ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
memur ve emekli yükü yüzünden ekonomi bitti
-
her alanda özelleşilsin ki vatandaş yarı maaşa çalışsın aradaki farkı da biz yandaşa yedirelim naraları geliyor.
yıllar geçse de akıldan çıkmayan ders terimleri
-
(bkz: anası mezar dikecekmiş)
yorgunum aşağı iner misiniz diyen kargocu
-
- cengiz kargo..ama yorgunum aşağı iner misiniz?
- elbette..hemen geliyorum..
..
- merhaba..
- merhaba..önce şu paketi vereyim..
- aa şey..iyi de bu bana gelmemiş ki..
- evet..en üst kattaki eve geldi ama onlar inmek istemediler..siz çıkarın bi' zahmet..
- yuha!
- yorgunum..
süper kahraman olma umuduyla paso deney yapmak
-
hayatımın üç koca yılını harcadığım faaliyetler bütünü (14-17 yaş aralığı). allah belasını versin böyle işin... mahalledeki elektrik trafosunun içinde birleşik kaplar deneyi yaptım, belki yüksek düzeyde elektrik akımına tutulursam süper güçlerim olur diye düşünmüştüm. deney, bekçinin beni kovalamasıyla sonuçlandı. hıfzıssıhha'ya gittim; hormonlu tavuklarla, koyunlarla kucak kucağa uyudum. acımasızca dövdüler...
onlar olmadı tübitak'ta çalışan arakadaşlarımın yanına gittim ve bir bardak suyun üzerine a4 kağıdı kapatıp bardağı ters tuttum. sözelci olduğum için* bildiğim bir kaç deneyden biriydi bu. su dökülmedi ama amacıma da ulaşamadım... gamma ışını, beta ışını, radyasyonlu börtü böcek varsa gönüllü deney olayım dedim, annemi babamı çağırdılar. çok acılar çektim... çok acılar çektim ama yılmadım demeyi çok isterdim. ama yıldım tabii, çünkü sözelci olduğum için* çok fazla deney gelmedi aklıma. bir de yetkililerin davranışları beni üzdü. bu ülkede bilim yapmak gerçekten çok zor... bu kafayla da bizden nah süper kahraman çıkar.
*not: sözelci olduğum için öss'de biyoloji sorulardan yaptım birkaç tane. çünkü sözelcilier aslında birkaç biyoloji sorusu yapabilir, çünkü o da sözel bir konu gibi biraz.
ikinci el araba jargonu
komutanım içtimayı saat altıya set ediyor olacağım
-
komutanın sizi push etmesiyle son bulacaktır.
iz bırakan kitap cümleleri
-
"daha çok anlat” dedim.
“hoşuna gidiyor mu?”
“çok. elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.”
“bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?”
“gider gibi yaparız."
(bkz: şeker portakalı)
beş kelimelik hikayeyle ağlat güldür ve şaşırt
-
düşünsene mustafa kemal samsun'dan geliyor
yeni balenciaga mankenleri
-
ben bu güzellik algısını yıkma olayını, daha doğrusu bu metotla yıkma çabasını asla algılayamıyorum.
şöyle ki;
bunlar tipik güzel değil hatta çirkin denerek (sözle denmiyor tabi) bu modelleri kullanarak genel kabul gören güzellik algısının yıkılması hedefleniyor.
yani bu modellerin tipik güzellik algısına uygun olmadığı vurgulanıyor.
bu şekilde de standart kabul gören güzellik algısının sınırları vurgulanarak güçlendiriliyor. yani bunlara çirkin, diğerlerine güzel demeye devam edilerek aslında hedeflendiği iddia edilen şeyin tam tersi gerçekleştirilmiş oluyor. bunları "öteki" kılmak, o standart güzele güzel demeye devam ediyor esasen.
diyin ki efendi efendi biz çirkinlere de 3-5 kuruş kazandırmayı hedefliyoruz, hepimiz kabul edelim *
nazlı çelik'in fotoğrafına yapılan yorumlar
-
devlet bahçeli’ye sırnaşıp, gözler dolu dolu haber sunup belli bir hedef kitleyi edinmeye çalışıyordu, edinmiş demek ki işte. sorun nedir?