hesabın var mı? giriş yap

  • evet bu iş eğitim işidir. ama eğitimde ceza da bir metottur. bu işin bir cezası olmalı. başkalarını aptal yerine koyanlara karşı bir yaptırım olmadığı sürece bu magandalar yaptıkları bu davranışı kendilerine hak görmeye devam edecekler

  • olaya şu gözle bakılabilidiğinde oldukça basittir. 3 kişi var. sahtekar, bakkal, pastaneci.

    sonuçta pastaneciye giren çıkan var mı? yok. adam 100 tl verdi ve son işlemde 100 tlsini aldı çıkıp gitti.

    geriye kalan iki kişiden birinin kârı öbürünün zararı olacaktır. sahtekarın karı ne? 95 + sigara. dolayısıyla bu kime kaçtı? evet baggala.

  • "ankara'da olduğun sürece artık ankara'da ben de varım" cümlesinin apaçık bir tehdit olduğunu idrak edemeyenlerin beğenmediği rezalettir.

  • yurtta kalıp sadece yemekhane fişleriyle yemek yiyip ve sadece aldığı bursla geçinen arkadaşlarım oldu benim. ona rağmen parası yetmediği için ağır şartlarda ve az miktarda paralara çalışmak zorunda kaldı.kendini bilmezlerin embesil diye adlandırdığı gibi okulunu da uzattı evet. peki ne oldu:bir sene uzattı ama babasının gururunu kırmadı giyecek hiçbişeyim yok diye. annesini darlamadı babama söyle param kalmadı diye. dışardan atıp tutmakla ahkam kesmekle olmuyor o işler. annesi babası da engelli ya da hasta da olabilir. geçimini sağlamak zorunda diye bono poro vorocokson denmez öyle.

    not: ben de okulumu uzattım ve paşa paşa da çalıştım. hiç de pişman değilim. yine olsun yine uzatır yine çalışırım

  • çarpışmayı simule eden görüntülerde kolyeden ayrılan inci taneleri gibi saçılan şeylerin en az güneş sistemi gibi sistemler ve/veya onlarında bağlı bulunduğu sistemler olduğunu düşündüğümde insanın içini burkan olay.

    bugüne hep birlikte gelmişsin, ne badireler neler atlatmışsın, en ufak çekim kuvvetler ayrılığında bulunduğun oba'dan şey galaksiden kopuveriyorsun, hani sadakat? hani kader ortaklığı? sıkı sıkıya bağlanayım galaksimin yanında olayım, öteki galaksinin kuvvetlerine başkaldırayımm yok, varsa yoksa kopayım gideyim, yeni ufuklar heyecanlar...

    tam dünya düzenine uygun, bence gerçekçi videolar.
    insanın bu varsayılan çiğ süt emmişliği evrenden geliyor demek ki.

    (bkz: galaksiden bozuk nesle aşina değilim)

  • süperkritik akışkanlar geleceğimiz için muazzam imkanlara kavuşmamızda büyük bir öncülük edecekler. geleceğin gıdaları, kompakt gıdalar diye bir kategori oluşturacak olursak bunların hepsi süperkritik akışkan ekstraksiyon sayesinde elde edilecek. özellikle öyle uygulamaları var ki çöp diye nitelendirilen pek çok atık bu sistem ile bir başka değere dönüşebiliyor. bu sistem de yine döngüsel ekonominin çarklarını çevirmede oldukça etkili. bir prosesin atık çıktısı diğer prosesin ürünü olarak sisteme dahil olabiliyor. gerçek anlamda sıfır atıklı prosesler elde etmek mümkün hale geliyor.

    süperkritik akışkan ekstraksiyon sisteminde genel olarak co2 gazı kullanılmaktadır. nadirende olsa n2o gazının da kullanıldığı uygulamalar mevcuttur. ekstraksiyon işleminde co2 öyle bir faza gelir ki onun fazını ayrı bir noktada nitelendirmek zorundayız. çünkü katı, sıvı, gaz fazlarından çok ayrı bir noktada incelenmektedir. işlem sırasında co2'e uygulanan sıcaklık ve basınç ile süperkritik akışkan fazı elde edilir. bu aşamada süperkritik akışkanlar sıkıştırılmış gaz olarak görünür. yüksek yoğunluklu ve düşük sıkıştırılabilirliğe sahip bir sıvıya benzerler ve aynı zamanda yüksek difüzyona ve düşük viskoziteye sahip bir gaza benzerler. her iki fazın arasında kalarak bitki materyalleri içerisine yüksek nüfuz güçleri ve çözücü güçleri sayesinde, kimyasal uyumluluğu olan çözünenler için iyi bir çözücü haline gelir.

    bu sistem ile aklımıza gelen her bitkiden, meyve ve sebze atıklarından, kuruyemişlerden birçok öz elde edilebilmektedir. yahut herhangi bir üründen istenmeyen maddelerin çıkarımı gerçekleştirilebilir. örneğin kahve çekirdeklerindeki akrilamid süperkritik ekstraksiyon ile %79 oranında arındırılmıştır. esasen bu proses en yoğun olarak kahvenin kafeinden arındırılması işlemi için kullanılmaktadır. ancak bu prosesin yapacakları o kadar kapsamlı ki sadece bu işlem için kullanılması oldukça kısıtlayıcı olurdu.

    türkiye'de bu prosesin yaygınlaşması için öncülük eden kişi ise can kayacılar'dır. özellikle son zamanlarda yaptığı denemelerde gerçekten geleceğe dair umut verici sonuçlar elde edilmektedir. örneğin; salça fabrikalarının atığı olan domates kabuklarını süperkritik ekstraksiyon prosesinden geçirerek antioksidan olan likopeni saflaştırmışlardır. domates kabuklarından alınan likopen sonrasında oluşan renksiz kabuklardan da yine aynı işlem uygulanarak %80 oranında bitkisel protein elde edilebilmiştir. bu sayede biyoyararlanımı çok yüksek bir ürün elde edilmiş olmaktadır.

    süperkrik eksraksiyon sayesinde; gıdalar içerisinde ihtiyacımız olan pek çok ürünü salt hali ile elde etmemiz oldukça mümkün. özellikle bitkilerden elde edilen uçucu yağlar ve içerisinde bulunan moleküller ve fitokompleksler sayesinde daha yoğun içerikler elde edilebilecektir. kozmetik, farmasötik gibi alanlarda direkt en organik olanı saflaştırarak tüketmek ve fayda sağlama noktasında kesinlikle geleceğin kurtarıcı prosesi halini almaktadır.

    kaynaklar: 1, 2, 3