vedat milor için yemeğin vazgeçilmez, telefonun ise önemsiz bir materyal olduğunu gösteren hadise. hastayım bu adama cep telefonu denize düşüyor bütün ekip panik vedat abinin tepki ;
    - telefonunuz düştüüü!
    - benim telefon mu düştü?
    - evet!
    - o zaman çok kötü. kaybettim herhalde telefonu, artık hayır gelmez ondan. ve yemeğe devam.. :

    o an

  • zaman çok hızlı geçiyor. ufak bi hesap yaptım. iki gün sonra ben tam 34 yaşında ve tam 22 yıldır babasını görememiş biri olucam.

    bu 22 yılda o kadar çok şey birikti ki ona söylemek istediğim nereden başlasam bilmiyorum. cenazesinin olduğu gün "ne kadar çok seveni varmış babamın geldiğinde söyleyelim" demiştim annemede daha bi hıçkırarak ağlamıştı. ölümü, ölenin artık gelmeyeceğini hemen kabullenemiyor insan. ağzımdan öyle kaçmıştı işte.

    başlarda kızgındım hep. sanki ölmeyi o istemiş gibi söyleniyordum sürekli kendi kendime. allaha da kızıyordum. dedem daha yaşlı o ölseydi babamı almasaydı allah. bi kaç ay sonra dedem de öldü zaten evlat acısına daha fazla dayanmadı kalbi. o da ölünce kaldık dımdızlak. evin hatta ailenin tek erkeği olmak 12 yaşındaysanız biraz zor oluyor. maddi olarak söylemiyorum. babamın 39 yaşına kadar yaptığı serveti çok uğraşmama ramen 22 senede bitiremedim. şu an ölsem kendi oğluma mirasım babamdan bana kalanların bir kısmı olacak :/

    konuyu dağıttıkça dağıtıyorum. uzun lafın kısası babama bir kez olsun "seni seviyorum baba" demeyi çok isterdim. sanıyorum ki hiç söylememiştim sağlığında. anneme de söylediğimi hiç hatırlamıyorum. şimdi arayıp söylesem " niye bu kadar çok içiyorsun oğlum" der. yarın da şu anki cesaretim olmaz. ben niye böyle bi adamım ya?

    kafa güzel olunca uzatıyorum böyle. buraya kadar okuyup sarhoş muhabbetimi çekenlerden özür diliyorum.

    son sözlerim babama olsun. söylemek isteyip de söyleyemediklerimin bir kısmı;

    " babacım ben seni çok seviyorum.. çok özlüyorum.. oğluma senin adını verdim. babacıııım diye seviyorum onu. ben sana layık bi evlat olamadım ama oğlum umarım senin gibi bi insan olur. gözlerim yanıyor baba. sanırım toz kaçtı. bu arada cenazene o kadar çok kişi geldi ki inanamazsın. ne çok sevenin varmış"

  • en büyüğün evinde toplanılması geleneğinden ötürü bütün misafir ağırlama yükünün o büyüğün bakımını üstlenen kişilerin üzerine binmesi.
    sürekli yemek yap, tatlı yap, kahve yap, çay yap, bulaşık yıka ve halinden memnunmuş rolü oyna.
    herkes de gelsin yesin içsin sonra da çekip gitsin.