ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
scott bradlee & postmodern jukebox
-
bir scott bradlee projesi, sadece postmodern jukebox olarak da anıldığı oluyor. pop/hip-hop şarkıları alıp 1940-1950'lerin doo wop/jazz/motown tınıları ile yeniden yorumluyorlar. piyanoda bradlee'nin kendisi yer alıyor.
http://www.huffingtonpost.com/…adlee_n_3923758.html
grup, müzik türlerinin arasındaki duvarları yıkmak, popüler kültür üzerinden artık eskisi kadar popüler olmayan doo wop vb. müzik türlerini daha geniş kitlelere ulaştırmak ve -scott bradlee'nin kendi deyimiyle- müzik endüstrisini troll'lemek amacı ile bir araya gelmiş müzisyenlerden oluşuyor. ki bradlee'nin evinde amatör kamera ile kaydedilen videolar vesilesiyle billboard'un jazz listesinde 9.sıraya kadar yükselmeyi başardıklarını düşünecek olursak özellikle sonuncu hedeflerine ulaşıyor gibiler, en azından şimdilik.
örnek vermek gerekirse:
katy perry - roar: https://www.youtube.com/…t=uuoriet1hk6tybuntexsgulg
pitbull & ke$ha - timber: https://www.youtube.com/…t=uuoriet1hk6tybuntexsgulg
87. oscar ödül töreni
-
leonardo di caprio'nun içip içip basacağı tören.
polo ile golf'ü ayırt edemeyen erkek
-
atlısına polo, atsızına golf denir.
koskoca atı ayırt edemeyen erkek.
abdülhamid han sondaj gemisinin logosu
günde yarım yumurta yemek bile çok tehlikeli
-
çinde kıtlık olduğu için uydurulmuş yalandır. ulan adamlar canlı fare yutuyor, canlı maymun beyni yiyor, adı sanı duyulmamuş bilmem ne sikim hayvanından tut olmadık yarasaları yiyip kovidi dünyaya yaydılar da kala kala araştıracak yumurtanın zararı mı kalmış? ahhah.
bir de sayın cumhurbaşkanımız recep tayyip erdoğan beyefendi gibi dünya lideri yok ki başlarında adamların karnı doysun.
hastası olunan sözler
-
"belki de oksijen ortalama 70 yıl sonra öldüren bir zehirdir."
vatandaşlardan 6 çocuk isteyen vali
-
sivas valisidir.
aslında yazı eksik olmuş. doğrusu şurda.
çiftin nikah şahitliğini yapan sivas valisi alim barut, “ben şimdiden üç tane tane çil çil yavrunun olacağını umut ediyorum. birisi aile için, birisi maden ocağında 3 kuruş için gebersin diye , birisi asansörde yere çakılsın diye. dört olursa iyi olur, beş olursa ala olur, altı olursa bu geri zekalıları beleşe bile çalıştırırız” diye konuştu.
o ses türkiye
-
yeni tanıştığı güven patlaması yaşayan yarışmacıya "sen" diye hitap eden acun ılıcalı'nın, yarışmacıya "yeni tanışılan birine 'siz' diye hitap edilir, sana bunu öğretememişler galiba. bir davranış bozukluğu var sende." diye ayar vermeye çalıştığı program. al birini vur ötekine. yarışmacı kovulmayı haketti, orası ayrı.
ah keşke biz de acun ılıcalı'yı kovabilsek bu şekilde.
her şeyi açıklayan en kısa söz
-
fazla tevazunun sonu, vasat adamdan nasihat dinlemektir.
çizgi film fizik kuralları
-
futbol çizgifilmlerinde özel vuruş teknikleri wardır, doğru şekilde vurursanız bir anda 6 topun ortaya çıkması gaet olasıdır...
ekşi itiraf
-
bir yerde okumuştum "annesinden önce uyuyanların derdine inanmıyorum" diyordu.
geçen akşam erken uyudum. sonra kalktım yüzümü yıkadım. her zaman olduğu gibi yüzümdeki tuz eksilmedi.
çay içermisin oğlum diye seslendi annem, ses yankıyı yerinden oynatıyordu ama görüntü yoktu.
sesin hangi odadan taştığını öğrenmeye çalışırken bir demlik çayla oturmuş annemi gördüm bir başına.
öyle yalnız, öyle kimsesiz, öyle karanlık.
bütün dertleri bir araya getirsen, böyle bir dert oluşmazdı.
kaç sene oldu hatırlamıyorum, bu kadar çok ağlandığını.
bitaksi'ye bahşişli çağır özelliğinin gelmesi
-
yetmez, bu böyle olmayacak bir de dönelim özelliğinin de gelmesi lazım.
ölen kişiden geriye kalan en hüzün verici nesne
-
babam öleli henüz 20 gün olmuştu.
babam öldüğünde hastanede yoğun bakımda yatan anneme bu durumu söylemedik.
cenazeden bir hafta sonra annemi taburcu ettiler çünkü yapacak bir şeyleri kalmamıştı.
annem evde bir hastane yatağında solunum cihazıyla yatıyor
ben, kardeşlerim ve bakıcısı hep çevresindeyiz.
bir gün ablamı çağırdı yanına büyük bir telaşla ve dedi ki
"yarın perşembe yumurtacı gelecek, yumurta alın ondan
mutfakta cüzdanım var ve içinde 20 tl para..."
oysa yarın çarşambaydı.
kimse bu siparişi dikkate almadı tabi, çünkü daha önemli kaygılarımız vardı.
artık günleri de karıştırıyor, bilinci gidiyor yavaş yavaş dedik.
"tamam sen merak etme" deyip annemi geçiştirdik.
sonra bu mevzu unutuldu haliyle...
bundan dört gün sonra bir cumartesi sabahı annemi de kaybettik.
annemin ölümü üzerinden iki ay geçmişti evdeki eşya, mobilya,
anne babama ait kıyafetleri birilerine vermek için toplamaya başladık.
işte o gün mutfaktaki bir çekmecede anneme ait
eski, siyah, annem kadar yorgun görünen o küçük el çantasını gördüm.
elim istemsizce çantaya gitti. küçük çıtçıtını açıp açmamakta tereddüt ettim
ama sonra açtım.
içi boştu, sonra çantanın içindeki küçük ceplere soktum parmaklarımı.
elime bir şey değdi. çıkarıp baktım. 4'e katlanmış bir 20 tl...
gözlerimden yaşlar boşandı.
annem 3 aya yakın hastane, yoğun bakım hastalığıyla uğraşıyordu
ve o cüzdandan uzaktı ama içindeki o 20 lirayı hatırlıyordu.
o cüzdan ve arasından çıkmış 20 tl artık benim evimde.
onu yakında çerçeveletip evimin mutena bir köşesine asacağım.
66 yıllık bir evlilikten sonra 24 gün arayla ve
babamın ölümünden haberi olmadan ölen annem gideli bugün tam 4 ay oluyor.
ve bu benim annesiz ilk anneler günüm.
27 eylül 2020 ermenistan'ın azerbaycan'a saldırısı
-
sabah sabah üzdü ama;
generalleri falan öldü hâlâ bekliyorlar. tek adam ve diktatörlük ile yönetilen bir ülke gösterin bana savaşa girip kazanmış. işleri güçleri dış politika da "r" yapıp, iç tarafta kazanmış gibi göstermek.
çünkü ülkenin savaş kaynaklarının çoğu, kendini ayakta tutması gereken medya, mafya ve küçük terör gruplarına hibe edilmiştir ve elde avuçta pek bir şey yoktur. azerbaycan da mavi olanı işte. iç politikada biz gardaşız edebiyatı yapıp çomarların gazını almaya benzemez. elin ermenisi bile gelir tokadı yapıştırır.
edit: arkadaş şurada özetlemiş olayı #113549095
edit 2: arkadaşlar dokuz yıldır çaylaklara mesaj alımını kapatmayan ben bugün itibariyle kapattım. iyileri tenzih ederek yazıyorum ama hepsi mi hakaret eder :) biri hakaret etmiş, "bak seni savcılığa veririm uğraşırsın" diyorum, "ver ben zaten avukatım" diyor. ülkenin okumuşu bile bunu yapabiliyor. arabalar hakkında soru soran çaylak kardeşlerimden özür diliyorum.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"teröristlerin afganistandaki mağaralarından 3g bağlantı kurup video paylaştığı günümüzde, dükkanın arka kısmında çekmeyen vodafone'u kınıyorum."