hesabın var mı? giriş yap

  • "hayat; dolmuşa senden hemen sonra binen kişinin, sen para verirken, tek boş koltuğa oturması, sonra sana 'bir bostancı uzatır mısın?' demesidir"

  • atina havaalanından çıkış:

    polis: nereye gidiyorsun?
    ben: istanbul
    polis: hayır, bizans
    ben: hayır, istanbul
    polis: bizans
    ben: istanbul
    polis: bizans demezsen gidemezsin
    ben: istanbul.. baksana, sen istanbul demezsen buradan bir adım bile atmıyorum
    polis: hadi git
    ben: istanbul demezsen gitmiyorum
    polis:...
    ben:..
    polis: tamam tamam istanbul hadi git
    ben: özür dileyeceksin
    polis: tamam özür dilerim

  • bilmesi.
    evet adamın çok şey bilmesi, ama ukalalık gibi değil, hmmm nası desem, işinde uzman olması diyim.
    yani ne sorsan yanıtlaması, ya da bir hobisi var diyelim, örneğin caz, adam caz tarihinden, enstrümanlarına kadar her şeyi biliyor mesela,
    ama gösteriş yapmıyor, sırası geldikçe, ona soruldukça tevazu içinde yanıtlıyor.
    bilgi güçtür.
    bilgi diğer tüm defoları kapatır.

  • universiteyi kazandigimiz ilk sene okuduguz sehirde* hemen ev aramaya baslamistik haril haril o sokak bu sokak ev ararken bi emlakci abiyle karsilastik adamin halinden belliydi dolandirici oldugu (zaten daha sonra emniyet ve bir cok mafia tarafindan aranir bir abi olmustur kendisi).

    -gencler elimde bi ev var bi oda bi salon!merkezde 80 milyon kirasi var*
    -aa abi super hemen bakalim!
    -ama anahtar bende deil tarif ediim siz gidin disardan gorun isterseniz?
    -olur olur tarif et sen!
    (ev bulunur bir hanın en ust katı merdivenlerden kapatilarak ev yapilmistir)

    -olm manyak yerde la bu ev!
    -abi ben bu terasi gordum yaa yeter bana! terasa bak offf, ordek fln besleriz olm keser yeriz ahahah
    -ulan du olm bu evin ici nasil acaba yaa nasil yok anahtar adamda anlamadim!*
    -olm tutalim bu evi biz, cok pis ortam yapariz, karilar fln terasta allaaaa!
    -abi tutalim
    -ulan tutalim yaa

    (emlakciya geri gidilir )
    -arkadaslar bi ufak depozitosu var ama o evin!
    -ne kadar abi?
    -250 milyon
    -ıghhh oha be abi fazla deil mi?
    -isinize gelirse!
    -tamam abi sen bakma arkadasa, tutuoruz evi.

    (anahtar falanca kisiden gidilir alinir ve eve girilir. ev toplasan 50 metre kare biseydir ama yeterli gorunur gozumuze)
    (guzel bir is cikarmanin keyfiyle terasta iki arkadas konusuyoruz)
    -abi terasaa bak beee!ulan ordek alalim ciddi soluom bak!ahaha
    -olm odalar fln da guzel yaa ii etmisiz evi tutmakla! yaz gelsin abi suraya bi cekyat bi mangal aliriz gece han bizim olum okuz soksak kimse duymaz. allaaaa!! ahahah*

    (o sirada 3. ark gelir telasli ve korkmus bi sekilde)
    -lan abi ben evde tuvalet ve banyo yu bulamiorum yaa? bi baksaniza siz!
    -ahahahaha hadi leeenn!
    -yok abi cidden bulamadim baska bi oda mi var lan goremioz?
    -du abi nasil olur?
    -abi kapi fln olmasin odalarda gecilen fln iice bakin!!!*
    -...
    -...
    -...

    (evet evde banyo ve tuvalet yoktur ne yazik ki)
    -alo emlakci abi bu evin banyosu tuvaleti yok! sen bizi kazikladin
    -ee ben size var demedim ki bi oda bi salon ev dedim. alla alla
    -abi biz cikaz bu evden
    -tamam cikin siz bilirsiniz depozito yanar ama soliim!
    -abi a..na goim senin!
    -lan kufretme!!! cikmasaydiniz lan sizde alla alla. yiyosa al parayi!
    -peki abi*.
    (o evde bi ay kalinir o sirada butun cami tuvaletcileri ve hamanciyla ahbab olunur. )

  • tam bir bal kovanı. buna viski demeye dilim varmıyor. adeta bir şurup, likör tadında.

    içilir mi elbette bayıla bayıla içilir ama yine de viski kategorisinde anmak bana biraz haksızlık olarak geliyor.

    bunu özellikle soğuk kış gecelerinde kahvenizin içine koyarak içebileceğiniz bir içki olarak hayal edebilirsiniz. bana en yakın gelen tanımı bu.

    edit: diğer viski yorumlarım için (bkz: #60703155)

    edit2: harf

  • insanin duygulari kolayca duzenlenmis, rasyonel ve kolay tahmin edilir degil. ask, hayatin cogunda oldugu gibi örüntülerle dolu. matematikteki tahminlerde bu örüntüleri calismak ve bulmakla ilgili. ornegin, hava durumu, borsa dalgalanmalari, gezegenlerin hareketleri, sehirlerin gelisiminin örüntülerle anlamlandirilmasi gibi. matematigin, kisiye yeni bir bakis acisi verme potansiyeli var.

    askin matematiksel oruntulerinden cikan ilginc sonuclar:

    1. sosyal medyada eger birisini ortalama cekicilikte buluyorsaniz ona mesaj atip konusma ihtimalini daha yuksek buluyorsunuzdur. eger birisini cok cekici buluyorsaniz bir cok kisinin ona mesaj attigini dusunuyorsunuzdur. dolayisiyla rekabetin fazla oldugunu dusunerek cok cekici birine mesaj atmazsiniz. rekabetin daha az oldugu yere yonelirsiniz. isin ilginc kismi sosyal medyada hemen hemen herkes en iyi fotograflarini profil fotografi yapmaya meyillidir. dolayisiyla buradan cikan sonuc sudur: cekicilik belli bir yere kadar alinan mesaj sayisini artirirken belli bir seviyeden sonraki cekicilik alinan mesaj sayilarini dusurmektedir.

    2. optimum durma teorisi. diyelim 18 yasinda flort etmeye basladiniz ve 35 yasina geldiginizde evlenmeyi dusunuyorsunuz. hayatinizda o yas araliginda flort edebileceginiz birtakim insanlar var. farkli seviyelerde iyiler. arastirmalara gore flort doneminizin ilk yuzde 37'lik kismi ne yapmamiz gerektigini soyluyor. eger ilk yuzde 37'lik kisimdan cok daha iyi birini buldugunuzda evlenme ihtimaliniz artiyor. tabii, bu arada soyle bir kac durum var. hayatinizdaki en iyi insani yuzde 37'lik kisimda gormus olabilirsiniz. bu durumda bundan sonra herkesi reddedip yalniz olma ihtimaliniz var. bir de evlendikten sonra o kisinin en iyi kisi olup olmadigini bilemiyorsunuz. burada sunu da unutmamak gerekir: dogru insani bulmak yuzde yuz her seyiyle mukemmel insani bulmak veya sana tam olarak uygun olani bulmak degil. dogru insani bulmak kabaca yuzde ile ilgili. ornegin, bir kisi zamanin yuzde 18'inde karsidaki insani sinirlendirsin ve delirtsin. ama ayni kisiyle zamanin yuzde 82'sinde herkesle eglendiginden cok eglensin. bu yuzde kisi icin yeterse karsidaki dogru kisidir. kisaca dogru kisi, yuzde ve beklentiyle alakali. sayilar yeterliyse ona sans ver.

    3. gunumuzde tum dunyada yaklasik her iki evlilikten biri bosanmayla sonuclaniyor. evliligin bosanmayla sonuclanip sonuclanmayacagi tahmin etmek neredeyse parayi havaya atip yazi veya tura beklemek gibi. bazi matematikciler, evlilikleri gozlemledi. bosanmalarin nedenini soyle gozlemlendi: bosanmalar cogunlukla eslerin birbirlerine ne kadar olumlu ve olumsuz olmasiyla ilgiliydi. eger ciftler iliskilerinde olumsuz konusmalar daha coksa muhtemelen bosanacaklardir. cunku sonrasinda olumsuz dusunceler iliskiyi daha da negatif yapacaktir. matematikcilerde sadece bu oruntuyu kullanarak bir iliskinin bosanmayla sonuclanip sonuclanmayacagini %90 dogru tahmin ettiler. sonrasinda eslerin bu durumunu modellediler. konusmalar, tamamen eslerin reaksiyonuna bagliydi. (bkz: #71740323) peki, eslerin tepkileri matematiksel hangi parametrelere bagliydi? bu parametreler sunlardi:
    1) kisinin yalnizken modu
    2) esiyle birlikteyken modu
    3) esin kisinin uzerinde yaptigi etki.
    buradan cikan sonuc cok ilgi cekiciydi. basarili evlilikler, olumsuzluk esigi yuksek olanlar degil. aksine olumsuzluk esigi dusuk olanlardir. cunku bir iliskide olumsuzluk ne kadar azsa iliskinin olumsuzluk sarmalina girmesi de o kadar azalir. iliskilerinde sorun olanlarin iliskilerini olumlu yapmaya calismasi evliliklerini olumlu yapiyordu. kucuk meseleleri kartopu gibi buyutmuyorlardi.

    the mathematics of love | hannah fry

  • ders:diferansiyel denklemler
    alınan not:02

    valla ben almadım hoca verdi.

    hocanın not gerekçesi: 01 versem adını yazıp çıktın falan diye sen artist olacaktın ondan 02 verdim. hem böyle daha ezik görünüyorsun. hani yapmış da anca 2 puanlık yapmış gibi.