hesabın var mı? giriş yap

  • kazanırken iyiydi geleceğin para birimiydi ... kaybedince de, kriz savaş haa öyle mi ?

    buyurun sokaklar sizin, kimse size garanti mi verdi?

    kendinizi zora sokacak miktarları, ne olduğu bilinmeyen bir şeye yatıran net kumarbazdır.

    zorunlu edit: bitcoin'in batacağını ima etmedim, sadece belli sayıda (5-10 kişi) sermayederin kontrolünde olan, istedikleri zaman çıkartan istediklerinde düşen bir para birimi, bütün coinler de ona endeksli, ne bekliyorsunuz ki ne olacağı tamamen muamma

  • über-salak zihniyetin savunduğu hede.
    devlet vergiyi neden alıyor ulan, kamu hizmeti vermek için değil mi? yurttaşlarına, o devletin yurttaşı olduğunu gösteren biricik kimlik belgesini bedava vermeyip 18 liraya satacaksa sikmişim öyle devleti.

  • türkiye'de "komşum indirmiş", "kuzenim yazmış" kanunen suç teşkil eden bir eylem için kesinlikle bahane olmuyor. savcılar, hakimler bu açıklamayı zerre kale almıyor. başka birisi itiraf etmedikçe abone her daim sorumlu. haliyle wifi paylaşmak, paylaşımını övmek türkiye sınırları içerisinde felakete davet çıkartmak. aslında bu zaafiyeti kullanarak zarar vermek istediğin birinin hesabından bu tarz paylaşımlarda bulunmak bir saldırı yöntemi olarak bile uygulanabilir.

    o yüzden türkiye'de wifi paylaşımı tavsiye etmeyin. bu önerilen savuşturma yollarını uygulayın. immanuel'i dinlemeyin. o ne dediğini bilmiyor.

  • çocukları british accent ile tanıştıran bir seriydi.
    90'lı yılların sonuydu sanırım. her sabah babam gasteciden -o zamanlar gasteci vardı tabi!- dergisini alır, bana getirir, sonra işe giderdi. ben de her sabah kendi özgür, hür iradem ile kalkıp ozmo'yu seyrederdim. parlak kağıtlara basılmış kitapları vardı. çıkartmalar vs. adeta "ingilizce çok güzel, gelsene" diye bağırırdı. hey gidi günler. 90'lar güzeldi lan. şimdi bir kez daha yad ettim. bir kere dergilerinden birini okula getirmiştim. sınıftakilerle okuruz, bakarız filan diye. hiçbiri bir halt anlamamıştı. ayılar! ben türkçe'ye tercüme etmiştim. lasjfla.
    bir de ozmo'yu hep muza benzetirdim çocukken. belki de muzdu hakkaten.

    son olarak, i can you can what can you do? demek isterim! hı? ne yapabildiniz lan bugüne kadar? 15 senedir naaptınız! geldiğimiz nokta caillou, pepe! hadi kayu uyarlama, bir nebze diyeceğim fakat, hangi çocuk spell edicek de yazıcak onu? bbc'nin 90'larda yaptığını 2015'te yapamamak da bize özgü bir şahanelik olsa gerek. işte o yüzden o bbc, sen terete'sin. kahrol.*

  • bir saheseri de sudur :

    sokakta 3 genc sohbet etmektedir...

    -abi isvicrede 1 erkege 4 kiz dusuyomus...
    -olm kizlar teklif ediyormus orda...
    -lan bizim bi arkadasla kizin babasi kavga etmis "niye benim kizimi skmedin" diye...

    bu esnada sagdan sarisin , acik renk gozlu birisi , elinde sopayla kosarak gelir :

    -bizim de anamiz bacimiz var ulan , ayiptir be!
    -kacin lan isvicre kultur atesesi geliyo
    -ehehe mehehe

  • corbasi cok lezzetli olur. ayrica boreklerde de kullanilir. bati karadeniz de cok rastlanan, kucuk, ciliz, koyu kahverenkli bir mantar turudur. kirmiziya calan rengi zehirlidir. italyanlar da funghi chiodini diye gecer, en cok salamurasini yaparlar.
    edit: imla.