hesabın var mı? giriş yap

  • yapıyorum ben bunu. mesela bi bunu yaparım bi de metrobüslerde boş yer kapmak için o teyzelerle kapışırım. kaç teyzeyi yuvarladım, kaç teyze üstüme oturdu, ne kadar dayak yedim bilinmez.

    bi gün böyle yer vereyim dedim amcaya, amca teşekkür etti, bi şey değil dedim, etrafıma baktım, şoför ani fren yaptı, herkes toplu halde salındı, bi ben salındıktan sonra yere düştüm. yere düştükten sonra insan kalkar ya, ben kalkamadım. otobüs gaza bastıkça yuvarlandım durdum. bu olaydan sonra bir sürü teklif aldım. ''yavrum istersen gel sen otur, ayakta duramıyon sen..''

  • 24 yaşında anladığım olay.

    bağlanma korkum falan yok. köpek gibi bağlanırım gel gelelim karşımdaki insan hiç bir zaman bağlılığımı kabul edemiyor. yapı itibariyle mobil iletişim çok umurumda değil. arayıp sormak benim fıtratımda yok ama bu demek değildir ki karşımdaki insanı önemsemiyorum. "hasta oldum ben" denildiğinde "geçmiş olsun"dur benim cevabım. "ay kıyamam sanaaa" geyikleri yapamıyorum. "karnım ağrıyor" diyen sevgilime "soda iç" derim ben. mantıklısı budur çünkü. beklenen ise "hiiiiii şimdi yanında olsam, ben bakarım sana". nereye yanında oluyorsun ? değilsin işte. var mı gerek, gereksiz lafa ? hatun kişi bunu istemiyor yazık ki.

    çok istiyorum bir kızım olsun. belki kız kardeşim olmamasından ya da kız kuzenlerimin hepsinin bana göre gerizekalı olmasından kaynaklanıyor bu durum.

    yalnız ölmek en büyük korkularından olan bir adamın çaresizliğidir bu.

  • başlık : steve jobs ile nejat işler in bi alakası var mı
    entry: yoksa sadece soyisim benzerliği mi?

  • (bkz: gerçek finlandiya bu değil)

    edit: sadece boş bkz girmeye gönlüm el vermedi. abi anlamıyorum, bu adamlar savaştan kaçmadılar mı? canları tehlikede değil miydi? avrupa'ya geçebilmek için türlü yol denemediler mi? haberde tornio'dan helsinki'ye 700 küsür km yol gittikleri yazıyor. yani beyefendiler tornio'yu da beğenmemiş helsinki'ye gelmiş. sonra helsinki'deki sosyal hayat da kesmemiş bunları gerisin geri tornio'ya, oradan da isveç'e geri dönmeyi düşünüyorlar. tamam, buz gibi nemrut havayı ben de sevmem, tek başına depresyon sebebidir, ama seyyah gibi tüm kabile bir oraya bir buraya göç edecek enerjiyi nereden buluyorlar anlamıyorum. ser sefil yollarda sürünmek hoşlarına gidiyor herhalde. çay yokmuş! çayı ne yapacaksın anasını satayım. adam finlandiya'ya gitmiş çay yok diyor. troll müdür nedir...